Anadolu Ajansı (AA) muhabirleri, Irak ve Suriye'ye savaşmaya giden Avrupalılarla ilgili resmi raporlar, açıklamalar, düşünce kuruluşlarının araştırmaları ve uzman görüşleri doğrultusunda kapsamlı bir çalışma yaptı.

Irak'ta ve Suriye'deki çatışmalarda yer almak üzere bölgeye giden militanlar, Avrupa'da en fazla Fransa, İngiltere ve Almanya'dan yola çıkıyor.

Müslüman göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Fransa'dan bugüne kadar yaklaşık 900, İngiltere'den 500 ve Almanya'dan da 400 civarında kişinin savaşmak için Irak ve Suriye'ye gittiği ifade ediliyor.

Merkezi Amerika'da bulunan ve güvenlik araştırmaları yapan "Soufan Group" adlı şirketin hazırladığı rapora göre, Batılı ülkelerden 2 bin 500'den fazla kişi, Irak ve Suriye'de IŞİD saflarına katıldı.

Raporda, katılımcıların çoğunun 18-29 yaş aralığındaki gençlerden oluştuğu, yaşlarının giderek küçüldüğü, herhangi bir askeri eğitim almadan bölgeye gittikleri kaydediliyor. Müslüman olmayan ülkelerden Irak ve Suriye'ye gidenlerin büyük kısmının İslamiyet'i sonradan kabul etmiş kişiler olduğu belirtiliyor.

Bölgede sayıları binlerle ifade edilen yabancı IŞİD katılımcılar, dini koruma vazifesini yerine getirmeyi, sempati duydukları örgütlere yardım etmeyi ve aynı inanca sahip oldukları insanları korumayı eylemlerine gerekçe gösteriyor.

Avrupa polis teşkilatı Europol'ün 2014 terörizm raporunda, Suriye'ye savaşmaya giden Avrupalıların sayısının sürekli arttığı belirtilerek, "İç savaş devam ettikçe Suriye, savaşmak için Avrupa Birliği (AB) üyelerinden gidenlerin tercihi olmaya devam edecek. Suriye'deki savaşın AB için oluşturduğu tehdit muhtemelen katlanarak büyüyecek. Çatışma bölgelerine giden Avrupalı savaşçılar dönüşlerinde tüm AB üyeleri için artan bir tehdit olarak değerlendiriliyor" ifadesi yer aldı.

ALMAN İSTİHBARATI GERİ DÖNENLERİ İZLİYOR

Yaklaşık 5 milyon Müslümanın yaşadığı Almanya'daki resmi rakamlara göre, Irak ve Suriye'ye savaşmak için giden 400 kişiden 100'ü geri döndü ve bunların yarısı 25 yaşından küçük.

Almanya'dan gidenler arasında, orduda daha önce görev yapmış 20 kişinin bulunduğu iddialar arasında yer alıyor. Bu kişilerin, askeri eğitim almış olmaları sebebiyle IŞİD için önemli olacağı savunuluyor.

Almanya İçişleri Bakanlığı, Avrupa genelinde ise 2 binden fazla kişinin Suriye'ye veya Irak'a savaşmak için gittiğini belirtiyor.

Resmi raporlarda, savaş bölgelerine Avrupa'dan gidenlerden yüzlercesinin öldüğü, bazılarının ise hayal kırıklığı yaşayarak geri döndüğü, şimdi ise şiddeti reddettikleri aktarılıyor.

Savaş bölgelerinden dönenleri güvenlik açısından tehdit olarak gören Alman istihbaratının bu kişileri izlediği, savaş bölgelerine gitmek isteyenleri de engellemeye çalıştığı biliniyor.

Alman hükümeti ise konuya temkinli yaklaşıyor. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin geri dönenlerin tümünün potansiyel terörist olarak sınıflandırılamayacağını söylemesi bu konudaki yaklaşımı ortaya koyuyor. Buna karşılık, son dönemde savaşa katılanların Almanya'ya girişlerinin engellenmesi konusunda bazı talepler dillendiriliyor. Bölgeye gidenlerin büyük bir bölümünün Alman vatandaşı olması ve yabancıların da ülkede sürekli oturma izni bulunması, bu talebin hukuki açıdan uygulanmasını güçleştiriyor. Bazı siyasetçiler ise bu kişilerin Alman vatandaşlığından çıkartılmasını istiyor.

FRANSA'DAN GİDENLERİN YÜZDE 20'Sİ SONRADAN MÜSLÜMAN OLANLAR

Fransa'dan Suriye ve Irak'a savaşmaya gidenlerin sayısının ise yaklaşık 900 civarında olduğu, resmi verilere göre sadece Suriye'ye 332 kişinin gittiği, bunlardan 100'ünün geri döndüğü ifade ediliyor.

