Jüttner, ''Uluslararası İnsan Hakları Günü ve BM İşkence ile Mücadele Anlaşması'nın 30. yıl dönümü'' vesilesiyle başkent Berlin'deki bir sanat akademesinde basın toplantısı düzenledi.

''Suriye'deki mülteci krizi bu yüzyılının en büyük trajedilerinden biridir'' diyen Jüttner, bölgedeki ülkelerin sığınmacıların yüzde 95'ini kabul ettiğini belirterek Avrupa ülkelerini eleştirdi.

''Suriyeli mülteciler konusunda AB'nin bilançosu utanç verici'' ifadesini kullanan Jüttner, Lübnan'ın son 3 yılda Avrupa Birliği'nin (AB) aldığı sığınmacının 700 katını kabul ettiğini belirtti.

Jüttner, Türkiye'nin eylül ayında IŞİD tehlikesi nedeniyle Kobani'den kaçan Suriyeli 130 bin sığınmacıya sınırlarını açtığına dikkati çekerek, "Türkiye, sadece bir hafta için AB'ye 3 yılda iltica talebinde bulunan Suriyeliler kadar sığınmacı kabul etti" dedi.

''Uluslararası toplum sığınmacı krizinin üstesinden gelme konusunda, Suriye'nin komşu ülkelerini yarı yolda bıraktı'' diyen Jüttner, aralık ayı başında Suriyeli mültecilere yönelik Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı'nın maddi imkansızlıktan dolayı durdurulduğunu hatırlattı.

Suriye'nin komşusu olan ülkelerin desteklenmesi gerektiğini belirten Jüttner, maddi kaynakların artırılmaması durumunda Suriyeli mültecileri ağrı kış şartlarından dolayı felaket beklediğini söyledi.

Jüttner, Suriye'deki çatışmalarda tüm tarafların insan hakları ihlalleri yaptığını belirtti.

Suriye'deki hapishanelerdeki durumun çok korkunç olduğunu anlatan Jüttner, hücrelerin dolu olduğunu, yaralıların tedavi edilmediğini, gıda eksikliği yaşandığını ve işkencenin yapıldığını kaydetti.

MISIR'DAKİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

Mısır'ı de özelllikle 2011'den sonra yakından takip ettiğini belirten Jüttner, Uluslararası Af Örgütü'nün 2013 yıllında Müslüman Kardeşler'in protesto kamplarının zor kullanılarak kaldırılmasını şiddetle kınadığını hatırlattı.

Güvenlik güçlerinin protestoculara şiddet kullandığını ve bir günde yaklaşık bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Jüttner, Mısır'daki bu olayların ve diğer insan hakları ihlallerinin BM İnsan Hakları Konseyi'nde özel oturumla ele alınmasını istediklerini, ancak üye ülkelerin buna sıcak bakmadığını kaydetti.

Mübarek döneminde de insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirten Jüttner, Mısır'ın cezaevlerinin o dönem de yapılan işkencelerle bilindiğini kaydetti.

5 YILDA 144 ÜLKEDE İŞKENCE TESPİT EDİLDİ

Uluslararası Af Örgütü Almanya Teşkilatı'nda görevli uluslararası hukuku uzmanı Maria Scharlau, işkencenin doğrudan insan onuruna saldırı olduğunu belirterek, 5 yılda 141 ülkede işkence ve kötü davranışlar tespit ettiğini söyledi.

Bundan dolayı işkence ile mücadelenin insan hakları çalışmasının bir parçası olduğunu ifade eden Scharlau, Ukrayna, Suriye ve Irak'taki dramatik durumdan dolayı uzun vadede önleyici insan hakları çalışmalarının sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Çoğu zaman işkencenin ulusal güvenlik için yapıldığı söyleminin öne çıktığına dikkati çeken Scharlau, ABD'nin ''terörle mücadele savaşında'' bunu haklı gördüğünü ve bu alanda olumsuz bir sinyal verdiğini belirtti.

ALMANYA'YA İŞKENCE İLE MÜCADE ÇAĞRISI

Almanya'yı da işkence ile mücadele konusunda kararlı bir şekilde hareket etmeye çağıran Scharlau, şimdiye kadar örnek olarak işkenceden koruma ve cezaevlerini inceleme için kurulan merkeze yeteri kadar finansman sağlanmadığına işaret etti.

İnsan haklarını savunan Almanya'nın böylelikle uluslararası düzeyde inanılırlığı olmadığını ifade eden Scharlau, Almanya'nın uluslararası işbirliğinde bu konuda çaba sarf etmesi gerektiğini, Meksiko ile yapılmakta olan güvenlik anlaşmasında insan hakları ve işkence konularının ifade edilmesi gerektiğini kaydetti.

Irak, Suriye ve Ukrayna'da silahlı çatışmalarda insan hakları ihlallerinin yapıldığını dile getiren Scharlau, burada uluslararası anlaşmalara uyulması ve sığınmacıların kabul edilmesi çağrısında bulunduklarını belirtti.