Afganistan'da hükümet ile Taliban arasında gizlice devam ettiği öne sürülen barış görüşmeleri, örgütün ileri gelenleri arasında görüş ayrılıklarına neden oldu.

İsminin gizli kalması şartıyla AA muhabirine konuşan Afganistan Talibanı komutanları, Taliban'ın Afgan hükümetiyle Doha'da yaptığı barış görüşmelerinin militanlar arasında bölünmelere neden olduğunu ve görüşmelerin başarılı olma ihtimalinin çok az olduğunu söyledi.

Binlerce Taliban üyesinin hayatını kaybettiğini ve hapishanelerde bulunduğunu belirten Taliban komutanı, "Böyle bir durumda barış görüşmelerinde yüzde 2 başarı umudu bile görmüyorum. Biz şeriat sistemi uygulanana ve Amerikan askerleri dahil bütün yabancı birlikler topraklarımızdan çekilene dek mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Doha görüşmelerinin başarısızlık sorumluluğunun Afgan hükümetine ait olacağını savunan komutan, "Birinci şartımız yabancı askerlerin geri çekilmesi, hapishanelerdeki tutuklularımızın serbest bırakılması ve şeriat sisteminin uygulanmasıdır. Geçen cuma günü bütün Taliban komutanları tüm Afganistan'da aynı anda Azim operasyonunu başlattı ve bu operasyon devam edecek" dedi.

Afganistan'da yeni hükümet, geçen eylül ayı sonunda göreve başlamasının ardından Talibanla müzakerelere hazır olduğunu duyurmuştu. Mart ayında taraflar arasında gizli görüşmelerin başladığı iddia edilmiş, ancak hükümet bu iddiaları reddederek müzakerelerin başlamasından Afgan halkının da haberdar edileceğini ilan etmişti.

Süreçte, Taliban lideri Molla Ömer'in müzakereci Kari Din Muhammed'i görevden aldığı ve Taliban askeri şurasının barış görüşmelerini reddettiği iddia edilmişti.

TALİBAN'DAN IŞİD'E GEÇİŞLER

Taliban komutanı, barış görüşmelerine tepki göstererek, Taliban'dan ayrılan ve terör örgütü IŞİD'in Afganistan kolunu kuran Mansur Dadulla'yı örgüte geri döndürme çabalarının sürdüğünü belirtti.

Barış görüşmelerinin Afgan Talibanı içinde öfke ve bölünmelere sebep olduğunu söyleyen komutan, "Evet, komutanlarımızdan Molla Mansur Dadulla barış görüşmelerine tepki olarak ayrıldı ve Himand'da kendi grubunu kurdu. Dadulla'yı ikna etme çabaları olumlu yönde devam ediyor" dedi.

Bazı Taliban üyelerinin ise IŞİD'in de "cihat yaptığını" öne sürerek bu örgüte bağlandığını ifade eden komutan, "Duruma hakim olmaya çalışıyoruz, söz dinlemeyenlere karşı silahlı mücadele devam ediyor" diye konuştu.

Mart ayında gizlice başladığı belirtilen görüşmelerin Afgan Talibanı içinde derin görüş ayrılıklarına neden olduğu ve bunun sonucunda örgütün 3 gruba bölündüğü iddia ediliyor. İlk grubun silahlı mücadeleye devam etmek istediği, ikinci grubun müzakere yanlısı olduğu, Molla Mansur Dadulla önderliğindeki üçüncü grubun ise IŞİD'in Afganistan kolunu kurduğu belirtiliyor.

Saflarında bölünme olması nedeniyle, barış görüşmeleri hakkında basına yansıyan bilgiler Afgan Talibanı tarafından önceleri reddediliyordu. Süreçte, Kabil'de yapılması planlanan görüşmelerin Doha'ya kaydırılması kararlaştırıldı, ancak Taliban bunun barış görüşmeleri olduğunu ilan etmedi.

Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesi gibi somut bir gelişme olması durumunda Ramazan ayında ateşkes yaşanabileceği belirtiliyor.

Taliban rejiminin 2001'de devrilmesinin ardından Pakistan'ın Kuetta kentine sığınan üst düzey Taliban yöneticilerinden oluşan Kuetta Şurası'nın dağıldığı ve Şura Başkanı Molla Ahtar Mansur'un ailesiyle birlikte Katar'a gittiği ise basına yansıyan iddialar arasında yer alıyor.

