İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, ülkesinin yeni AB'den çıkma (Brexit) planını "intihar bombacısı yeleği giyip patlatma düğmesini Brüksel'e vermeye" benzetti.
Johnson, "Mail On Sunday" gazetesinde bugün yayımlanan makalesinde Başbakan Theresa May'in Brexit planına ağır eleştiriler yöneltti. 
"İngiltere anayasasına intihar yeleği giydirdik, patlatma düğmesini de (AB'nin Başmüzakerecisi) Michel Barnier'e verdik." ifadesini kullanan Johnson, Brüksel'e verilen tavizlerin AB'nin Kuzey İrlanda'yı İngiltere'den ayırması için bir manivela niteliğinde olduğunu öne sürdü. 
Johnson, Kuzey İrlanda konusunda AB'ye verilen güvencelerin İngiltere'ye karşı şantaj malzemesi olarak kullanılacağını savundu.
"Müzakerelerin her adımında Brüksel her istediğini elde ediyor." ifadesini kullanan Johnson, şunları kaydetti:
"AB'nin takvimini kabul ettik. karşılığında hiçbir şey almadan 39 milyar sterlin ödemeye razı olduk. Yeni plana göre, onların kurallarını da kabul ettik - sonsuza kadar- hem de bu kuralların belirlenmesinde söz hakkımız olmadan. Bu utanç verici." dedi.
"BORİS JOHNSON'IN SİYASİ SONU"
Johnson'ın makalesinde kullandığı "intihar bombacısı" benzetmesi, kendi partisinde de tepkilere yol açtı.
İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, Johnson'ın bu benzetme ile "çok ileri gittiğini" söyledi. Sosyal medya hesabından bir mesaj yayımlayan Duncan, şunları kaydetti:
"Boris, Başbakan'ı intihar bombacısına benzeterek çok ileri gitti. Bu, modern İngiliz siyasetindeki en iğrenç anlardan biri. Üzgünüm ama bu Boris Johnson'ın siyasi sonudur. Eğer şimdi değilse de daha sonra böyle olmasını sağlayacağım." 
Siyasi gözlemciler, Johnson'ın iktidarda bulunan Muhafazakar Parti'deki muhalefeti örgütleyerek Theresa May'i devirmeye hazırlandığı yorumunu yaparken Johnson'ın dün eşinden boşanacağını açıklamasının bu planı olumsuz etkilediği görüşü de dile getiriliyor.
Johnson'ın May'e yönelttiği sert eleştirilerle, boşanmasıyla ilgili tartışmayı unutturmayı amaçladığı iddia ediliyor.
YENİ BREXİT PLANI
İngiliz hükümeti 6 Temmuz'da açıkladığı yeni müzakere yaklaşımında, AB ile özel serbest ticaret ve gümrük anlaşmaları yapılmasına kapı aralamıştı. May, Kuzey İrlanda konusunda tarafların mutabık kaldığı bir çözüme ulaşılmadıkça İngiltere'nin belirsiz bir süre için bütün olarak Gümrük Birliği içinde kalmasına yol açacak bir "tedbir" maddesini de kabul etmişti. 
Yeni yaklaşımın ilanını takip eden günlerde Brexit Bakanı Davis ve Dışişleri Bakanı Johnson, peş peşe görevlerinden istifa etmişti.
İngiltere, Haziran 2016'da yapılan referandumla yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart 2017'de de Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
Haziran 2017'de başlayan müzakerelerde taraflar, geçen yılın sonunda İngiltere'nin AB bütçesine taahhütlerinden kaynaklanan yüklü bir "ayrılık ücreti"nin ödenmesi ve vatandaş haklarının da aralarında yer aldığı bir dizi konuda ön anlaşmaya varmıştı.
İRLANDA İKİLEMİ
Tarafların, gelecekte inşa edecekleri ticari ilişkiler, dış politika, terör ve uluslararası suçla mücadele, savunma ve güvenlik konularında iş birliği ile İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ve AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınıra ilişkin müzakereleri ise devam ediyor. 
İki İrlanda arasında fiziki sınır ve gümrük duvarları getirecek bir anlaşma, adaya barış getiren Hayırlı Cuma Anlaşmasına aykırı olacak. Bununla birlikte, iki İrlanda arasında sınır ve gümrük kontrolü olmaması da ya İngiltere'nin fiilen Gümrük Birliği içinde kalmasına ya da Kuzey İrlanda'nın İngiltere'den kopmasına yol açacak.
Müzakerelerin sonunda bir anlaşmaya varılsa da varılmasa da İngiltere 29 Mart 2019'da AB'den resmen ayrılmış olacak.
Ülkede çeşitli gruplar, Brexit sürecini durdurmaya dönük kampanya yürütürken bu kampanyalardan bazılarına Macar asıllı ABD'li milyarder George Soros da mali destek veriyor.