Çocukluk yaş gurubunda boğazda ağrı sık görülen bir şikâyettir. Ağrı duyusunu alan ve ileten yüz sinirleri boğaz, kulak, diş, dil, sinüsler ve yutak borusu gibi birçok bölgenden his duyusunu alıp beyne iletir. Bu sebeple erişkin yaşlarda ağrının kaynağı olan bölge, rahatlıkla ayrımı yapılabileceği gibi çocuklarda bu ayrım yapılamayabilir. Tüm bu adı geçen bölgelerdeki sorunlar boğaz ağrısı olarak ifade edilebilir. Ayrıcı tanı çok önemlidir.
Resim ile mesaj ile video ile tanı tedavi olmaz. hata ihtimalini artırır. çocuklarda yapılan kimi hataların 35 yaşından sonra bulgu verebileceğini akılda tutmak faydalı olacaktır.
Bademciklerde oluşan enfeksiyonlarda da boğaz ağrısı görülür. Bademcikleri etkileyen çoğunlukla viral enfeksiyonlar tedavi gerektirmezler. Bademciklerde oluşan enfeksiyonların yaklaşık üçte ikisi viral kaynaklıdır. Geriye kalan bölüm ise mikrobik etkenlerdir. Bunların başında A Grubu Beta hemolitik streptokok ismi ile bilinen bakteriler gelmektedir. Streptokoklar, solunum yollarından havayla çıkan damlacıkların insandan insana geçmesiyle bulaşırlar. En sık 5-15 yas arasındaki çocuklarda hastalık yaparlar. Ancak çok daha küçük yaşlarda abla ve abilerin hastalanması ile taşınan bu tür mikroorganizmalar bebek denecek yaşlarda hastalığa sebep verebilirler.
Boğazda enfeksiyon yapan viral etmenler arasında adenovirus, epstein barr virüs (EBV) gibi ajanlar sayılabilir. Mikrobik enfeksiyonlardan ayrımı yapılması için doktor muayenesi gereklidir. Gerekirse testler yapılır. Boğaz kültürü alınması gerekirse alınan örneğin temsili olabilmesi için hastalığın etmeninin bulunduğu alandan örneklemenin alınması şarttır. Ağızda kültür çubuğunun rastgele gezdirilmesi ile sonuç alınamayabilir. Yani karpuzun çürük yerinden örnek alınamaz ve sağlam bölgeye denk gelen bir örneklem alınırsa sonuç güvenilir veya doğru olmayacaktır. Tecrübeli ellerde, itinalı ve özenle uygulama yapılması gereken bir iş olduğunun altını çizmek isterim.
Belirti ve Bulguları:
Boğazın iltihaplanması nedeniyle çocuğun yutkunması ve beslenmesi güçleşir. Streptokok enfeksiyonu olan çocuğun ateşi genellikle 38°C'den yüksektir; titremeler, vücutta ağrılar ve iştahsızlık olur. Birlikte karin ağrısı, bulantı ve kusma gibi sindirim sistemi belirtileri de bulunabilir. Bakıldığında bademcikler ve boğazda kızarıklık, sislik ve beyaz lekelenmeler görülür. Alt çene kemiğinin kösesinde ve boyunda lenf bezleri şişmiş olabilir.
Bazen streptokok iltihaplarında, mikropların salgıladığı toksinler deride yaygın kızarık bir döküntüye neden olur. Bu durumda hastalığın adi "kızıl”dır ve genellikle boğaz iltihabinin 2.gününden 6.gününe kadar sürer. Kızıl döküntüsü A Grubu Beta hemolitik streptokok bakterilerinin yaptığı bir klinik bulgudur.
Tedavi edilmeyen veya yetersiz tedavi edilmiş boğazdaki streptokok enfeksiyonları, ateşli romatizma olarak ta bilinen kalp romatizması veya eklem romatizması olarak isimlendirilen klinik tablolara yol açabilirler. Nadiren beyin dokusunu etkileyerek sinir sisteminde ciddi sorunlar yaratacak hastalıklar geliştirebilirler.
Hiç tedavi alınmammış olsa bile çoğunluk ile vücut kendi imkânları ile boğazdaki beta enfeksiyonunun üzerinden gelebilir. Ancak 18 yaş altı çocuklarda romatizma gelişme ihtimali büyük tehlike yaratır. Nadir de olsa hastanın hayatını temelden etkileyen büyük bir sağlık sorunu ile yüz yüze kalabilir. Kalbi tutan vakalarda ileriki yaşlarda sorun görülme ihtimali çok yüksektir. A Grubu Beta hemolitik streptokok iltihaplarının bir diğer nadir komplikasyonu da, hastalığın başlangıcından 2-3 hafta sonra ortaya çıkabilen böbrek iltihabıdır. Streptokoklar ayrıca sinüzite, orta kulak iltihabına, zatürreye ve deri iltihaplarına da neden olabilirler.
