Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Ekim 2021'de açıkladığı dünya ticaret hacminde yüzde 4,7'lik büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş nedeniyle güncelledi. Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın küresel ticaret üzerindeki etkilerini analiz eden DTÖ'ye göre 2022 yılında küresel gayri safi yurtiçi hasılada yüzde 3,1 ila 3,7 oranında bir büyüme görülecek. Buna göre DTÖ, bu yılki küresel ekonomik büyümede ortalama 1,3 puanlık bir gerileme bekliyor.

Cenevre merkezli örgütten yapılan açıklamada, öngörülen ekonomik gerilemenin nedenleri olarak, gıda ve enerji fiyatlarındaki artış ile Rusya ve Ukrayna'dan gerçekleştirilen ihracattaki düşüş gösterildi.

Avrupa'nın hem Rusya'dan hem de Ukrayna'dan ürün temin eden en büyük ithalatçı konumunda bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, savaştan Avrupa ekonomisinin de olumsuz etkileneceği belirtildi.

DTÖ, Ukrayna'daki savaşın olumsuz ekonomik sonuçlarının ise en çok Afrika ve Ortadoğu'da görüleceğine işaret etti.

Açıklamada, "Yoksul ülkeler savaş nedeniyle daha büyük risklere maruz kalıyorlar, çünkü zengin ülkelere kıyasla gelirlerinin daha büyük bir kısmını gıda ürünleri için harcıyorlar" denildi. Bu durumun söz konusu ülkelerde siyasi istikrarsızlıklara yol açabileceği uyarısında bulunuldu.

Gıda fiyatlarında büyük oranlarda artış bekleniyor

DTÖ ayrıca tüm dünyada gıda fiyatlarında büyük oranlarda artış olabileceği uyarısında bulunarak, tahıl ve diğer gıda maddelerinin tedarik edilememesi nedeniyle tarım ürünlerinin fiyatlarının tırmanacağını kaydetti. Dünya Ticaret Örgütü bu bağlamda buğday fiyatlarının yüzde 85'e kadar artmasının beklendiğini kaydetti.

Yapılan açıklamada Rusya ve Ukrayna'dan yapılan ihracatların enerji, tahıl ve ayçiçeği ile sınırlı olmadığı belirtilerek, Rusya'nın otomobil katalizatörleri üretimi için gerekli olan paladyum ve rodyumun da ana tedarikçilerinden biri olduğuna işaret edildi. Açıklamada, Ukrayna'dan da yarı iletken endüstrisi için neon tedarik edildiği belirtildi.

DTÖ, bu gelişmelerin ülkeleri üretim ve ticarette daha çok kendi ulusal önceliklerine yöneltebileceğini, bunun sonucu olarak da rekabet ortamının bozulacağını ve inovasyonun engelleneceğini ileri sürdü. Örgüt, bu durumun da özellikle gelişmekte olan ülkeler için ciddi ekonomik sonuçlar doğuracağını bildirdi.