Tatar, New York temasları sırasında BM Genel Sekreteri ve tüm ilgili taraflara bunu ifade ettiklerini, her zaman diyalog ve diplomasiden taraf olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa da bunun kilidinin KKTC ile Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliği ve eşit uluslararası statüsünün kabulü olduğunu söyledi.

Tatar, “Esas olan Kıbrıs Türk halkının geleceğidir. Hedefimiz KKTC’yi tanıtmaktır. 50 yılda çok şeyler değişti. Geri dönüş yoktur, artık KKTC devleti gerçeği bölgenin kilididir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York temasları sonrasında Meclis’te temsil edilen siyasi partileri bilgilendirdi.

Görüşme sonrası basına açıklama yapan Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda, dünyaya KKTC’nin önemi ve değerini haykırdığını, bunun çok önemli olduğunu söyledi.

Siyasi partiler ile görüşmesinde New York görüşmelerini ayrıntılı bir şekilde anlattığını ifade eden Tatar, New York’ta görüştüğü BM ve ilgili tüm taraflara yeni siyaseti aktardıklarını ve toplantılar yaptıklarını kaydetti.

Süreci Türkiye ile istişare ve uyum içinde yürüttüklerini ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta resmi müzakerelere KKTC gerçeği kabul edilmeden geçilmeyeceğini belirtti.

New York’ta Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri yanında birçok üye devletlerin yetkilileri ile görüşmeler yapıldığını anlatan Tatar, Erdoğan’ın BM Genel Kurulda, KKTC’nin tanıtılmasına yönelik verdiği mesajlara teşekkür etti.

BM’nin Kıbrıs Türk halkına söz hakkı vermediğini, Rumların tüm Kıbrıs adına çıkıp konuştuğunu ve bunun büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Tatar, Erdoğan’ın, Kıbrıs Türk halkının hakkını savunması ve gerçekleri doğruları anlatmasının kendileri açısından önemli olduğunu vurguladı.

KKTC gerçeğinin kabul edilmesi, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığının kabulü ve KKTC’nin tanınması çağrısı yapan Erdoğan’ın, KKTC ile gerek diplomatik gerek ekonomik gerekse siyasi ilişkiler geliştirilmesi gerektiği çağrısının önemine vurgu yaptı.

“Kıbrıs sorununun çözümünün KKTC vazgeçilmez gerçeğidir” diyen Tatar, Türkiye’nin her alanda KKTC’nin yanında olduğunu, Azerbaycan’da da destek belirtildiğini, Anavatan Türkiye’nin bölgenin en büyük ülkesi, güçlü, sözü geçen bir ülke olduğunu, bölgede enerji, diplomasi, tahıl gibi meseleler ile her boyutta dünyada söz sahibi olduğunu ifade etti.

Kıbrıs konusunda da bir duruş sergilediğini, bağımsızlığı, egemenliğiyle KKTC ve Kıbrıs Türk halkının hakları tanınmadan Kıbrıs’ta bir çözüm olmayacağını tüm ilgili taraflara ifade ettiğini ifade eden Tatar, tüm bunları Genel Sekretere de ilettiklerini söyledi.

Diplomasiden, iletişimden diyalogdan kaçmadıklarını, “eşitlik düzeyinde, KKTC’yi aşağılamayacak şekilde” görüşmelere açık olduklarını ifade eden Tatar, kablo ile elektrik, düzensiz göç ve mayınların temizlenmesi için görüşmeler yapabileceklerini ifade ettiklerini anlattı.

“Tatar görüşmeden kaçtı” diye söylemleri asla onaylayamayacağını ifade eden Tatar, zaten başarısız olacak bir süreci Genel Sekreterin başlatmayacağını kaydetti.

İki devletin işbirliği ile yeni önerdikleri bu çalışmaların olabileceğini ifade eden Tatar, federasyon görüşmeyeceklerini ilettiklerini, Genel Sekreter’in de böyle bir çağrı yapmadığını, ancak her iki halkın, bölgesel istikrar için, iki devletin işbirliğine dayalı çalışmaların yapılmasına hazır olduklarını belirtti.

Haspolat Sınır Kapısının ticari araçlara açılabileceğini böylece Metehan’ın rahatlayacağını ifade ettiklerini belirten Tatar, “Her türlü konuyu eşitlik temelinde görüşmeye hazırız” dedi.

Güvenlik Konseyine rapor verecek Özel temsilciye karşı olduklarını ancak Genel Sekreterin temsilcisinin değerlendirilebileceğini ifade eden Tatar, New York temaslarını başarı olarak gördüğünü, oyun bozucu pozisyonda olmadıklarını belirtti.

Yeni siyaseti, izolasyonların haksızlığını dile getirdiklerini ifade eden Tatar, “Onurlu bir halk olarak onurlu bir çözüm bulmak için mücadeleye devam edeceğiz, diz çökmeyeceğiz, Rum otoritesi altına girmeyeceğiz. Kalıcı çözüm, barış, güvenlik ve bölgesel istikrar için KKTC gerçeği kabul edilmelidir, aksi halde kalıcı barışa ulaşılmaz. KKTC aşağılanarak hiçbir yere gidilemez” diye konuştu.

KKTC olarak Türkiye ile birlikte çalıştıklarını, iyi niyetle müzakere masalarında 50 yıl kaybettiklerini, izolasyonlar altında tutulduklarını, Rumlar AB üyesi olup, tüm imkanlarıyla da KKTC’nin gelişmesini engelleyip, diz çöktürmeye çalıştığını işaret eden Tatar, “Bizimde haklarımız var, KKTC 40, Barış Harekatı 50’nci yılında olacak. Bizim mücadelemiz bu kadar büyük ve değerlidir. Yürüttüğümüz siyasetin zemini doğrudur. Görüştüğümüz herkes tüm diplomatlar bize hak veriyor ama Kıbrıs Cumhuriyeti tanınmıştır, AB üyesidir diyorlar. Ama kimse bizden gidip teslim olmamızı beklemesin. Esas olan Kıbrıs Türk halkının geleceğidir. Hedefimiz KKTC’yi tanıtmaktır. 50 yılda çok şeyler değişti. Geri dönüş yoktur, artık KKTC devleti gerçeği bölgenin kilididir” ifadelerini kullandı.