Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı İvaylo Kalfin, ülkeye giriş yapan sığınmacılara ilk aşamada normal yaşam şartları sağlayabileceklerini ancak bu kişileri Bulgaristan'da kalmaları için zorlayamayacaklarını belirtti.

Dublin Sözleşmesi'ne göre, Bulgaristan'a giriş yapan sığınmacıların AB'ye ilk girdikleri ülke olduğu için yine Bulgaristan'da kalması gerektiğini kaydeden Kalfin, "Bu insanları ne tutuklayabiliriz ne de bağlayabiliriz. Bu nedenle Dublin Sözleşmesi'nde değişiklik yapılmalı" dedi.

Kalfin, ülkesine gelen sığınmacıların genelde İsveç ve Almanya gibi ekonomik açıdan daha zengin ülkelere gitmek istediklerini hatırlatarak, Bulgaristan'ın bu ülkelerden daha iyi şartlar sunamayacağını söyledi.

Bulgaristan Devlet Mülteciler Ajansı'nın verilerine göre, ülkedeki barınma kamplarında büyük bir bölümü Suriyelilerden oluşan toplam 2 bin 597 sığınmacı bulunuyor.

Sığınmacıların ilk ayak bastıkları AB ülkesinde iltica başvurusunda bulunmalarını düzenleyen Dublin Sözleşmesi'nin uygulanabilirliği, Avrupa'da son dönemde yaşanan sığınmacı krizi nedeniyle sorgulanıyor. Sözleşmeye göre, bir AB ülkesine iltica başvurusunda bulunmuş sığınmacı başka bir AB ülkesine yasa dışı yollarla geçerse başvuru yaptığı ülkeye geri gönderiliyor.

İrlanda'nın başkenti Dublin'de 1990 yılında imzalanan sözleşme, 1 Eylül 1997 tarihinde yürürlüğe girmiş, AB Komisyonu 2008 yılında sözleşmenin genişletilmesini önermişti. Böylece sözleşmenin yeni hali Danimarka dışındaki tüm AB ülkelerini kapsayacak şekilde 2013 yılında kabul edildi. Danimarka dışındaki tüm AB ülkelerinin sözleşmeye uyma yükümlülükleri bulunuyordu.

Ancak bu yıl Avrupa'da yaşanan sığınmacı krizi, Dublin Sözleşmesi'nin uygulanabilirliğini gündeme taşıdı. Çok sayıda sığınmacının genellikle Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerden Avrupa'ya giriş yapması, bu ülkelerin sığınmacı sorununun altından kalkmasını ve Dublin Sözleşmesi'nin uygulanmasını zorlaştırdı.

Macaristan, çok fazla sığınmacının ülkeye gelmesi üzerine 23 Haziran'da iltica başvurusu kabul etmemeyi kararlaştırdı ve sözleşmeyi askıya aldı. Dublin Sözleşmesi'ni askıya alan bir diğer ülke Almanya ise Macaristan'dan farklı yol izleyerek Suriyeli sığınmacıların başvurularını değerlendireceğini açıkladı. 2 Eylül'de ise Çek Cumhuriyeti, Dublin Sözleşmesi'ne karşı çıkarak başvuruların ülkede değerlendirileceğini bildirdi.