Çin'in başkenti Pekin'de 21 ülkeden liderin katılımıyla düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (APEC) Ekonomi Liderleri Zirvesi, ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkiler açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Zirve kapsamında bir araya gelen Çinli ve ABD'li yetkililer, iki ülke arasında ticareti yapılan teknoloji ürünlerine uygulanan gümrük tarifelerinin iptali konusunda mutabakata vardı.

ABD ve Çin arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan teknoloji ürünlerine uygulanan gümrük tarifelerini ortadan kaldıracak anlaşmanın her iki ülkede de binlerce kişilik istihdam yaratması bekleniyor.

Bununla birlikte, anlaşmanın faydalarının sadece ekonomiyle sınırlı kalmayarak, insan hakları ihlallerinden siber güvenliğe, rekabet yasalarından döviz kuru uygulamalarına kadar birçok alanda karşı karşıya gelen Pekin ve Washington arasındaki politik gerilimi de azaltabileceği öngörülüyor.

Nitekim, ABD Ticaret Temsilcisi Michael Froman'ın anlaşmaya ilişkin, "Bu anlaşma, ABD ve Çin arasındaki ilişkiler açısından ümit verici bir gelişme" açıklamasıyla, uzun dönemdir sorunlu olan ABD-Çin ilişkilerinde iyileşme sağlanabileceğinin sinyalini verdi.

ABD, ÇİN, RUSYA SATRANCI

Bu noktada, ABD Başkanı Obama'nın Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında kullandığı dil de iki ülkenin ilişkilerinin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği açısından önemli ipuçları taşıyor.

Obama'nın konuşmasında "Müreffeh, huzurlu ve istikrarlı bir Çin'in yükselişinden memnuniyet duyarız" ve "Çin'i zapt etmeye çalışmıyoruz" ifadeleri, ABD'nin (Uluslararası Para Fonunun tahminlerine göre) dünyanın en büyük ekonomisi unvanını 2016 yılında devredeceği Çin'le ilişkilerini iyileştirilmesi için daha çok çaba sarf edeceği şeklinde yorumlanabilir.

Çin ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak istediğini söyleyen Obama ve yönetiminin bu çabaları aynı zamanda Çin'le yakın ilişkilere sahip olan Rusya'ya karşı stratejik bir taktik olarak da değerlendirilebilir. Bunun nedeni ise Çin ve Rusya'nın son yıllarda gittikçe güçlenen ilişkilerinin, Suriye örneğinde görüldüğü gibi ABD'nin bölgedeki çıkarları açısından tehlike arz etmesi...

Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki şiddetin derhal sona ermesi çağrısında bulunan ve Suriye rejimi tarafından yapılan insan hakları ihlallerini kınayan karar tasarısını veto ederek, ABD ve Avrupa ülkelerinin karşısında yer almıştı.

Şİ, OBAMA'NIN UZATTIĞI ZEYTİN DALINA ŞÜPHEYLE YAKLAŞABİLİR

Şi'in, Obama'nın uzattığı zeytin dalına nasıl tepki vereceğine yönelik ilk izlenimler iki liderin bugün gerçekleştirecekleri basın toplantısıyla belirginleşecek olsa da Çinli liderin şimdiye kadar izlediği tutum ABD'yle olan ilişkiler konusuna şüpheci yaklaştığına işaret ediyor.

Ayrıca, Obama'nın Çin ve Rusya'yı içermeyen 12 ülkelik bir ticaret anlaşmasıyla Çin'in komşularıyla olan ilişkilerini de güçlendirmeye çalışması, ABD'nin Çin'in bölgedeki varlığını azaltmayı amaçladığı yönündeki teorileri güçlendiriyor.

Bunun yanı sıra, Demokratların geçtiğimiz hafta yapılan ara seçimlerden yenilgiyle ayrılmış olması da Obama yönetiminin verdiği taahhütleri yerine getirme gücü konusunda soru işaretleri uyandırdığından ikili ilişkilerde yakalanması istenen ivmeyi olumsuz etkileyebilir.

ABD VE ÇİN'DEN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ANLAŞMASI

ABD ve Çin arasındaki teknolojik ürünlere uygulanan gümrük tarifelerinin iptaline ilişkin anlaşmaya imkan sağlayan APEC Ekonomi Liderleri Zirvesinde Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi'nin (FTAAP) oluşturulması ve iklim değişikliği konularında da önemli adımlar atıldı. Zirvede bir araya gelen 21 ülkenin liderleri FTAAP'nin kurulması için bir yol haritası çıkarılması ve bunun desteklenmesi konusunda fikir birliğine vardı.

ABD ve Çin'in zirve kapsamında mutabakata vardıkları başka bir başlık ise iki ülkenin karbon emisyonu seviyelerini önümüzdeki 20 yıl içinde kayda değer oranda düşürecek çalışmalara hız verilmesi oldu.

İki ülke arasında imzalanan iklim değişikliği anlaşmasını ABD-Çin ilişkilerindeki bir mihenk taşı olarak niteleyen Obama, ABD'nin net sera gazı salınımının 2025 itibariyle 2005 yılındaki seviyenin yüzde 26 ile 28 altına indirileceği taahhüdünde bulunurken, Çin Devlet Başkanı Şi de ülkesinin sera gazı salınımındaki artışın 2030 yılında sona ereceğinin sözünü verdi.

ÇİN VE ABD, SERA GAZI SALINIMDA DÜNYADA SIRASIYLA BİRİNCİ VE İKİNCİ SIRADA YER ALIYOR.

Öte yandan, APEC Ekonomi Liderleri Zirvesi'nin dikkat çeken başka bir yönü ABD, Rusya ve Çin liderlerinin Doğu Ukrayna'daki gerilimin ardından Rusya'ya karşı başlatılan ekonomik yaptırımlardan sonra ilk kez aynı sahneyi paylaşmasıydı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Obama'nın zirve süresince birkaç kez "ayak üstü" sohbet etmesine karşın Putin ve Şi'nin geçtiğimiz pazar günü bir araya gelerek zirveden bağımsız özel bir toplantı gerçekleştirmeleri basına yansıyan önemli detaylar arasında yer aldı.