Hastalığın önlenmesi:
Streptokoklara bağlı boğaz iltihaplarını önlemenin kesin bir yöntemi yoktur. En güvenli yol, evde boğaz iltihabi olan bir kişi varsa, bu kişiyle çok yakin temasta bulunmamak ve genel temizlik kurallarına dikkat etmektir.
Bazı kişiler, özellikle de çocuklar, kendilerinde hiçbir hastalık belirtisi olmadan streptokok mikrobunun taşıyıcısı olabilirler. Okul çağındaki çocukların yaklaşık %5-15'inde taşıyıcılık görülebilir.
Hastalığın süresi:
A Grubu Beta hemolitik streptokok iltihaplarının inkubasyon dönemi (bulaşma ile hastalık oluşma arasında geçen süre) genellikle 7-10 gündür. Boğaz iltihaplarında ateş genellikle 5 gün içinde düşer, bunu takiben boğaz şikâyetleri de azalır. Şikâyetlerin kendi kendini sınırlaması tedavi alınmamasına veya tedaviyi yarım bırakılmasına sebep olabilmektedir. Büyük bir risk yaratacağı akılda tutulmalıdır.
Önerilen ağızdan antibiyotik tedavisi en az 10 gün devam ederek tamamlanmasıdır. Tedavi yarım bırakılmamalıdır. Aksi halde beta hemolitik streptokok hastalığının romatizma geliştirme ihtimali sıfırlanmamış olur. Eğer belirtiler düzelmişse ve ateş yoksa antibiyotik tedavisinin başlanmasını takibenden 48. saatten sonra hasta okula gidebilir. Şikâyetler kısa sürede kaybolsa bile, ilaçlar doktorunuz tarafından önerilen süre ve dozda kullanılmaya devam edilmelidir.
A Grubu Beta hemolitik streptokok iltihabi, ağızdan antibiyotik ya da enjeksiyon seklinde verilebilen penisilin ile tedavi yapılabilir. Ağızdan verilen ilaçlarda alerji ihtimali daha düşük olduğundan birçok doktor bu şekilde evde tedaviyi tercih etmektedir. Bu durumda evde ağızdan 10 gün süreyle ilaçlar alınmalıdır. Ağızdan antibiyotik ile hastalığın sınırlanamaması ihtimali ender olarak görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda ileri tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Kalçadan verilen iğne tedavisi ise genellikle tek doz yeterli olmaktadır. Tek doz penisilin tedavisi ağızdan alınan 10 günlük tedaviye eşit güçtedir. Ender olarak 2 veya 3 doz iğne gerekli olabilmektedir.
Tedavinin doğru yöntem ve doğru zamanda hastalık doğru tanınarak başlanması ateşli romatizma gelişmesine engel olacaktır. Acele ile yapılan yanlış veya eksik tedaviler hastaların ateşli romatizma geliştirmesine engel olamayacağı için yapılabilecek en büyük tıbbi hatalardan biri meydana gelecektir. Eklem veya kalp romatizması olarak bilinen beta mikrobunun sebebiyet verdiği durumlar istenmeyen ve ciddi sorunlara sebebiyet verebilecek hastalıklardır.
“Beta eklemleri yalar kalbi ısırır”.
Kalp kapaklarına oluşabilecek zararların ömür boyu hastaya sorun yaşatabileceği ve ciddi ameliyatlar gerektirebileceği akılda tutulması gerekir. Boğaz da beta enfeksiyonun romatizma etkisini tamamen sıfırlayan kalçadan uygulanan penislin tedavisidir. Hatta eklem romatizması veya kalp romatizması gelişen hastalara uzun süre veya ömür boyu kalçadan koruyucu penisilin tedavisi önerilir.
Pensilin tedavisi hayati önemdedir…
Penisilin beta enfeksiyonunun romatizma geliştirmesini engeller. İyi huylu bizi koruyan bakterileri öldürmez. Uzun etkili ürünler bir ay kadar korunma sağlar. Oluşabilecek alerjik reaksiyonların ciddi sorun yaratma ihtimali alınacak önlemler, altyapı imkânları ve tecrübe birikimi ile en aza indirilme imkânı vardır.
Doktorunuza ne zaman başvurmalısınız?
Çocuğunuzun boğazında streptokok iltihabinin belirtileri varsa, özellikle de evde veya okulda başka birisinin yakin zamanda streptokok iltihabi geçirdiğini biliyorsanız doktorunuza başvurunuz.
Eğer çocuğunuz streptokok iltihabi için tedavi altındayken su belirtilerden birini görürseniz tekrar doktorunuza başvurunuz:
Ateş, tedavi başlangıcından iki gün geçtiği halde düşmemesi durumunda, ateş düştükten birkaç gün sonra tekrar yükselmeye başlaması durumunda, deri döküntüsü, kulak ağrısı, koyu veya kanlı burun akıntısı, öksürük ve balgam çıkartma, göğüs ağrısı, solunum güçlüğü ve aşırı halsizlik, havale geçirme, eklemlerde sislik ve ağrılı kızarıklık, bulantı ve kusma gelişmesi…
Sağlıkla kalın