Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) raporuna göre, dünyada en az 1 milyar kişi çeşitli yeti yitimi durumuna sahip. Yaklaşık 720 milyon yetişkinin işlev güçlüğü yaşadığına dikkat çekilen raporda, omurilik felci, şiddetli depresyon veya körlük gibi durumlara denk gelen engellilik kategorisi olarak "şiddetli engellilik" yaşayan yetişkin kişi sayısının 190 milyon olduğu belirtildi.

Raporda yer verilen Küresel Hastalık Yükü araştırmasına göre, dünyada 93 milyon çocuk (0-14 yaş grubu) engelliden 13 milyonunun ağır "engelli" olduğu tahmin ediliyor.

ENGELLİ SAYISI ARTIYOR

Engellilik oldukça çeşitlilik gösteriyor, nüfusun yaşlanması ve kronik hastalıklardaki artış nedeniyle engelli sayısı da gün geçtikçe artıyor.

Engellilik riskinin yaşlanmaya paralel olarak arttığı, dünya nüfusunun ise önceden görülmemiş bir hızla yaşlandığına vurgu yapılan raporda, engelli kişi sayısının artmasının nedenleri arasında nüfusların yaşlanıyor olması, diyabet, kalp ve damar hastalıkları ile akıl hastalığı gibi kronik sağlık sorunlarının dünya çapında artıyor olması gösterildi.

Raporda bir ülkede engelliliğin izlediği seyrin, kronik sağlık durumlarının, çevresel faktörlerin ve trafik kazaları, doğal afetler, savaş ve madde kullanımı gibi diğer faktörlerin sergilediği eğilimlerden etkilendiği belirtildi.

ENGELLİLİK YAYGINLIĞI

Raporda yer alan 59 ülkede yürütülen bir araştırmaya göre, 18 yaş ve üzeri yetişkin nüfusta ortalama engellilik yaygınlık oranının yüzde 15,6 olduğu bildirildi. Ortalama oranın yüksek gelirli ülkelerde yüzde 11,8, düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 18 olduğu belirtildi.

60 yaş ve üstü bireylerde engellilik yaygınlığının düşük gelirli ülkelerde yüzde 43,4, yüksek gelirli ülkelerde ise yüzde 29,5 olduğu ifade edildi.

EĞİTİM

Bütün ülkelerin engelli çocukların bütünleştirici ortamda kaliteli eğitim görmelerinin sağlanmasına öncelik verilmesi gerektiğine dikkat çekilen DSÖ raporunda, Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmede (EHS) engelli çocukların hem genel eğitim sistemlerine dahil edilme hem de ihtiyaç duydukları bireysel desteği alma haklarının tanındığı bildirildi.

Engelli katılımcıların ilkokul eğitimini tamamlama oranlarının önemli ölçüde düşük seviyede olduğunun altı çizilen raporda, eğitim gördükleri ortalama yıl sayısının da engelli olmayan katılımcılara oranla daha düşük olduğu belirtildi. 51 ülkede engelli erkeklerin yüzde 50,6’sı, engelli olmayan erkeklerinse yüzde 61,3’ünün ilkokul eğitimini tamamladığı kaydedilen raporda, engelli kadınların yüzde 41,7’si, engelli olmayan kadınların ise yüzde 52,9’unun ilkokul eğitimini tamamladığı bilgisi yer aldı.

İSTİHDAM

Raporda, engellilerin işsiz kalma ihtimalinin daha yüksek olduğu ve engelliler istihdam edildiklerinde bile genellikle daha az kazanç elde ettikleri ifade edildi. 

Raporda 51 ülkeden elde edilen sonuçlara göre, istihdam oranlarının engelli erkeklerde yüzde 52,8, engelli kadınlarda ise yüzde 19,6 olduğu kaydedildi. Bu oranların, engelli olmayan erkekler için yüzde 64,9, engelli olmayan kadınlar için de yüzde 29,9 olduğu bildirildi. 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) yaptığı bir araştırma, 27 ülkede çalışma yaşında olan engelli kişilerin iş gücü piyasasında kayda değer dezavantajlar deneyimlediklerini ve engelli olmayan kişilere göre iş gücü piyasasında daha kötü sonuçlar elde ettiklerini gösterdi. Çalışma, engelli insanların iş hayatı dışında kalma oranının engelli olmayanlara nazaran 2,5 kat daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

ENGELLİ BİREYLERİN YAŞAMLARINDAKİ ZORLUKLAR

Engelli kişilerin sağlık düzeylerinin düşük olduğu belirtilen DSÖ raporunda, engelli bireylerde önlenebilir ikincil sağlık sorunları, tedavi edilmeyen ruh sağlığı bozuklukları, ağız sağlığı sorunları, HIV enfeksiyonu, obezite ve zamansız ölüm riskinin daha yüksek olduğu kaydedildi.

Raporda, engelli bireylerin eğitim kazanımları, ekonomik faaliyet düzeyleri ve istihdam oranlarının engelsiz kişilere göre daha düşük olduğu vurgulandı.

Engelli kişilerin daha yoksul olduğuna dikkat çekilen raporda, bu kişilerin yaşam koşulları ve varlık durumlarının her ülkede daha kötü olduğuna işaret edildi.

Engelli kişilerin çoğunun bağımsız yaşayamadığı veya toplumsal faaliyetlere katılamadığı belirtildi.

ENGELLİLİKLE BAĞLANTILI DEZAVANTAJLARIN ÜSTESİNDEN GELİNEBİLİR

Engellilikle ilişkili dezavantajların aşılması için bazı önerilerin yer aldığı raporda, genel politikalara, sistemlere ve hizmetlere erişimin sağlanması, ulusal engellilik stratejisi ve eylem 
planı hazırlanması, insan kaynağı kapasitesinin güçlendirilmesi, yeterli finansman sağlanması ve hizmet maliyetlerinin karşılanabilir düzeyde tutulması, engelliliği anlama ve kamu farkındalığının artırılması ile engellilik üzerine araştırmaların güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.

Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin 2006'da onaylanan metni ile engelli bireylerin insan haklarını geliştirmek, korumak ve bu haklardan tam ve eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak ve ayrıca doğuştan gelen insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek amaçlanıyor.

BM tarafından 1992 yılında "Dünya Engelliler Günü" olarak kabul edilen 3 Aralık gününde, engelli olarak tanımlanan bireylerin haklarına, sorunlarına ve sorunların çözüm yollarına dikkati çekmek hedefleniyor.