Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Rus medyasına röportajında, Ukrayna’nın Donbass’ta silah gücüne başvurması durumunda, Rusya ve NATO arasında doğrudan çatışma olasılığına ilişkin soruya, “Bu, en dramatik, gerçekten de felaket bir senaryo olur. Umarım hiçbir zaman olmaz” ifadesini kullandı.

Fakat başta ABD olmak üzere NATO ülkelerindeki bazı “delilerin” bu konuyu değerlendirdiğini söyleyen Medvedev, “Ama bunun hiçbir zaman olmamasını umuyorum” diye tekrarladı.

“DOLAR YASAKLANIRSA YUAN KULLANIRIZ”

ABD’nin Rusya’ya, dolarla işlem yapmayı yasaklaması durumunda euro’ya başvuracaklarını söyleyen Medvedev, “Euro da yasaklanırsa yuan var. Çin’in ekonomisi dikkate alındığında bu, yeni ve çok umut verici bir para birimi. Bundan kim daha fazla kaybedecek bilmiyorum. Dolar veya euro basan sistem mi? Bu durumda, büyük ölçüde Çin ekonomisini destekleyeceğimizi ve Batı ekonomilerini bırakacağımızı çok iyi anlıyorlar. Bundan kim yararlanır artık bir zevk meselesi” ifadesini kullandı.

Rusya uzun süredir daha dengeli bir döviz sepeti ve rezerv sistemine doğru ilerlediğini ve doların payını azalttığını anımsatan Medvedev, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Halihazırda rezervlerimizin yaklaşık yüzde 20-30’u euro, yaklaşık yüzde 20’si yuan, geriye kalanı pound ve yen gibi diğer para birimleri ve elbette altın. Yani söz konusu olan, bu sepet içinde yeniden dağıtım gerçekleştirmek.”

“AVRUPA BAĞIMSIZ KARARLAR ALAMIYOR”

Medvedev, “Avrupa ABD’ye bağımlı politika izlemeyi bırakacak mı?” sorusuna, “NATO ile bağları olduğu sürece bırakmayacağını düşünüyorum” yanıtını verdi.

Avrupalıların ara sıra, ‘Amerikalılar haksız, daha bağımsız olmalıyız’ dediğini belirten Medvedev, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

“Bunu özellikle de büyük ülkeler söylüyor. Daha küçük ülkeler biraz farklı şeyler havlıyor veya tıpkı vasallar gibi hükümdarlarının ağzına bakıyorlar. Her halükarda, Avrupa ülkelerinin NATO ile bağlantısı devam ettiği sürece bağımsız politika yürütemeyecekler. Bu tıbbi bir olgu. Mesele bunu sevip sevmememiz değil. Ama ekonomik olanlar dahil birçok kararlar okyanusun ötesinde alınıyor.”