Bilim insanları bu sıradışı hava olaylarının nedenini araştırıyor. Bulgulardan biri, 'jet akımı' adı verilen Kuzey Kutbu'nu çevreleyen hakim batı rüzgarları ile ilgili. ABD'li araştırmacılar, bu rüzgarların yönünün ve yoğunluğunun değişmeye başladığını tespit etti. Uzmanlar, gelecek 40 yılda sel, yangın ve kasırga gibi aşırı iklim olaylarının artacağını belirterek; durumun kıtlık, kuraklık ve ekonomik krizlere neden olacağını söyledi.
SON 1250 YILLIK TARİHİ İNCELENDİ

Grönland buz tabakasının derinliklerine inen araştırmacılar, Kuzey Atlantik  jet akımının tarihi geçmişini yeniden yapılandırdı. Arizona Üniversitesi tarafından yapılan çalışma, jet akımının konumunun ve yoğunluğunun son 250 yılda nasıl değiştiğine dair fikir veriyor. 

Bulgular, jet akımının konumunun, 2060 yılına kadar, azaltılmamış sera gazı emisyonları altında doğal değişkenlik aralığının dışına çıkabileceğini ve ABD ve Avrupa kıtasında yer alan ülkelerde sel, yangın ve yüksek sıcaklık gibi aşırı iklim olaylarına neden olabileceğini gösteriyor.

Arizona Üniversitesi İklim Sistemleri Merkezi'nden araştırmacı Matthew Osman tarafından yönetilen çalışma, Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı bilimsel dergide yayımlandı. 

KUZEY ATLANTİK JET AKIMI HAKKINDA

Kuzey Amerika ve Avrupa arasında uçak yolculuğu yapanların aşina olduğu  Kuzey Atlantik jet akımı, Kuzey Kutbu'nu çevreleyen hakim batı rüzgarlarından oluşuyor. Genellikle "kutup jeti" olarak adlandırılan bu yüksek irtifa rüzgarları, Kuzey Amerika’nın doğusunda ve Avrupa'da hava ve iklimi etkiliyor. 

Bu hava akımı aynı zamanda her iki bölgedeki yıllık yağış ve sıcaklıktaki değişimin yüzde 10 ila yüzde 50'sini oluşturuyor. Ancak, jet akımının geçmişte nasıl değiştiği veya gelecekte nasıl değişebileceği hakkında çok az şey biliniyor.

Osman'ın araştırma ekibi, sekizinci yüzyıldan bu yana Kuzey Atlantik boyunca Kuzey Atlantik Jet akımındaki değişiklikleri yeniden oluşturmak için Grönland buz tabakasını kapsayan yaklaşık 50 bölgeden buzul ve buz çekirdeği örnekleri topladı. Yeniden yapılanmalar, doğal değişkenliğin, insan kaynaklı ısınmanın orta enlemdeki atmosferik dinamikler üzerindeki etkisini yıllık ve daha uzun zaman ölçeklerinde şimdiye kadar maskelediğini gösterdi.

Dünyanın birçok yerinde doğrudan iklim gözlemlerinin birkaç on yıldan fazla sürmeyeceğini söyleyen Osman, "Yani, jet akımının daha uzun süreler boyunca nasıl veya neden değiştiğine dair pek bir fikrimiz yok. Bildiğimiz şey, jet akımındaki olağandışı değişikliklerin sel ve kuraklık gibi ciddi toplumsal etkileri olabileceğidir. Hava durumu üzerindeki etkileri açısından, geçmişi bir tür önsöz olarak kullanmaya başlayabiliriz" dedi.

HAVA AKIMI KUZEYE DOĞRU GÖÇ EDİYOR

Diğer taraftan çalışma, doğal değişkenliğin Kuzey Atlantik jet akımının konumunu büyük ölçüde kontrol etmesine rağmen, devam eden küresel ısınmanın önemli sapmalara neden olabileceğini ortaya koydu. Özellikle, model projeksiyonları 21. yüzyıl ısınma senaryoları altında Kuzey Atlantik jet akımının kuzeye doğru göçünü tahmin ediyor. Bu tür bir göç, jet akımını on yıllar içinde önemli ölçüde farklı hale getirebilir.

BU YAZ YAŞANAN FELAKETLER DURUMUN SOMUT BİR ÖRNEĞİ

Osman, bu yaz Kanada’da rekor kıran sıcaklar Avrupa'da meydana gelen seller gibi aşırı hava olaylarının jet akımının kısa vadede yoğunluğuna veya konumuna göre hava durumunu nasıl etkilediğine dair somut bir örnek olduğunu söyledi. 

Osman, küresel ısınmanın, insanların belirli bir yerde yaşayabileceği hava türleri üzerinde büyük etkileri olduğunu belirtti. 

Osman, "Örneğin, jet akımı daha güneyde yer aldığında, normalde kuru olan İber Yarımadası daha ılıman, daha nemli koşullar yaşama eğilimindedir. Ancak jet akımı kuzeye doğru hareket ettikçe, bu nemin çoğu da İberya'dan zaten İskandinavya gibi ıslak olan bölgelere doğru hareket eder. Gelecekte kutuplara doğru kaymış bir jet akımının daha kalıcı ve yıkıcı sonuçları olabilir” diye konuştu.

YARIM MİLYON İNSANIN HAYATINA MAL OLDU

Öte yandan araştırmacılar, rüzgar hızındaki ve coğrafi kaymalardaki belirli değişiklikleri, hava durumuyla ilgili tarihi felaketlerle eşleştirmeyi başardı. Örneğin, 1374'te İber Yarımadası'nı saran bir kıtlık sırasında, jet akımı alışılmadık şekilde kuzeydeydi. Benzer şekilde, 1728 ve 1740'ta Britanya Adaları ve İrlanda'daki iki kıtlık olayı, rüzgarların normal yoğunluğunun neredeyse yarısında estiği, sıcaklıkları çarpıcı biçimde soğuttuğu ve yağışları azalttığı yıllara denk geldi. Bu olayların ikincisinin, 1740'ta, yaklaşık yarım milyon insanın hayatına mal olduğu tahmin ediliyor.

Sonuç olarak çalışmanın yazarları, Kuzey Atlantik jet akımında gelecekteki herhangi bir kaymanın, ulusal ekonomileri ve toplumları etkileyecek bir felaketler zincirine neden olacağını belirterek, "Sonuçlarımız bir uyarı görevi görüyor: Jet akışını doğal yörüngesinde kalmasını sağlamak büyük ölçüde kontrolümüzde. Ancak hemen harekete geçmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.