Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin İnsan Haklarından Sorumlu Yardımcısı Ivan Simonoviç, Rusya'nın Kırım Tatar Milli Meclisi'nin tüm faaliyetlerini yasaklamasıyla ilgili olarak, "Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesini, Kırım Tatarlarının ana temsil organının yasaklanması kararını reddetmeye davet ediyorum." dedi.

Simonoviç, Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) daimi konsey toplantısında yaptığı konuşmada, Ukrayna'daki çatışmalar sonucunda ülkedeki insan hakları durumunun kötüleştiğine dikkat çekti.

BM'nin Ukrayna İnsan Hakları Raporunu sunan Simonoviç, Ukrayna'daki çatışmalardan 31 bin 350 kişinin zarar gördüğünü ve bunlardan 9 bin 500'nün hayatını kaybettiğini aktardı. Simonoviç, haziran ayında 69 sivilin zarar gördüğünü ve zararın yüzde 60'ının Minsk anlaşmasına göre yasaklı olan havan topu saldırılarından kaynaklandığını söyledi.

Minsk anlaşmasında mutabakata varılan ve çoğu insan haklarıyla ilgili önlemlerin uygulanması için taraflara çağrıda bulunan Simonoviç, "Eğer ayrılıkçıların durdurulması ve ağır silahların ortadan kaldırılması yönünde acil önlem alınmazsa, Ukrayna'daki geniş çaplı düşmanlığın yeniden artması riski çok yüksek." değerlendirmesinde bulundu.

Simonoviç, ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı ve dernek kurma özgürlüğünün sınırlandırılmasının Doğu Ukrayna'da özgür ve adil bir seçim yapılmasına problem oluşturduğunu ifade etti.

Tarafların mayın eylem faaliyetlerinde güçlü sistematik koordinasyon gerektiğini kaydeden Simonoviç, "Mayınlar, bubi tuzakları ve patlamamış savaş kalıntıları, sivillere karşı en büyük tehdidi oluşturuyor." ifadelerini kullandı.

Kırım'daki insan hakları ihlallerinin gözle görülür şekilde kötüleştiğini belirten Simonoviç, Kırım Tatarlarının kötüleşen durumuna dikkati çekti.

Rusya'nın Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerini durdurma kararına tepki gösteren Simonoviç, şu ifadelerini kullandı:

"Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesini, Kırım Tatarlarının ana temsil organının yasaklanması kararını reddetmeye davet ediyorum. Çatışmaların bittiğini, 2014'ten beri ihlaller ve ölümlerin hesabının verildiğini, ve kurbanlar ve aileleri için adalete ulaşıldığını görmeye ihtiyacımız var."