ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Suriye'de DAEŞ’e karşı operasyonlara katılmasını memnuniyetle karşılayacaklarını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Elizabeth Trudeau, günlük basın toplantısında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya’nın DAEŞ’e karşı operasyonlara katılması yönünde yaptığı çağrıya ilişkin haberleri değerlendirdi.

Trudeau, Türkiye ve diğer müttefiklerle DAEŞ’e karşı mücadele konusunda yakın temas içerisinde olduklarını belirterek, “Eğer DAEŞ’e karşı mücadele hepimizin önceliğiyse ve bu da gerçekten bu anlamda atılmış bir adımsa memnuniyetle karşılarız” dedi.

DAEŞ’e karşı oluşturulan koalisyonda yer alan bütün üyelerle irtibat halinde olduklarını hatırlatan  Trudeau, Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı önerinin DAEŞ karşıtı mücadelenin parçası olması durumunda bunu memnuniyetle karşılayacaklarını söyledi. Trudeau, Rusya’nın DAEŞ’e karşı mücadeleye katılmasının koalisyonun stratejisini değiştirmeyeceğini belirtti.

Sözcüye, Türkiye’nin savunma sanayi alanında Rusya’yla işbirliğini artırabileceği yönündeki açıklamaları ve ABD’nin buna tepkisi de soruldu. Trudeau, Türkiye’nin 1952 yılından beri NATO üyesi olduğuna dikkat çekerek, “NATO ülkelerinin, NATO sistemiyle birlikte çalışabilir askeri malzemeleri temin etmelerinin önemli olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE’YE DESTEĞİMİZ SORGULANMAMALI”

Trudeau, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara hitabındaki, "Er veya geç Amerika Birleşik Devletleri de bir tercih yapacaktır. Ya Türkiye ya FETÖ” sözleri hatırlatıldığında ise konu  hakkında konuşamayacağını belirtti. Trudeau, Gülen’in iadesi hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu konuyu daha önce konuştuk. İade anlaşması iki taraflı imzalanmıştır. İki müttefikin yasal, teknik bir ilişkisidir. Bu sürecin nasıl gelişeceği çok açıktır, duygulardan etkilenmez ve siyasi bir etki altına girmez. Bildiğiniz gibi bazı belgeler bize ulaştı. İncelemeye ve Türk dostlarımızla konuya ilişkin iletişim halinde olmaya devam ediyoruz. Fakat bu süreç hukuk tarafından yönetilir ve yasal bir sistemdir.”

Trudeau, “Türkiye’yle ittifakımız, söylediğimiz gibi 1952’den beri, NATO’dan beri. Türkiye’yle ortaklığımız  derin, güçlü ve sağlamdır. Nokta” şeklinde konuştu.

FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi konusundaki bir soru üzerine Trudeau, ABD'nin imzaladığı bütün iade anlaşmalarında yükümlülükleri yerine getireceğini ifade etti ve konunun "FETÖ ya da Türkiye seçimi" şeklinde karşılaştırılamayacağını bildirdi.

Trudeau, “Yani, ikisinden birini seçmeniz gerektiğine inanmıyorsunuz” sorusuna ise "Türkiye veya FETÖ arasında seçim yapmamıza gerek yok. İade hakkındaki yasal süreç çok net. Anlaşmada belirtilmiştir. Türkiye’ye desteğimiz ve ortaklığımız sorgulanmamalı" karşılığını verdi.

Sözcü Trudeau, iade sürecinin ne kadar süreceği yönündeki soruya, “Aylar da sürebilir, yıllar da. Belli bir zaman dilimi belirtemem” yanıtını verdi.

TERÖR SALDIRILARINA KINAMA

Trudeau, ayrıca, Diyarbakır ve Mardin’de düzenlenen terör saldırılarını kınadıklarını bildirdi ve “Hayatlarını kaybeden kişilerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz” dedi.

Toplantıda sözcüye, “Basın toplantısına Türkiye’deki saldırıyı kınayarak başladınız. Dün de bazı yetkililer kınamıştı. Türkiye’deki darbe girişimini defalarca kınadınız. Türk yetkililerin ABD’ye karşı eleştirileri ve sert söylemi sizi biraz bitap mı düşürüyor?” sorusu yöneltildi.

Trudeau, buna karşılık şunları dile getirdi:

“Bu şekilde tanımlayamam. Daha önce de söylediğim gibi bu durumun Türkiye için çok ciddi bir mesele olduğunu ve Türkiye hükümetinin konu (darbe girişimi) üzerine çalıştığını anlıyoruz. Biz ortaklığımızın sağlam olduğu konusunda Türkiye’yi tekrar temin etmek istiyoruz.”