Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, "AB'nin, İsrail'e uygulayacağı 'mali baskı' yoluyla, Tel Aviv yönetimi ile işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemleri arasında ayrım gözetmesi" çağrısında bulundu.

AB ülkeleri, İsrail-Filistin arasındaki çatışmada, İsrail üzerindeki "kapsamlı ve adil bir çözüm yönündeki" taleplerini son zamanlarda giderek artırırken, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin yayımladığı raporda, AB'ye, İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirme çağrısında bulundu.

Raporda, Tel Aviv yönetiminin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yerleşim birimi inşaatlarına son vermesi gerektiği belirtilirken, hedef alınan kurumların başında ise İsrail bankaları geliyor.

AB'nin, İsrail ile yürütülen ikili ilişkiler ile yerleşim birimi faaliyetlerini ayrı tutması gerektiğine yer verilen raporda, bunun yetmeyeceği, Birliğin daha fazlasını yapmak zorunda olduğu ifade ediliyor.

Raporda, AB'nin İsrail'in işgal politikasına fon sağlamayı tamamen durdurmak için bu ülkeden yaptığı ithalatta işgal altındaki topraklarda üretilen malları ortak bir "etiketleme sistemi"yle ayırmasını bu yönde atılan ilk önemli adım olduğuna işaret ediliyor.

İşgali boykot için atılması gereken bir diğer adımın da "mali abluka" olduğu vurgulanan raporda, "AB'nin kendi ilke ve yasalarına bağlı kalarak, İsrail ile işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemleri arasında bir ayrım yapma" çağrısında bulunuluyor.

Mali yaptırımlar kapsamında, Filistin hakimiyetindeki topraklar üzerinde kurulu Yahudi yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren bankaların incelenmesi ve Yahudi yerleşim birimlerinde faaliyet yürüten Avrupalı yardım kuruluşlarının vergi muafiyeti konusunun da gözden geçirilmesi isteniyor.

Öte yandan, raporda, Avrupa'nın büyük bankalarıyla çalışan ve kredi alan Yahudi yerleşimlerindeki İsrailli işletmeler ile şahısların faaliyetlerine de son verilmesi tavsiyesinde bulunuluyor.

İsrail, 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'yı "Yahuda ve Samarya" şeklinde adlandırarak kendi toprağı olarak görüyor. İsrail İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, Batı Şeria'da 400 bin, Doğu Kudüs'te ise 200 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor. Filistin tarafı ise bu sayının açıklamanın çok daha üzerinde olduğunu belirtiyor.