Ruhani, İsviçre'nin Lozan kentinde bir haftadır devam eden müzakerelerde gelinen son aşama ile ilgili sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "Ana parametreler konusunda çözüme ulaşıldı. Taslak çalışmaları en kısa zamanda başlayacak ve 30 Haziran'a kadar tamamlanacak" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, İran ile 5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde ortak bir bildiri yayımlama kararı aldıklarını ve ortak hareket planının yazımına başlayacaklarını açıklamıştı.

DIŞİŞLERİ BAKANI ZARİF: "BM GÜVENLİK KONSEYİ VE ABD TARAFINDAN İRAN'A UYGULANAN TÜM YAPTIRIMLAR SON BULACAK"

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan nükleer müzakerelerde uzlaşıya varılmasının ardından, "BM Güvenlik Konseyi ve ABD tarafından İran'a uygulanan tüm yaptırımların kaldırılacağını" söyledi.

Zarif, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile ortak bildirinin okunmasının ardından Lozan Politeknik Üniversitesi'nde basın toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.

Üç aya kadar müzakerelere devam edip anlaşma metninin hazırlanacağını söyleyen Zarif, "Bilimsel araştırma ve geliştirmelere devam edeceğiz. Reaktörlerimiz daha gelişmiş olmalı. Fordo nükleer tesislerindeki santrifüjler konusunda taahhütlerimize bağlıyız. Enstitü ve üniversitelerimiz bilimsel alanda rekabet edebilmeli ve yaptırıma maruz bırakılmamalı. BM Güvenlik Konseyinin tüm kararları ile ABD'nin İran'a yönelik tüm yaptırımları kaldırılmalı. Bu ortak anlayışla ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum" dedi.

Zarif, İran'ın gizli nükleer çalışmalarda bulunduğu yönündeki endişelere de değinerek, "Bardağın boş yarısını görmenin kimseye bir faydası olmayacak, ileriye bakmalı. Bir sorunla karşılaştığımızda karşılıklı saygı ile oturup müzakere edilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Ortak mutabakatta yer alan kararlar hakkında müzakereci ülkeler tarafından yapılabilecek farklı yorumlara işaret eden Zarif, müzakerelerde uluslararası ilişkiler ve kazan-kazan oyunu esasına dayalı çözüm yolları belirlendiğini kaydetti. Zarif, şöyle devam etti:

"İran hakkındaki tüm yanlış görüşlerin düzeltilmesi gerekiyor. İran'a uygulanan tüm yaptırımlara son verilmeli. Sağlanan anlaşma çerçevesince İran tarafından sürdürülecek programa göre, Natanz'da bir dizi santrifüjle işleyiş devam edecek. Fordo'da da binden fazla santrifüj, zenginleştirme yapılmaksızın çalışmaya devam edecek. Bu santrifüjlerden kalıcı izotoplar üretmek için faydalanabiliriz. Ya da uluslararası işbirliği ile gelişmiş nükleer fizik alanlarında Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri gibi başka barışçıl faaliyetlerde kullanabiliriz. Arak ağır su reaktörü kalacak. Gelişmiş son teknolojiler ile yeniden tasarlanacak. Ve bu konuda P5+1 ülkeleri ve diğer ülkeler bize yardım edecekler."

Zarif, santrallere yakıt üretimi konusundaki uluslararası faaliyetlerin devam edeceğini, santral ve reaktör inşa edilmesi konusunda İran ile işbirliği dönemi başlayacağını belirterek, "İran'ın nükleer programı konusunda var olan tüm olumsuz düşünceler ortadan kaldırılmalı. Tüm yaptırımlar kaldırılmalı. Hükümetimiz taahhütlerine bağlı kalacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Varılan uzlaşma sayesinde İran ile Batı ilişkilerinde iyileşme olup olmayacağı hakkındaki bir soru üzerine Zarif, "İran hiçbir zaman uluslararası topluma yüz çevirmeyi istememiştir. İran, kendisini uluslararası toplumun bir parçası olarak görüyor. Doğal olarak İran için, nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu kanıtlama yönünde adım atmak ve karşılıklı güven oluşturmak oldukça hayati ve zaruridir. İnşallah, Uranyum zenginleştirme konusunda gelecekte çok iyi sonuçlar elde edilecektir" dedi.

Zarif, anlaşmaya göre İran'ın sahip olduğu zenginleştirilmiş uranyum stoklarının ne yapılacağı konusunda ise "İran zenginleştirilmiş uranyum stokları ile uluslararası pazara girecek ve bunları satarak doğal uranyum elde edecek. İran'ın bu pazara girmesi, teknolojimiz açısından ve İran'ın uluslararası düzeyde varlığı için son derece iyi ve verimli bir hamle olacak. Teknolojimiz bütün bir yakıt tesisinin tüm parçalarını üretebilecek düzeye gelene kadar, bu alışveriş başarılı bir barışçıl nükleer program olacaktır" açıklamasını yaptı.

BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kararlarının (İran'a yaptırımları öngören kararlar) iptal olacağını aktaran Zarif, "Bana göre bu İran İslam Cumhuriyeti ve dünyanın çabaları için son derece büyük bir başarı. Çünkü bu kararların sorunların çözümüne hiçbir faydası yoktu" ifadesini kullandı.

