ABD'nin Filistin yönetimine yaptığı ekonomik yardımları, Donald Trump’ın başkanlığının ilk yılında son 10 senenin en düşük seviyesine geriledi.

ABD’nin Kudüs’ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından yükselen gerilim, ABD Başkanı Trump’ın yeni yılın ilk gününde Filistin yönetimini hedef almasıyla yeniden tırmandı.

Trump, göreve geldiğinden bu yana İsrail lehine adımlar atmasının ardından barış müzakerelerine katılmama kararı alan Filistin yönetimini, ekonomik yardımları kesmekle tehdit etmişti.

ABD’nin 18,5 trilyon dolar civarındaki gayrisafi yurt içi hasılasının yanında çok cüzi kalan finansal yardımların “siyasi şantaj” olarak kullanıldığı eleştirilerine neden olan bu açıklama, ülkenin Filistin yönetimine ne kadar yardım yaptığı sorusunu da gündeme getirdi. 

İSRAİL’E 2 YILDA VERİLEN YARDIM, FİLİSTİN’E 23 YILDA VERİLDİ

AA muhabirinin, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansından (USAID) derlediği verilere göre, son 23 yılda Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne 8 milyar dolar civarında yardım yapıldı. 

ABD, İsrail’e ise sadece 2016 ve 2017 yıllarında (sırasıyla 3,1 ve 4,9 milyar dolar) toplamda 8 milyar dolar finansman desteği sağladı. Ülkeye 1949’dan bu yana verilen toplam ekonomik yardımlar ise yaklaşık 130 milyar dolara ulaştı. 

Buna ilaveten, eski Başkan Barack Obama, 2016 yılının eylül ayında ABD’nin İsrail’e 2019-2028 döneminde 38 milyar dolarlık askeri yardım yapmasını öngören anlaşma imzalamıştı. 

FİLİSTİN YARDIMLARI, 1994-2000 DÖNEMİNDE DÜŞÜKTÜ

ABD'nin İsrail'e verdiğinin 16'da 1'i olan Filistin yardımları, 1994-2000 arasında yıllık 50-60 milyon dolarla daha sonraki döneme göre düşük seviyedeydi.

2000’li yıllardan sonra kayda değer şekilde artan yardım tutarı, 2008-2017 arasındaki son 10 yılda ise dalgalı bir grafik izledi. Filistin yönetimi, 2008 yılında George W. Bush’un imzasını taşıyan bütçeyle 512 milyon dolar yardım almıştı. Bu miktar, Barack Obama’nın ilk başkanlık yılı olan 2009’da ikiye katlanarak 1 milyar doları aştı. 2010 yılına gelindiğinde 687 milyon dolara inen yardım miktarı, 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla 461 ve 472 milyon dolarla sınırlı kaldı. 

Washington yönetimi, 2013 yılında yeniden bir milyar dolara yükselttiği Filistin yardımlarını, 2014 yılında 497 milyon dolara düşürdü. 2015'te 557 milyon dolara çıkan yardım miktarı, 2016'da 457 milyon dolar oldu. 

FİLİSTİN YARDIMLARI, TRUMP’IN İLK YILINDA YÜZDE 32 GERİLEDİ 

ABD'nin Filistin’e yardımı, ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk görev yılında 285 milyon dolara geriledi. Bu, 2016 yılına göre yüzde 32 azalışa işaret ederken Filistin bakımından son 10 yılın en düşük yardım seviyesi olarak kayıtlara geçti.

Trump’ın, selefi Obama’nın 20 Ocak 2017’de görevi bırakmadan saatler önce Filistin yönetimine verilmesi için serbest bıraktığı 221 milyon doları dondurması bu sonuçta belirleyici rol oynadı. Dolayısıyla Trump yönetimi, Filistin’e yönelik direkt yardımlarını aslında Donald Trump’ın son tehditlerden daha önce kısmaya başlamıştı. 

FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERE YAPILAN YARDIMLAR

Farklı bölgelere sığınmak zorunda kalan veya İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında yaşayan 5 milyona yakın Filistinli mülteciye yardım etmek amacını taşıyan Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) da Trump yönetiminin tehditlerinden payını aldı.

Kuruluşun, 1950’li yıllardan bu yana verdiği 6 milyar dolarla en büyük bağışçısı konumundaki ABD, Obama döneminde bağışlarını neredeyse yüzde 100 artırmıştı. 

UNRWA’nın güncel resmi verilerine göre, ABD kuruluşa 2008’de 190 milyon, 2009’da 268 milyon, 2010’da 248 milyon, 2011’de 240 milyon, 2012’de 233 milyon, 2013’te 294 milyon, 2014’te 409 milyon, 2015’te 380 milyon ve 2016’da 368 milyon dolar bağışladı. 

 TRUMP’IN TEHDİDİ TWİTTER’DAN GELMİŞTİ 

ABD Başkanı Donald Trump, yeni yılın ilk gününde kişisel Twitter hesabından Pakistan, İran ve Filistin’i hedef almıştı.

"Her yıl Filistin yönetimine yüzlerce milyon dolarlık yardım karşılığında herhangi bir takdir veya saygı görmediklerini" savunan Trump, "Onlar, uzun süredir vadesi geçmiş barış anlaşmasını İsrail ile müzakere etmek bile istemiyorlar. Müzakerenin en zor kısmı olan Kudüs kısmını tartışma dışı bıraktık; (aksi durumda) İsrail'in bunun için daha fazla bedel ödemesi gerekecekti. Halbuki artık barışı konuşmak istemeyen Filistinlilere neden gelecekte de bu büyük miktarlardaki ödemeleri yapmamız gereksin?" ifadelerini kullanmıştı. 

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’den gelen "Filistinliler müzakere masasına geri dönmeyi kabul edinceye kadar UNRWA'ya yardım yapmayacağız." açıklaması da “siyasi şantaj” yorumlarını güçlendirmişti.