Çoğunluğunu erkekler oluşturuyor ancak her geçen gün savaş bölgesine giden kadınların sayısı artıyor. Üçte ikisi Fransız vatandaşıyken yüzde 20'sinin sonradan İslamiyeti kabul eden Fransızlar olduğu vurgulanıyor.

IŞİD'e katılanların en fazla internette yapılan propagandadan etkilendiği kaydediliyor.

IŞİD saflarında savaşanlara yönelik Fransa ciddi tedbirler almak için somut adımlar atıyor. Fransa'dan savaş bölgelerine gidenlerin kontrolü için çıkarılan yasa, mevcut terörle mücadele yasasını da güçlendiren önlemler içeriyor. Buna göre, savaş bölgelerine gitme şüphesi taşıdığı belirlenen kişilerin pasaportları Schengen bölgesinin dışında geçersiz hale getiriliyor. Bu yasağı delerek çıkış yapanlar hakkında ise uluslararası yakalama kararı çıkarılıyor. Radikal grupların ülkedeki faaliyetlerinin tespiti için de internet ve sosyal medya üzerinden teknik takip arttırılıyor.

İNGİLTERE'DEN GİDEN SAYISI 500

İngiltere'den Irak'a ve Suriye'ye savaşmaya giden ve aşırıcı gruplara katılan İngiliz vatandaşlarının sayısı ise resmi rakamlara göre 500 civarında. Bazı uzmanlar ise sayının 750'yi bulduğunu ifade ediyor.

ABD'li gazeteci James Foley'nin boğazını kesen IŞİD militanının da bir İngiliz olduğu iddia ediliyor.

İngiltere'nin Irak ve Suriye'de savaşan İngiliz vatandaşlarının ülkeye dönmesini engellemek için 
birtakım önlemler almaya başlaması dikkati çekiyor.

Bölgede savaşıp döndüğü öne sürülen kişilerin pasaportlarına el konulması için polise yetki verilmesi bunun ilk adımı olarak yorumlanıyor.

Müslüman din adamları da bir süre önce İngiltere'de yaşayan Müslüman asıllı İngiliz vatandaşlarının Suriye ve Irak saflarına katılmasını engellemek amacıyla yayımladığı bir fetvada, Müslümanlara IŞİD'in "zehirli ideolojisinin" yayılmasına karşı durmaları çağrısında bulunulmuştu.

SAVAŞ BÖLGESİNDE 150 BELÇİKALI

Belçika İçişleri Bakanlığı, Avrupa ülkelerinden yaklaşık 2 bin kişinin Suriye'ye savaşmaya gittiğini, bunların yaklaşık 150'sinin Belçikalı olduğunu belirtiyor.

Belçika'dan Suriye ve Irak'a yabancı savaşçı temininde 2012 yılında kendini lağvettiğini duyuran "Sharia4Belgium" adlı örgüt öne çıkmıştı. Belçika polisi, Suriye için savaşçı topladığı şüphesiyle örgüte birçok kez operasyon düzenlemiş, onlarca örgüt mensubu gözaltına almıştı.

Öte yandan, Brüksel'deki Yahudi Müzesi'ne 24 Mayıs'ta düzenlenen ve 4 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin gözaltına alınan Cezayir kökenli Fransız vatandaşı Mehdi Nemmouche'un Suriye'de 1 yıl savaşıp dönmüş olması ülkede yabancı savaşçılar konusundaki endişeleri artırmıştı.

Yaşananları ciddi bir sorun olarak değerlendiren Belçika İslam Temsil Kurumu, Suriye'ye savaşmaya gidilmesini kınayan bir açıklama yayımlamıştı.

Belçika öncülüğünde bir araya gelen 8 AB ülkesi, Avrupalı savaşçıların Suriye ve Irak'a ulaşmasının engellenmesi için de birtakım çalışmalar başlatmıştı.

HOLLANDA'DAN SERT ÖNLEMLER

Hollanda da terör örgütü IŞİD'e en yoğun katılımın olduğu ülkeler arasında. Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı verilere göre, Suriye ve Irak'a savaşmak için gidenlerin sayısı 130 civarında. Bu kişilerin 30'u bir süre sonra Hollanda'ya dönerken, 14 kişinin ise farklı çatışma bölgelerinde hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Özellikle son dönemde savaşmak amacıyla Ortadoğu'ya gidenlerin sayısında yaşanan artış Hollanda'da merkezi hükümeti hareket geçirdi. İlk başlarda bu amaçla yola çıkanların pasaportlarına el koymaya başlayan hükümet, şimdi daha da ağırlaştırılmış yasal düzenleme üzerinde çalışıyor.

