Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, nükleer silahlara yönelik endişenin Soğuk Savaş'tan beri en yüksek seviyelere ulaşarak soyut bir korku olmaktan çıktığını ve milyonlarca kişinin Kuzey Kore'nin kışkırtıcı nükleer ve füze denemeleri nedeniyle korku içinde yaşadığını söyledi.

Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurulu Görüşmeleri 120'den fazla devlet ya da hükümet başkanının katılımıyla başladı.

Guterres, BM Genel Sekreteri olarak ilk kez hitap ettiği BM Genel Kurulu'nda şunları söyledi:

"Dünyamız zor durumda, insanlar acı çekiyor, öfkeli, güvensizlik artıyor, eşitsizlik büyüyor, çatışmalar yayılıyor, iklim değişiyor. Küresel ekonomi gittikçe bütünleşiyor ancak küresel toplum anlayışımız dağılıyor. Toplumlar bölünüyor, siyasi söylemeler kutuplaştırıcı, Ülkeler içinde ve ülkeler arasındaki güven şeytanlaştıran ve bölmek isteyenler yüzünden azalıyor. Parçalara ayrılmış bir dünya olarak dünya barışına ihtiyacımız var. Birlikte barışı ve güveni tesis ederek dünyayı daha iyi bir yer haline getirebiliriz."

Konuşmasında uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu "7 tehdit ve sınava" değineceğini belirten Guterres, ilk olarak nükleer tehlikeye dikkati çekti.

Nükleer silahların kullanımının ve kullanmakla tehdit etmenin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Guterres, "Bugün nükleer silahlara yönelik endişe Soğuk Savaş'tan beri en yüksek seviyelere ulaştı ve bu soyut bir korku değil. Milyonlarca kişi Kuzey Kore'nin kışkırtıcı nükleer ve füze denemeleri nedeniyle korku içinde yaşıyor." dedi.

Kuzey Kore'nin nükleer denemelerinin ülkede açlık ve insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya olan milyonlarca kişinin sorunlarını hafifletmediğini belirten Guterres, Pyongyang'ın nükleer denemelerini kınadı.

Kuzey Kore ve bütün ülkelere BMGK kararlarına uyma çağrısı yapan Guterres, bu ülkenin nükleer silahsızlanması ve diplomatik girişimlerin ancak BMGK'da birlik sağlanması ile mümkün olacağını söyledi.

"UYURGEZER SAVAŞA SÜRÜKLENMEMELİYİZ"

Gerginlikler artığında yanlış hesapların da artacağını, kızgın konuşmaların ise "ölümcül yanlış anlaşılmalara" neden olacağını işaret eden Guterres, "Uyurgezer savaşa sürüklenmemeliyiz." diye konuştu.

KÜRESEL TERÖR TEHDİTİNE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Uluslararası toplumun karşılaştığı ikinci tehdidin ise küresel terör olduğuna dikkati çeken Guterres, terörle mücadelede uluslararası güçlü işbirliğinin önemine değindi.

Baskı ve sert yaklaşımların terörle mücadelede geri teptiğine dikkati çeken, demokratik özgürlükler ve insan hakları ihlallerinin terörle mücadeleyi kaybettireceğinin altını çizdi.

MYANMAR

Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet olaylarına ilişkin ise Guterres şunları söyledi:

"Myanmar'ın Arakan eyaletinde tırmanan mezhep çatışması karşında şoke olduk. Zulüm, ayrımcılık, radikalleşme ve şiddete varan baskı kısır döngüsü 400 binden fazla insanın ülkeden kaçmasına neden oldu bölgesel istikrarı tehlikeye attı. Myanmar'daki yetkililer askeri operasyonlara son vermeli, kesintisiz insani yardım girişine izin vermeli."

Guterres, Myanmar hükümetine vatansız bırakılan ve kimlikleri olmayan Rohingyalıların yıllardır süregelen mağduriyetlerini gidermesi çağrısı yaptı.

Suriye,Yemen, Güney Sudan, Sahel ve Afganistan'daki savaşların da kazananının olmadığına dikkati çeken Guterres, siyasi çözüm çağrısını yineledi.

İSRAİL-FİLİSTİN SORUNUNDA TEK YOL İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM

Guterres, İsrail-Filistin soruna ilişkin ise, "Bu süreçte yaşanan durgunluk, gerginliğin artmasına neden olmamalı, yeniden umut tesis edilmeli. Önümüzdeki tek yol iki devletli çözüm." değerlendirmesinde bulundu.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Antonio Guterres, konuşmasında iklim değişikliği ile mücadele konusuna da değinerek, "Geçen yıl tarihteki en sıcak yıldı. Milyonlarca insan ve trilyonlar değerindeki mülkler, denizlerin yükselmesi ve diğer iklim değişikliğinden kaynaklı risklerle karşı karşıya.

Mega kasırgalar ve süper fırtınaların sıklıkla görülmeye başlandığını kaydeden Guterres, liderlere çağrı yaparak, "Tüm hükümetlere, tarihi Paris İklim Anlaşmasını uygulama konusunda daha hevesli olma çağrısı yapıyorum." dedi.

MÜLTECİ KRİZİ

Guterres, göçmenler ve mülteciler konusuna da değinerek, bunu bazılarının tehdit olarak gördüğünü ancak doğru yönetildiğinde bu durumun dünyanın bir araya gelmesine yardımcı olacağını söyledi.

"Sadece mülteci krizi ile değil aynı zamanda dayanışma kriziyle de karşı karşıyayız." diye konuşan Guterres, tüm ülkelerin sınırlarını kontrol etme hakkı olduğunu ancak bunun, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan insanların haklarını ihlal etmemesi gerektiğini belirtti.

Sığınmacılara karşı hasmane tutum alınmaması gerektiğini dile getiren Guterres, bir çok ülkenin bu şekilde davranmadığını belirterek, "Milyonlarca sığınmacıya, hayranlık uyandıran misafirperverlik gösteren ülkeleri tebrik ediyorum. Onları desteklemek için daha fazla çaba sarfetmeliyiz." dedi.

Guterres, insan kaçakçıları ile mücadele edilmesi ve kurbanların korunması gerektiğini de belirterek "Ancak düzenli göç için daha fazla imkanlar hazırlamadıkça Akdeniz ve Andaman denizlerindeki trajedileri sonlandıramayacağız. Güvenli göç sadece küresel elitlere mahsus olmamalı." ifadelerini kullandı.

"Mülteci ve göçmenlerin tektipleştirilmesi, günah keçisi haline getirilmesi ve siyasi kazanç için malzeme olarak kullanılmasından acı duyuyorum." diyen Guterres, artık dünyada tüm toplumların çok kültürlü, dinli ve milliyetli hale geldiğini ve bunun bir zenginlik olduğunu söyledi.