Son 8 yılında ekonomik kriz ile kemer sıkma politikalarının damga vurduğu İrlanda’da halk, genel seçim için sandık başına gitti.

Merkez sağ Fine Gael ile sol İşçi Partisi koalisyonuyla yönetilen İrlanda’da oy verme işlemi yerel saat ile 07.00’de başladı. Yaklaşık 3 milyon 200 bin seçmenin bulunduğu ülkede 158 üyeli parlamentoda hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşması beklenmiyor.

Anketlere göre en büyük dört partiden Başbakan Enda Kenny’nin merkez sağ partisi Fine Gael yüzde 30, merkez sağ Fianna Fail yüzde 20, sol Sinn Fein yüzde 15 ve hükümetin küçük ortağı sol İşçi Partisi ise yüzde 10 oranında oy alabileceği tahmin ediliyor.

Bu oranlara göre mevcut koalisyonun yeni bir hükümet kurması mümkün görünmüyor.

İlk iki sırada görünen Fine Gael ve Fianna Fail, ülkenin 1922’de yaşadığı iç savaşın tarafları olduğundan, geleneksel olarak rekabet halindeler ve bu seçimin ardından da birlikte bir hükümet kurmaları beklenmiyor.

İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) ile bağları nedeni ile İrlanda’da ana akım siyasi partiler Sinn Fein ile aralarına mesafe koyuyor. Hükümetteki Fine Gael, Sinn Fein ile bir koalisyona girmeyeceğini şimdiden açıklamış durumda.

Ancak Birleşik Krallık'ın parçası olan Kuzey İrlanda'da yerel hükümetin ortağı konumundaki Sinn Fein'in, bu seçimde İrlanda da gücünü artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Anketler, seçimde en önemli başarıyı bağımsız adayların kazanacağını gösterirken, kurulacak herhangi bir koalisyon hükümetinin de bağımsızların takınacağı tavra bağlı olacağı görüşü yaygın.

İrlanda’da oy verme işlemi 22.00’de sona erecek. Oy sayımının cumartesi sabahı başlayacağı ülkede seçim sonuçlarının hafta sonu netleşmesi bekleniyor. Seçimle oluşacak parlamentonun ilk oturumunu 10 Mart’ta yapması öngörülüyor.

EKONOMİK KRİZ

İrlanda 1995-2008 arasında Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biriydi. Ekonomisinin gösterdiği performanstan ötürü "Kelt Kaplanı" lakabı takılan ülke, 2008’de bankacılık ve inşaat sektöründeki sorunlar nedeniyle krize girdi.

Ekonomisini IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Konseyi’nin oluşturduğu Troyka’ya teslim eden İrlanda’da, Troyka’nın öngördüğü kemer sıkma politikalarıyla işsizlik yüzde 14’lere kadar çıkarken, sosyal harcamalar da durma noktasına geldi.

İrlanda’da 2011 genel seçiminin ardından kurulan Fine Gael - İşçi Partisi koalisyonuyla ülkenin ekonomisi toparlama yoluna girdi. Yeniden yatırım çekmeye başlayan İrlanda'da işsizlik oranı yüzde 8’lere gerilerken, ülke geçen yıl kaydettiği yüzde 6,9’luk büyüme ile Avrupa Birliği’nde bu alanda birinci sırada yer aldı.

Ancak siyasi gözlemciler, ekonomide yaşanan düzelmenin halka henüz yansımadığını, bu nedenle Başbakan Kenny’nin "istikrarın devamı" tezi ile halktan istediği oyu, tek başına hükümet kurmasına yetecek oranda alamayacağını savunuyor.

AB’ye 1973’ten beri üye olan İrlanda’yı bekleyen senaryo, ekonomik krizin belirlediği siyasi atmosfer nedeni ile hükümet krizi yaşanan bir diğer AB üyesi ülke İspanya’ya benzetiliyor. İspanya'da da aralık ayında yapılan genel seçimin ardından hükümet halen kurulabilmiş değil.