Bu seçimlerde, diktatör Franco rejimi sonrası İspanya'da demokratik dönemin başlamasından bu yana alışılagelmiş muhafazakar sağ görüşlü Halk Partisi (PP) ve sol görüşlü Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ağırlıklı siyasi sistemin yıkılması bekleniyor.

Ekonomik krizin etkisiyle ortaya çıkan halk hareketinin siyasi uzantısı olan ve 2014 yılında kurulan "Podemos" (Yapabiliriz) ile 2006 yılında Katalonya'da çıkan ve ilk defa ülke genelinde seçimlere katılan "Ciudadanos" (Vatandaşlar) adlı siyasi oluşumların anketlere göre alması beklenen oy oranları İspanya'daki iki büyük siyasi partili sistemin sona ereceğini gösteriyor.

İspanya'da yayımlanan anket sonuçları, hemen hemen tüm büyük belediyelerde ve özerk yönetimlerde hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara gelemeyeceğini, koalisyon kurulmasının zorunlu olacağını ortaya koyuyor.

En büyük çekişmelerden birinin başkent Madrid'de yaşanması bekleniyor. Podemos ile komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) ve bazı sivil toplum örgütlerinin destek verdiği "Ahora (Şimdi) Madrid" adlı yeni siyasi oluşum, 1991 yılından bu yana Madrid belediye başkanlığını kazanan PP'nin en ciddi rakibi olarak öne çıkıyor.

2011 yılındaki son yerel seçimlerin ardından mevcut durumda İspanya'da iktidarda olan PP, ülke genelindeki belediyelerin yüzde 45,7'sini, PSOE ise yaklaşık yüzde 25'ini yönetiyor. Özerk yönetim seçimlerinin yapılacağı yerlerde de 13 bölgeden 10'unda PP iktidarda bulunuyor.