"Direniş Gazileri Günü" münasebetiyle düzenlenen merasime telekonferans yöntemiyle katılan ve kalabalık bir topluluğa hitap eden Nasrallah, Suriye'de mücadele etmemeleri halinde savaşın Lübnan'a sıçrayacağına işaret ederek, "Halep, Humus ve Şam'da savaşmasaydık, Baalbek, El-Hermel, El-Gaziyye, Sayda, Sur, En-Nebatiyye ve Lübnan'ın diğer kentleri ile köylerinde savaşmak zorunda kalırdık " dedi.

Nasrallah, örgüte yakın El-Ahbar ve Es-Sefir gazetelerinde yer alan konuşmasında, durumlarının eskiye göre daha iyi olduğunu belirterek, "Ya savaşacağız ya öleceğiz. Biz savaşacağız. İsteyen istesin, istemeyen istemesin" diye konuştu.

"Savaşanların yarısının hayatını kaybetmesi halinde bile kalanların onur, izzet ve şerefiyle yaşamasının kendileri için daha iyi bir seçenek olduğunu" söyleyen Nasrallah, sözlerine söyle devam etti:

"Hiç kimseden korkmadan dikkatlice her yerde savaşacağız. Tercihimizi beğenmeyen kendine uygun gördüğü şeyi yapsın. Mücadeledeki başarıların küçümsenmesini önemsemiyoruz. Tüm kentler düşse de bu azmimizi zayıflatmaz. Motivasyonumuz yüksek, psikolojimiz güçlü olmalı. Gelecek dönemde seferberlik ilan edebiliriz."

Nasrallah, daha önce söylediği "Suriye'de olacağız ve olduk, bu projenin uzamasına izin vermeyeceğiz. Ancak ne yazık ki ihanet, şüphe ve fitne cevabı aldık" ifadelerine atıfta bulunarak, "Bundan sonra kimseye karşı susmayacağız. Her yerde savaşacağız. Elimizde, şimdiye kadar kullanmadığımız güçlü kartlar var" ifadelerini kullandı.

"ABD elçisi" olarak isimlendirdiği Şii kesimleri de eleştiren Nasrallah, "Kimse kanaatimizi değiştiremez. Bu günden sonra susmayacağız, alttan almayacağız. Bu bir varlık, namus ve din savaşıdır. Dinimiz tekfircilerle ortak değil" ifadelerini kullandı.

Hizbullah'ın, Suriye rejimi, İran ve kendi politikalarına muhalif medya kuruluşlarında çalışanları "ABD elçisi Şiiler" olarak tanımladığı belirtiliyor.