Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporuna göre, üye ülkelerde son 50 yılda kalp ve damar hastalıklarından ölenlerin oranı yüzde 60 azaldı.

OECD hazırladığı raporla üye ülkelerin kalp ve damar hastalıkları konusundaki genel tablosunu ortaya çıkardı. Üye ülkelerde son 50 yılda kalp ve damar hastalıklarından ölenlerin oranının yüzde 60 azaldığına işaret edilen OECD raporuna göre, bu ülkelerin ortalaması alındığında 100 bin kişide 252 kişi kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybediyor.

Kalp ve damar hastalıkları yüzünden hayatını kaybedenlerin oranının en fazla olduğu ülkeler arasında ise Slovakya, Macaristan, Estonya ve Çek Cumhuriyeti gösterildi. Bu ülkelerde kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranı 100 binde 500 kişi.

Bu sıralamanın en altında ise Japonya, Kore, İsrail ve Fransa geliyor. Bu ülkelerde ise ortalama 100 binde 200 kişi yine kalp ve damar hastalıları yüzünden ölüyor.

Raporda, Türkiye ile ilgili bilgiler yer almadı.

Üye ülkelerde yaşayan insanların geçmişe oranla daha az kalp krizi geçirdiği kaydedilen raporda, bununla birlikte genç nesilde giderek artan aşırı şişmanlık ve diyabet sorununun ölüm oranlarını artırdığı uyarısı yapıldı.

Raporda son dönmemde tıp dünyasındaki ilaç ve tedavi yöntemleriyle kalp ve damar hastalıklarında ölenlerin sayısında önemli ölçüde düşüş yaşanmasına rağmen, yine de üye ülkelerde ölüm oranlarında kalp ve damar hastalıklarının ilk sırayı teşkil ettiği bildirildi.

Aşırı şişmanlık (obezite) ve diyabet sorununun giderek artmasına özellikle işaret edilen raporda, OECD ülkelerinde 20-70 yaş grubu arasında 85 milyon kişinin diyabet hastası olduğu hatırlatıldı. Raporda, bu rakamın 2030'a kadar 108 milyona çıkacağı uyarısı yapılırken, yine üye ülkelerde diyabet hastası teşhisi konmamış hastaların da oranının oldukça fazla olduğu uyarısı yapıldı.

Üye ülkelerde sağlıklı yaşam tarzı kampanyalarının daha iyi yapılması istenen raporda, tuz tüketiminin azaltılması ve obezite ile mücadeleye daha fazla ağırlık verilmesi istendi.

Son yıllarda sigaranın sağlığa zararı konusundaki kampanyaların yararına dikkati çekilen raporda, 1997 ve 2009 yılları arasında her gün sigara içenlerin oranının üye ülkelerde yüzde 7 düştüğü bildirildi.

Temel sağlık hizmetlerinin toplumun her kesiminin hizmetine açık olması gerektiği vurgulanan raporda, sağlık hizmetlerinin hesap verme sorumluluğu ve şeffaflığı konusunda gerekli önemin gösterilmesi gerektiği kaydedildi.