Japonya'da yaklaşık 1 milyon genç, Hikikomori denen bir rahatsızlığın pençesinde.

Rahatsızlık insanların kendisini toplumdan izole edip, bazen yıllarca odalarına kapanması şeklinde kendini gösteriyor. Bu rahatsızlığın uzmanlarından Dr. Takahiro Kato da gençken bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu belirtiyor. Kato “Gelecek nesillerin de bundan etkilenmemesi için elimden geleni yapacağım ve bunun yayılmasını engellemeye çalışacağım” diyor.

Kyushu Üniversitesi’nde bir grup uzmanla Hikikomori üzerinde çalışan Dr. Kato bazı vakalarda 30 sene kendini soyutlayan 50’li yaşlardaki insanlarla karşılaştığını açıkladı.

Hikikomori etkisi altındaki insanlar, arkadaşları ve hatta aileleriyle bile iletişim kurmayı reddediyor. Genellikle zeki ve başarılı olabilecek bu insanlar Japonya’nın ekonomisini de kötü yönde etkiliyor. Dr. Kato “Nüfusun %1’i gibi bir oranın Hikikomori etkisi altında olduğunu ve bu insanların çok iyi okullardan mezun olduğunu görünce çok üzülüyorum” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.

ODASINDAN ÇIKMIYOR, İNTERNETTE GEZİYOR, MANGA OKUYOR

Hikikomoriden muzdarip olan 18 yaşındaki Yuto Onishi ABC’ye yaptığı açıklamada 3 senedir odasından çıkmadığını, günlerini internette gezerek, manga okuyarak ve kimseyle konuşmadan geçirdiğini söyledi.

"Hikikomori" Japonca’da ‘elini ayağını çekmek, izole olmak’ anlamına geliyor.

Japonya Sağlık Bakanlığı hikikomori kelimesini hem bir rahatsızlık hem de bu rahatsızlığa maruz kalan insanlar için kullanıyor. Bakanlığın tanımına göre hikikomori en az 6 ay boyunca sosyal hayata katılmayan, çalışmayan ve ailesiyle ilişki kurmayan kişilere deniyor.

Dr. Kato rahatsızlığın fakir ailelerde değil de orta sınıf ailelerde görüldüğünü söyledi. Orta sınıfa mensup üniversiteden mezun olan gençlerin ailelerinin desteğiyle hikikomori olduğunu belirtiyor.

NASIL TEDAVİ EDİLECEK?

Kato “Japon halkı batılı ülkelere oranla çocuklarına karşı aşırı korumacı davranıyor. Japon kültüründe özellikle erkek çocuklar iyi bir üniversiteye girmek, ardından iyi bir işe girmek konusunda büyük bir baskı altında. Benzer şeyler yaşayan sadece çocukların değil ailelerin tamamının terapi alması gerekiyor. Bu sorunu aşmanın temelinde psikoterapi yatıyor. Öncelikle kaybedilen iletişim yetilerinin gençlere yeniden kazandırılması gerekiyor"şeklinde konuşarak çözümün psikolojik bir tedaviden geçtiğinin altını çizdi.