Siyaset gündeminin ilk sıralarında yer alan radikalleşme ve savaş bölgelerine seyahatin önünü kesmek için harekete geçen hükümet, bu kapsamda hazırladığı yasal düzenlemede vatandaşlıktan atılmaya kadar varacak önlemler planlıyor.

Muhalefetin de destek verdiği yasa tasarısında, terör gruplarına katılan veya bu gruplara ilişkin eğitim alan kişilerin vatandaşlıkları geri alınabilecek. Şiddet çağrısı ve nefret söylemleriyle de mücadeleye hız veren hükümet, bu çerçevede polis bünyesinde özel birim oluşturmayı planlıyor.

Son Bakanlar Kurulu'nda görüşülen tasarıda, Suriye ve Irak'tan geri dönenlerin sıkı bir şekilde izlenmesi, oluşturulacak bir uzmanlık merkezi vasıtasıyla gençlerin radikal düşüncelere sahip olmalarının önlenmesi ve bu konuda Müslüman teşkilatlar ya da imamlardan destek alınması yer alıyor.

Terörle Mücadele ve Ulusal Güvenlik Koordinatörlüğü de özellikle savaş bölgelerinde belirli fikri ve askeri eğitim aldıktan sonra Hollanda'ya dönen gençlerin toplum için risk oluşturduğunu ileri sürerek tehdit düzeyini "sınırlı"dan "önemli"ye yükseltti.

AVUSTURYA'DAN GİDEN 20 KİŞİ SAVAŞ BÖLGELERİNDE ÖLDÜ -

Avusturya'da, Ortadoğu'ya savaşmak için gidenler arasında Hristiyan, Yahudi ve Müslüman kişiler yer alıyor. Resmi rakamlara göre, Irak ve Suriye'ye savaşmak için giden 130 kişiden bazıları geri döndü, bir kısmı ise bölgede kalmaya devam ediyor.

Suriye'ye gidenlerin genelde göçmen kökenliler olduğunu ifade edilirken, bu kişilerin yaşlarının çok genç olduğu, eğitimsiz, okullarında başarısız olmuş kişilerin daha çok bu tür eylemlerde bulunduğu öne sürülüyor. Avusturya, Suriye ve Irak'a gidenlerden 20'sinin öldüğünü ve savaştan döndüğü iddia edilen 10 kişinin de tutuklandığını açıkladı.

İSKANDİNAVYA'DA TERÖR ENDİŞESİ

Danimarka'dan Irak ve Suriye'ye gidenlerin sayısının ise 100 civarında olduğu, bunlardan 11'inin bölgedeki çatışmalarda hayatını kaybettiği belirtiliyor. Suriye'de askeri kabiliyetleri gelişen bu kişilerin Danimarka'ya geri döndüklerinde güvenlik riski oluşturabileceklerinden endişe ediliyor.

Norveç Polis Güvenlik Servisi'ne göre ise son birkaç yılda Norveç'ten Irak ve Suriye'ye savaşmak üzere gidenler 50-60 civarında. Gidenlerden 20 kadarının tekrar ülkeye giriş yaptığı bildiriliyor.

BALKANLAR'DA IŞİD YANDAŞLARINA OPERASYON

Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan ve Makedonya'dan Suriye ve Irak savaşmaya gidenler hükümetlerin öncelikli sorunu haline geldi.

Bu konuda Kosova yönetimi çok ciddi tedbirler alıyor. Geçen ay yapılan operasyonda IŞİD ve El Nusra saflarında Irak ve Suriye'de savaştıkları şüphesiyle 42 kişi gözaltına alındı. Zanlıların gözaltı süreleri de bir ay uzatıldı. Daha önce Kosova polisi, 2012 yılının başından itibaren 16 Kosova vatandaşının Irak ve Suriye'de hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

Bosna Hersek'te de 3 Eylül'de düzenlenen operasyonda "terör eylemlerini finanse etmek, terör eylemlerine teşvik etmek, terör eylemlerine katılacak kişileri toplamak ve terörist gruplar organize etmek" iddiasıyla 16 kişi gözaltına alındı.

Arnavutluk'tan da resmi olmayan rakamlara göre çatışma bölgelerinde yaklaşık 100 kişi bulunuyor.

Aşırıcı gruplara katılım Makedonya'da da önemli sorunlar arasında yer alıyor. Ülkede yaşayan özellikle Arnavut kökenli gençler, Kosova ve Arnavutluk'taki ''liderleri'' aracılığıyla ailelerinden habersiz olarak Suriye ve Irak'a gidiyor.