Rus vatandaşı Aleksey Samorukov, geçen hafta hem Nice saldırısına hem de İstanbul'daki darbe girişimine tanıklık etti. Samorukov, yaşadığı olayları anlattı. 

Sputnik’in haberine göre, Turistik bir seyahat için Moskova'dan Fransa'nın başkenti Paris'e uçuş yapan Samorukov, oradan İtalya'ya, daha sonra da arabayla Nice'e gitti. Samorukov, Nice'de mucize eseri navigasyon cihazının 'azizliğine uğrayarak' yolu kaybetti ve 84 kişinin ölümüne sebep olan kamyonun geçtiği sahil şeridinden geçmedi.

Samorukov, "Navigasyon cihazım sahilden gitmemem gerektiğini, otoyoldan gitmem gerektiğini söylemişti" dedi.

Nice saldırısının ertesi günü, 15 Temmuz'da Moskova'ya aktarma yapmak için İstanbul'a uçan Samorukov, Atatürk Havalimanı'na iniş yaptıklarında yolcuların koşuştuğunu, insanların yürüyen merdivenlerden düştüğünü belirtti.

Bazı insanların da havalimanındaki sandalyelerin altına saklandığını ifade eden Samorukov o anları şöyle anlattı: "Dışarıda dört tane tank vardı. Tankları gördüğümüzde ne olduğunu anladık. Halk elinde bayraklarla geliyordu. Biz kafese tıkılmış maymunlar gibiydik. Sonra da bir araç geldi. Halk aracı çevreledi ve onu sallamaya başladı. Askerler korkudan ateş açmaya başladı. Kurşunlardan biri de havalimanındaki bilgi ekranına ve pencereye isabet etti. Dışarısı çok kalabalıktı. O kadar insan nereden çıktı anlamadık. Daha sonra biraz daha sakinleşti ortalık ve halk içeri girmeye başladı. Kimisi alkışlıyor, kimisi video çekiyordu."

“Yaşadıklarım bir maceraydı”

Havalimanında olaylar nedeniyle görevlinin olmadığını belirten Samorukov, daha sonra içeride gezinmeye başladığını, Business Class bekleme salonuna gittikten sonra orada insanlarla içki içtiğini ve hep beraber birbirlerini rahatlattıklarını söyledi.

Cumartesi günü görevlilerin havalimanına gelmesiyle birlikte insanların biletlerini değiştirmek için sıraya girdiğini ifade eden Samorukov, darbe girişiminin sabahında olayların yatıştığını belirterek, "Tüm Rus turistleri otellere yerleştirdiler. Dışarıda da halk ellerinde bayraklarla bekliyordu. Panik yoktu."

İki olayın içinde kalmasının kendisini seyahat etmekten caydırmadığını söyleyen Samorukov, yaşadıklarını da 'macera' olarak niteledi.