İngiltere Başbakanı David Cameron, Panama belgeleri kapsamında, off-shore fonunda hisse sahibi olduğunu geç açıklaması nedeniyle eleştirilere hedef oluyor.

Merkezi Panama'da bulunan hukuk firması Mossack Fonseca’ya ait yaklaşık 11,5 milyon belgenin sızdırılmasının ardından, babasının off-shore şirketiyle ilişkileri gündeme gelen Cameron, hafta başından bu yana babasının kurduğu off-shore fonunda hisse sahibi olup olmadığı sorularına olumsuz yanıt verirken, dün ise, fonda eşiyle birlikte hisse sahibi olduklarını ve paylarını 2010 yılında 30 bin sterline sattıklarını ifade etti.

İngiltere'de muhalefet partileri, Cameron'ın geç açıklamalarda bulunduğuna dikkati çekerek, İngiliz lidere şeffaflık çağrısında bulunuyor.

İskoçya bölgesel hükümetinin Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisinin (SNP) lideri Nicola Sturgeon, David Cameron'ın "güvenilirliğinin mahvolduğunu" söyleyerek, Cameron'ın vergi konusunda artık tamamen şeffaf olması gerektiğini dile getirdi. Sturgeon, "Yasal ya da değil, çetrefilli ifadeleriyle Başbakan güvenilirliğini mahvetti, ayrıca halkın güvenine de ihanet etti." diye konuştu.

"DÜN YAPTIĞI AÇIKLAMALARI, EN BAŞTA YAPMALIYDI"

Ana muhalefetteki İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson da, Cameron'ın en başından itibaren doğruları söylemediğini vurgulayarak, Muhafazakar Partinin liderliğine gelmesinden bu yana Cameron'ın yaptığı tüm yatırımlarını listeleyerek ortaya dökmesi gerektiğini belirtti. Watson, bu skandal sona ermeden önce Birleşik Krallık halkının Cameron'a soracak birçok sorusu olduğunu kaydederek, "Cameron babasının eylemlerinden ötürü suçlanmamalı ancak ikiyüzlülüğünden ötürü suçlanabilir." dedi.

İşçi Partili Gölge Maliye Bakanı John McDonnell ise, İskoç lider Sturgeon gibi Cameron'ın geç açıklamalarının güvenilirliğini zedelediğini bildirdi. McDonnell, "Son günlerde gerçekleşenler, Başbakan'ın dikkate değer bir şekilde güven erozyonu yaşadığıdır. Çünkü Başbakan doğru bir cevap vermemişti, son ifadeleri ağzından zorla alındı. Dün yaptığı açıklamaları en başta yapmalıydı." ifadesini kullandı.

“İMZA KAMPANYASI”

Cameron'ın açıklamalarıyla ilgili basının soruları cevaplandıran İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, mayıs ayında hükümetin yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir zirve düzenleyeceğini ifade ederek, "Bu zirve Başbakan'ın ajandasının önemli bir maddesi. Panama da dahil olmak üzere dünya genelinde birçok ülkeyle birlikte çalışıyoruz. Bu konu çerçevesinde Panamalı yetkililerle bir araya geldim, dikkate değer bir süreç kaydediyoruz." dedi.

Bu arada, Birleşik Krallık destekli vergi cennetlerinin kapatılması için Başbakan Cameron'a çağrı yapılan bir imza kampanyası başlatıldı. Son 48 saatte 126 binden fazla kişinin destek verdiği kampanyayla, zenginlerin vergiden kaçmasının engellenmesi için hükümetin çalışmalarda bulunması talep ediliyor.

“CAMERON'A İSTİFA ÇAĞRISI”

Öte yandan İngiltere Başbakanı Cameron'ın dün akşam yaptığı açıklamasını takiben, Twitter'da "#resigncameron (Cameron istifa)" etiketi bugün Birleşik Krallık gündem listesinde ilk sıraya oturdu.

Cameron'ın istifasını isteyenlerin yarın Başbakanlık önünde gösteri düzenlemesi bekleniyor.

İngiltere Başbakanı David Cameron, dün ITV kanalına yaptığı açıklamada, Panama belgelerinde adı geçen babasının off-shore fonunda hisse sahibi olduğunu ancak 2010 yılında başbakan seçilmeden önce hisselerini sattığını söylemişti. Saklayacak bir şeyinin olmadığını dile getiren Cameron, fonlardan elde ettikleri kazançların vergisini ödediğini vurgulamıştı.

Cameron bu hafta yaptığı bir diğer açıklamada ise hiçbir yerde hissesi veya off-shore fonu bulunmadığını dile getirmişti. Cameron, "Başbakan olarak maaşım, faizini aldığım biraz tasarrufum, kiraya verdiğim bir evim var. Bütün sahip olduklarım bunlar. Hiçbir yerde hissem veya off-shore fonum yok." demişti.

İngiltere Başbakanı Cameron'ın 2010 yılında vefat eden babası Ian Cameron'ın Mossack Fonseca'yı yatırımlarını İngiliz vergi sisteminden muaf tutmak için kullandığı ve off-shore fonu işlettiği ortaya çıkmıştı.

“PANAMA BELGELERİ”

"Panama belgeleri" olarak basına sızdırılan belgelerde çok sayıda kişi ve şirketin uluslararası vergi kaçakçılığı, kara para aklama, uluslararası yaptırımları delmek gibi amaçlarla off-shore şirketler ve hesaplar üzerinden finansal işlem yaptığı öne sürülüyor.

Genellikle vergi ödememek ya da düşük vergi ödemek için yurt dışında kurulan ve "vergi cenneti" olarak adlandırılan bazı ülkelerdeki off-shore şirketlere dünyadaki mevcut finansal varlıklar, vergi sistemlerinin dışına kaçırılarak yönlendiriliyor.

Sızdırılan belgelerde aralarında devlet başkanlarının da olduğu 100'den fazla politikacının yanı sıra birçok küresel şirket ve ünlü simanın da adı geçiyor. Belgelerin sızdırılmasının ardından İzlanda Başbakanı David Gunnlaugsson istifa etmişti.

TAYLAND, 16 VATANDAŞIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATTI

Öte yandan, Tayland, Panama belgelerinde adı geçen 16 siyasetçi ve iş adamının, vergi cenneti olarak bilinen ülkelere yapılan para transferlerini ve bu işlemlerde suç unsuru olup olmadığını araştıracak.

Matichon'un haberine göre, Kara Parayla Mücadele Ofisi (AMLO) Genel Sekreteri Seehanat Prayoonrat, "Mossack Fonseca tarafından kurulmuş şirketlerin yönetici ve hissedarı olarak belgelerde ismi geçen sadece 16 Tayland vatandaşı var ve bunlar incelenecek" dedi.

Başlatılan soruşturma kapsamında suçlu olduğu kanıtlanmadan hiçbir ismin kamuoyuyla paylaşılmayacağını ifade eden Prayoonrat, belgelerde adı geçenlere ilişkin iddiaların kanıtlanması durumunda davaların Yolsuzlukla Mücadele Komisyonuna gönderileceğini kaydetti.