"Bazı konularda anlaşma sağlanabilmesi için önümüzdeki üç ay süresince diyaloğa devam etmeye ihtiyacımız var" diye konuşan Zarif, bu konulara ilişkin bazı maddelerde belirsizlikler olduğunu ancak temel konularda anlaşma sağlandığını kaydetti.

Zarif, müzakereye katılan ülkelerin iç talepleri yüzünden olayları kendi açılarından yorumlama girişiminde bulunabileceklerini dile getirerek, "Ancak biz ciddiyet ve cesaretle dini liderimizin kahramanca esneklik olarak belirttikleri ilkeyi esas edinerek üç aylık sürede nihai anlaşma sağlanması için çalışacağız" dedi.

İran tarafından başmüzakereci olarak heyeti adına kendilerini destekleyen ülkesinin dini lideri Ayetullah Hamaney ile Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye teşekkür eden Zarif, şöyle devam etti:

"Nihai anlaşma bizim anlaşmamız olacak. İran halkının çıkar ve ihtiyaçlarını esas alan ve BM Güvenlik Konseyi'nin onayını alacak bir anlaşma. Önümüzdeki üç aya kadar müzakereleri sürdürerek anlaşma metnini hazırlayacağız. Umutluyuz ancak şu an için hiçbir şey kesin değil. Ir4, Ir5 ve Ir6 programları esasınca uranyum zenginleştirme faaliyetleri devam edecek. Yine aynı şekilde ülkemizin bilimsel ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli faaliyetler de devam edecek. Bazı ülkeler maalesef bizimle olan bankacılık işlemlerine birtakım sınırlamalar getirmişlerdi. Biz tüm bu sınırlama ve yaptırımların bir defada ve tek aşamalı olarak kaldırılmasını istiyoruz. Elbette bu İran'ın tek talebi değil. İran halkı baskıya teslim olmaz."

İRAN-ABD İLİŞKİLERİ

Sağlanan uzlaşmanın İran-ABD ilişkilerini ne yönde etkileyeceğinin sorulması üzerine Zarif, "İran-ABD ilişkilerinde ne olacağı ayrı bir konu. Biz ABD ile nükleer konusunda müzakere etmekle görevlendirildik, başka bir konuda değil. Nükleer enerjinin geliştirilmesi konusunda ABD ile yapılan ve yapılacak her türlü müzakere karşılıklı saygıya dayalı olmalıdır" yorumunda bulundu.

İran'ın müzakerelerde son derece ciddi olduğunu tekrarlayan Zarif, şöyle devam etti:

"Oluşan güvenin korunması için karşı taraftan doğal olarak atacakları imzalara bağlı kalmalarını bekliyoruz. Her türlü bahane oluşturma çabaları ve engeller müzakereleri baltalayacaktır. Cesur kararlar almak zorundayız ve bu, yapmamız gereken bir görev. İran, taahhütlere riayet edilmemesi durumunda buna misliyle karşılık verme imkanına sahiptir. İran halkının tarihi hafızasında olumlu sabıkaya sahip olmayan, özellikle son yıllarda uyguladıkları zalimce yaptırımlarla halkımıza zulüm eden, İran halkını ilaç ve gıda erişim haklarından mahrum bırakan Batı ülkelerinin, bu halkın ulusal güç ve Allah'ın lütfuyla tüm isteklerini elde ettiğini ve direnerek baskıya teslim olmayacakları mesajını ilettiklerini görebilmelerini umuyorum. Geçmişe dair iyi bir sabıkası olmayanlar bu mutabakatı sabıkalarını temizlemek için bir fırsat olarak kullanabilirler."

ORTAK BİLDİRİ

İran ile P5+1 ülkeleri arasında varılan uzlaşının ardından açıklanan bildiriye göre, İran 10 yıl boyunca uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjlerinin üçte ikisinden fazlasını azaltacak.

İran'ın mevcut santrifüj sayısı yaklaşık 19 bin. İran, bu sayıyı 6 bin 104'e indirecek ve bu santrifüjler birinci jenerasyon olacak. Bu sayının da sadece 5 bin 60'ı uranyum zenginleştirmede kullanılabilecek.

İran'ın mevcut düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum stoğunun üçte ikisi ülke dışına çıkarılacak. İran, en az 15 yıl yüzde 3,67'den fazla uranyum zenginleştiremeyecek.

İran'ın nükleer programı 10 yıl boyunca gözetim altında olacak ve fazla santrifüjler ve uranyum zenginleştirme altyapısı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun gözetiminde bir yerde tutulacak.

Fordo nükleer tesisi fizik ve teknoloji merkezine dönüştürülecek ve İran'ın Natanz dışında başka bir uranyum zenginleştirme tesisi kalmayacak.

Avrupa Birliği ve ABD ise İran nükleer programı ile ilgili bütün adımları attığı zaman İran'a uygulanan yaptırımları kaldıracak. Ancak, İran anlaşmaya sadık kalmazsa yaptırımlara tekrar maruz kalacak.