"GÖRÜŞMELERİN BAŞARISI AFGANİSTAN'DAKİ ZEMİN GERÇEĞİYLE DEĞERLENDİRİLMELİ"

Afganistan'da Taliban liderinin hala Molla Ömer olduğunu ve bütün talimatları onun verdiğini belirten bir başka komutan ise "8 üyeli Kuetta Şuraya, Başkomutan ve Şura Başkanı Molla Ahtar Mansur bakıyor" dedi.

Sovyetlere karşı savaşan birçok komutanın ya şehit olduğunu ya da yaşlandığını ifade eden komutan, son 14 yılda cephede olan yeni ve genç komutanların silahlı mücadeleye devam edeceğini kaydetti. Komutan, "Afgan topraklarının özgürlüğü ve şeriat için canlarını feda edenlerin kanına ihanet edemezler. Büyük şehirleri kontrol altına almak için kapsamlı planlar hazırlanıyor, barış görüşmeleri bizi hedefimizden saptıramaz" diye konuştu.

Pakistan'ın Kuetta ketinde Afgan çocuklar için bir okulu yöneten ve Afgan Taliban hareketini yakından tanıyan Afganistanlı Profesör Siddikulla Ağa, Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin Kuzey İttifakı liderlerinin nüfuzu altında olduğunu savunarak, Doha sürecini şu sözlerle değerlendirdi:

"Barış görüşmelerinin başarılı olup olmaması, Afganistan'daki zemin gerçeği göz önüne alınarak değerlendirilmeli. Şu anda Afgan Milli ordusu, polis ve diğer resmi dairelerde çalışanların yüzde 80'i Özbek, Tacik ve Hazaralılar'dan oluşuyor. Onlar, Kuzey İttifakı ve tabi ki ABD, İran ve Hindistan'ın nüfuzu altındalar. Peştun bölgelerinde de durum aynı. Afgan Talibanı önce bu halkayı kırmayı hedefliyor, Amerikalılar, Afgan topraklarından gitmeli yoksa daha fazla kan akacak."

Prof. Siddikullah, Afganistan'daki köylülerin Talibanı desteklediğini ve yüzde 80'i taşrada yaşayan Afganistan nüfusunun IŞİD'i desteklemeyeceğini ifade ederek, "IŞİD'in buralarda varlık göstermesi zor. Buna bağlılığını gösterenleri Taliban öldürüyor. Molla Mansur Dadulla, her ne kadar darılsa da Taliban'a karşı savaşamaz" dedi.

Molla Mansur Dadulla Şubat 2008'de Pakistan'ın kuzey doğusundaki Belucistan eyaletinde güvenlik güçleri tarafından tutuklanmıştı. Geçen yıl serbest bırakılarak ailesiyle birlikte Afganistan'a geri dönen Dadulla, Molla Ömer tarafından görevden uzaklaştırılmıştı. Kardeşi Molla Dadulla'nın Afganistan'da yabancı ve Afgan güvenlik güçlerince öldürülmesi üzerine Mansur Dadulla kardeşi adına IŞİD'in Afganistan kolu olarak "Şehit Dadulla Cephesi"ni kurmuştu.

TALİBAN'DA DEĞİŞİM

Diğer yandan, Katar'a giden heyetin 3 kadın üyesinden eski milletvekili ve bir sivil toplum kuruluşunda görevli Malaley Şinvari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doha'daki görüşmelere hükümeti temsilen ve barışın kurulması amacıyla gitmediklerini söyledi.

Görüşmelerin hedefinin Taliban ile karşılıklı güvenin kurulması olduğunu belirten Şinvari, "Afganistan Ulusal Diyalog Toplantısı"nın olumlu geçtiğini, Doha'da Taliban'ın fikirlerini anlamaya ve kendi şartlarını onlara anlatmaya çalıştıklarını ifade etti.

Taliban'ın kadınlara yönelik tavrının değiştiğini ifade eden Şinvari, "Taliban'ın benimle konuşmayacağını ve bana sert tavır göstereceğini bekliyordum, ama böyle olmadı. Bana çok iyi davrandılar. Kadınların haklarını kısıtlamayacaklarını ve kadınlara saygı göstereceklerini belirttiler" diye konuştu.

Şinvari, Taliban temsilcilerinin kendisini dinlediğini, tartıştığı konularda getirdiği çözüm önerilerini kabul ettiğini ifade ederek, toplantının olumlu geçtiğini kaydetti.

Taliban, ülkeyi yönettiği dönemde kadınların tek başına dışarı çıkmasını ve okumasını yasaklamış, kadın okullarını kapatmış ve "mahremiyle" dışarıya çıkan kadınlara burka giyme zorunluluğu getirmişti.