İngiltere Başbakanı David Cameron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) oy birliği ile kabul edilen DAEŞ karar tasarısıyla ilgili olarak, "Bu önemli bir an. Dünya bugün DAEŞ'e karşı birleşti. Uluslararası toplum bir araya geldi ve her ülkeden, her dinden insanları tehdit eden bu şerri yenmeye karar verdi" dedi.

Cameron, Fransa tarafından hazırlanan ve DAEŞ'le mücadelenin artırılması ve operasyonlara katılan ülkelerin koordineli hareket etmesini içeren karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'nde oy birliğiyle kabul edilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"Bu önemli bir an. Dünya bugün DAEŞ'e karşı birleşti. Uluslararası toplum bir araya geldi ve her ülkeden, her dinden insanları tehdit eden bu şerri yenmeye karar verdi" ifadesini kullanan Cameron, BMGK'nın DAEŞ'e karşı hem Irak'ta hem Suriye'de eyleme geçilmesini oy birliği ile desteklediğini, ayrıca Suriye'deki ihtilafa siyasi çözüm bulma kararlılığını yinelediğini söyledi.

“ÜLKEMİZİ KORUMANIN YÜKÜNÜ VE RİSKLERİNİ BAŞKALARININ SIRTLANMASINI BEKLEYEMEYİZ”

Cameron, "Bugünkü oylama kuşkuya yer bırakmayacak şekilde Suriye'de daha fazla şey yapılmasına ve DAEŞ'in kökünü kazımak için nihai eyleme uluslararası desteğin genişliğini göstermiştir" değerlendirmesinde bulundu.

Cameron, şunları kaydetti:

"İngiltere, Suriye'de DAEŞ'e karşı mücadele eden müttefiklerini desteklemeye devam edecek. Ben de daha fazlasını yapmamız gerektiğini savunmaya ve parlamentoda, İngiltere'nin uluslararası stratejinin parçası olarak kendi güvenliğini koruması için gerektiğine inandığım eyleme destek oluşturmaya devam edeceğim. Ülkemizi korumanın yükünü ve risklerini başkalarının sırtlanmasını bekleyemeyiz."

"GÜÇLÜ BİR GÜVENLİK YANITI GEREKİYOR"

İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond da Paris'teki saldırıların, uluslararası toplumun DAEŞ'i yenme kararlılığını pekiştirdiğini belirterek, BMGK kararının da bu konudaki birliği gösterdiğini dile getirdi.

Hammond, DAEŞ'e karşı askeri eylemin yanı sıra örgütün finans kaynaklarının kesilmesi, petrole erişiminin önüne geçilmesi ve örgüte yabancı savaşçı akşının önüne set çekilmesi çabalarının da sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Hammond, "DAEŞ'in cani şiddeti güçlü bir güvenlik yanıtı gerektiriyor. Bu nedenle İngiltere, DAEŞ'i Irak'ta ve Suriye'de geriletmeye ve yenmeye dönük küresel koalisyonun parçası olarak çalışıyor ve gerektiğinde, kendisine, halkına ve çıkarlarına tehdit teşkil edenleri vuruyor" diye konuştu.

Paris'teki terör saldırılarının ardından Suriye'de DAEŞ hedeflerine düzenlediği operasyonları artıran Fransa, BM Güvenlik Konseyi'nden de diplomatik destek sağlamak için hazırladığı karar tasarısını önceki gün BM Güvenlik Konseyi'ne sunmuştu.

SURİYE'YE MÜDAHALE 2013'TE REDDEDİLDİ

Avam Kaması'nda geçen hafta yapılan Başbakana Sorular (PMQ) oturumunda, bir milletvekilinin Suriye'ye yönelik hava operasyonlarına katılma kararı almadan önce İngiltere'nin BM Güvenlik Konseyi'nde bir karar çıkartılmasını bekleyip beklemeyeceğine dair sorusuna Cameron, böyle bir kararı beklemeyebileceklerinin sinyalini vermiş ama "Tabii ki BM Güvenlik Konseyi'nin tam desteğine sahip olmak tercihimizdir" demişti.

Cameron, İngiltere'nin DAEŞ'le kapsamlı mücadele stratejisi vizyonunu bizzat açıklayacağını ve bu stratejinin Suriye'de "askeri eyleme geçmeyi" de içermesi gerektiğini söylemişti.

Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti milletvekillerinin çoğunlukta bulunduğu Dış İlişkiler Komisyonu, bu ay başında yayımladığı raporda, İngiltere'nin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine hava saldırısı düzenlemektense, Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi çabalarına odaklanması gerektiğini bildirmişti.

İki yıl önce, hükümetin "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki prensip önergesi Avam Kamarası'nda 272'ye karşı 285 oyla reddedilmişti.

BMGK'nın aldığı oy birliği ile aldığı karar, Suriye'ye askeri operasyonlara katılmayı öngören bir teklifi parlamentoya yeniden götürmeden önce, teklifin muhalefetten gereken desteği alacağından emin olmak isteyen Cameron'ın elini kuvvetlendirdi.

İngiltere, 63 ülkeden oluşan uluslararası koalisyonun terör örgütü DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına katılıyor.