Avrupa Birliği (AB), gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle Burundi hükümetine yaptığı finansal desteği askıya aldığını bildirdi.

AB'den yapılan yazılı açıklamada, krize son verecek önlem almadığı gerekçesiyle bütçe desteği dahil Burundi hükümetine doğrudan verilen finansal desteğin askıya alındığı, insani yardımların ise devam edeceği bildirildi.

Açıklamada, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin ifadelerine de yer verildi. Mogherini, "Bazı gelişmeler kaydedilse de Burundi'deki durum hala kaygılandırıcı. Burundi ile ilişkilerimizin normale dönmesi için somut önlemlerin alınması şart" dedi.

Mogherini, Doğu Afrika Topluluğu'nun yönetiminde, siyasi krize kalıcı çözüm bulmak üzere başlatılan diyalog sürecinin yeniden devreye girmesi gerektiğini vurguladı.

Açıklamada, AB Komisyonu'nun uluslararası işbirliği ve kalkınmadan sorumlu üyesi Neven Mimica da AB ile Burundi arasındaki ilişkinin normale dönmesi için hükümetin gerekli adımları atmasını istedi.

AB yetkilileri ile Burundi hükümeti, siyasi krizi sonlandırmak amacıyla aralık ayında müzakere için bir araya gelmiş ancak hükümetin önerileri AB yetkilileri tarafından yetersiz bulunmuştu.

AB, 2015-2020 döneminde ülkeye yaklaşık 430 milyon Euro finansaldestek sözü vermişti.

Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza, hükümetle silahlı gruplar arasında 28 Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan, devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine ilişkin maddeye rağmen nisan ayında 3. kez adaylığını açıklamıştı. Anayasa Mahkemesi de "2005'te atamayla göreve gelen Nkurunziza'nın 3. kez aday olmasının önünde yasal engel bulunmadığı" yönünde görüş beyan etmişti. Bunun üzerine muhalefet ve sivil toplum kuruluşları, kararı protesto için sokaklara dökülmüş, çıkan olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Ardından 21 Temmuz'da yapılan devlet başkanı seçiminde oyların yüzde 69'unu alan Nkurunziza 20 Ağustos'ta yemin etmişti. Yetkililer, olayların patlak verdiği Nisan 2015'ten bu yana yaklaşık 400 kişinin öldüğünü bildirmişti.