Aslında 2 bin 300 yıl önce eski Yunan filozofları ve coğrafya uzmanları gezgenin çevresini hesaplayarak, Dünya’nın yuvarlak olduğu sonucuna ulaştı. Bit Yunan Matematikçisi, coğrafyacı, şair, astronom ve müzik teorisyeni olan Cyrene Eratosthenes ve İskenderiye Kütüphanesi’ndeki baş kütüphaneci Dünya’nın çevresini hesapladılar. Eratosthenes, Syene’i ziyaret ediyordu.

Ve dikkatini çeken bir fenomen gözlemledi. Öğle saatinde yaz günü dikey gölgeler düşmüyordu. Erastosthenes bu bulgu üzerine yaptığı araştırmalarla dünyanın yuvarlak olduğuna kanaat getirdi.

Columbia Üniversitesi’ndeki Lamont-Doherty Dünya Gözlemevi’nden bilim adamları, düz bir dünyanın var olamayacağına dair bir açıklama yaptı. Bu açıklamada eğer dünya düz olsaydı ne olurdu bildirildi.

Düz dünya topluluğu tarafından savunulduğu gibi düz bir dünyada yerçekimi olmayabilir. Lamont Doherty jeofizikçi James Davis, yerçekiminin böyle bir dünyada nasıl işleyeceği veya yaratılabileceğinin belli olmadığını söyledi. Yerçekiminin çok çeşitli karasal ve kozmik gözlemleri açıklamasından dolayı bu oldukça büyük bir problemdir.

Tüm gezegenlerin güneş etrafında dönmesini de yerçekimi sağlıyor.

Bir elmanın ağaçtan düşmesine sebep olan bu ölçülebilir güç aynı zamanda ayın da Dünya’nın yörüngesinde gezmesine sebebiyet veriyor. Tüm gezegenlerin güneş etrafında dönmesini de yerçekimi sağlıyor.

Yassı bir Dünya’ya inananlar, yerçekiminin doğrudan hareket ettiğini varsayıyorlar, ancak bu şekilde yürüdüğünü gösteren hiçbir kanıt mevcut değil. Yerçekimi hakkında bildiklerimiz, düz bir Dünya’nın sözde formunu oluşturan diskin merkezine doğru çekileceğini gösterir.

Bu, yalnızca diskin merkezindeki bir noktada aşağı çekileceği anlamına gelir. Merkezden uzaklaştıkça yerçekimi daha fazla yatay olarak çekilecektir. Bu da, tüm suyun dünyanın merkezine doğru emilmesi ve ağaçların ve bitkilerin çapraz olarak büyümesine sebep olan yer çekiminin ters yönünde gelişmesi gibi bazı garip etkilere neden olur.

Güneş sisteminin bilimsel olarak desteklenen modelinde Dünya, güneşin etrafında döner çünkü güneş çok daha büyüktür ve daha fazla yer çekimi vardır. Bununla birlikte, Dünya bir yörüngede ilerlediği için Güneş’e doğru hareket etmiyor.

Başka bir deyişle, güneşin yer çekimi tek başına hareket etmiyor.Gezegen ayrıca yıldızın yerçekimi etkisine dik bir yönde ilerliyor; eğer yerçekimini deaktive etmek mümkün olsaydı, Dünya düz bir çizgi ile ilerler ve güneş sisteminden çıkardı. Buna karşılık, doğrusal darbe ile güneşin yerçekimi birleştiğinde, güneş çevresinde dairesel bir yörünge oluşur.

Düz dünya teorisinde gezegenimiz evrenin merkezidedir.

Ancak Güneş’in Dünya’nın etrafında dönmesini söylemez. Aksine güneş tıpkı bir atlıkarınca gibi dünyanın üst tarafında dönmektedir. Işık yaymakta ve bir masa lambası gibi aşağıya doğru ısıtmaktadır.

Gezegenimizin düz olması halinde yapay uydular söz konusu olamaz. Böylesi bir dünyada uydular çalışmayacaktır. Güneş ve ay düz bir dünyanın çevresinde dönüyorsa gece gündüzün olması muhtemel olsa da mevsimler, tutulmalar ve diğer birçok etken böylesi bir dünyada açıklanamıyor.

Güneşin ayrıca gezegenimize çarpmaması ve aya zarar vermemesi için dünyadan daha küçük olması gerekiyor. Güneş’in Dünya’nın 100 katından daha büyük bir çapa sahip olduğu biliniyor.

Dünyanın derinliklerinde Dünya’nın sağlam çekirdeği gezegenin manyetik alanını üretmektedir. Fakat düz bir gezegende, bunun yerini başka bir şeyle değiştirmek gerekecektir.

Belki sıvı metal tabakası. Bununla birlikte, manyetik alan yaratacak bir şekilde dönmemelidir. Manyetik bir alan olmadan, güneşten yüklü parçacıklar gezegeni kızartırdı. Bu, komşu gezegenimiz Mars’ta meydana geldiği gibi manyetik alanını kaybetmesinden sonra hava ve okyanusların uzaya gitmesine neden olan bir atmosfere sahip olmamız anlamına geliyor.

Popüler inancın ve internetin her yerinde yazılmış olanın aksine, birçok toplumun ve eğitimli insanların Yassı Dünya teorisine inandıklarını düşünmek yanlış olur.

Tarihçi Jeffrey Burton Russell, “Birkaç istisnai istisna dışında, üçüncü yüzyıldan beri eğitimli hiç kimsenin dünyanın düz olduğunu düşünmüyor” açıklamasında bulundu.