Trump, Putin ile Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de düzenlediği ortak basın toplantısında, Moskova'nın, ABD başkanlık seçimlerine karışıp karışmadığına yönelik bir soruya Amerikan istihbaratını kastederek, "Onlar Rusya'nın karıştığını söylüyorlar ancak Başkan Putin ile görüştüm, bunun arkasında Rusya olmadığını söyledi. (Rusya'nın) olması için bir sebep görmüyorum." şeklinde konuştu. 

Trump'ın bu açıklaması ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ve Kongre'den büyük tepki topladı.

Ulusal İstihbarat Direktörü Dean Coats, yaptığı yazılı açıklamada, istihbarat kurumlarının rolünün başkan ve politika yapıcılarına mümkün olduğunca gerçeklere ve bilgiye dayalı değerlendirme sunmak olduğunu belirtti.

Coats, "Rusya'nın 2016 başkanlık seçimlerine karıştığı, demokrasimizin altını oyma konusunda devam eden mütecaviz çabaları konusundaki değerlendirmelerimizde net olduk. Ulusal güvenliğimize yalın ve tarafsız istihbarat desteği sağlamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı. 

"RUSYA İLE ABD ARASINDA AHLAKİ BİR DENKLİK YOK"

Bir açıklama da Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan'dan geldi. 

Rusya'nın ABD seçimlerine karıştığı konusunda şüphe olmadığını kaydeden Ryan, Rusya'nın ABD seçimlerine karıştığı bulgusu sadece ABD istihbaratının değil aynı zamanda Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi'nin değerlendirmesi olduğunun altını çizdi. 

Ryan, "Başkan, Rusya'nın müttefikimiz olmadığını takdir etmelidir. En temel değer ve ideallerimize düşman olan Rusya ile ABD arasında ahlaki bir denklik söz konusu değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Ryan ayrıca, ABD'nin, Amerikan seçimlerine karışması konusunda Rusya'ya hesap sorması gerektiğini savundu. 

"EN UTANÇ VERİCİ PERFORMANS"

Diğer taraftan, Senato'da önemli isimlerden Arizona Senatörü Cumhuriyetçi John McCain da Trump'ın Putin ile basın toplantısını "bir Amerikan başkanının hafızalardaki en utanç verici performansı" olarak niteledi. 

Yaptığı yazılı açıklamada McCain, "Başkan Trump'ın tecrübesizliği, bencilliği, yanlış eşdeğerliği ve otokratlara olan sempatisinin verdiği zararı hesaplamak zor ama Helsinki'deki zirve trajik bir hataydı." ifadesini kullandı.

Trump'ın Putin'e karşı dik durma konusunda sadece kabiliyetsizliğini değil aynı zamanda isteksizliğini de bu görüşmeyle ispatlamış olduğunu savunan McCain, Trump'ın NATO müttefiklerine yönelik sert tavırlarına karşın basın toplantısına Putin'e inandığını söylemesini "Amerikan tarihinde dibe vurmak" olarak niteledi. 

McCain, şunları kaydetti:

"Başkan Trump, bırakın düşmanlarla ilgili hakikati konuşmayı, dünyaya Amerika adına konuşurken Başkanımız bizi biz yapan içeride ve dışarıda özgürlük amacına adanmış özgür insanlar cumhuriyetini savunmakta başarısız oldu." 

Yine Senato'nun önemli isimlerden Tennessee Senatörü Cumhuriyetçi Bob Corker da Trump'a tepki gösterdi. 

Kongre'de gazetecilere yaptığı açıklamada Corker, "Bunun ülkemiz için iyi bir an olduğunu düşünmüyorum." dedi. 

Corker, Trump'ın açıklamalarının ABD'yi "çocuk oyuncağı" haline getirdiğini söyledi.

Rusya'nın ABD seçimlerine karıştığı konusunda ortak bir kanı olduğuna dikkati çeken Corker "Başkanın bunun olduğunu inkar etmesinin nedenini bilmiyorum." diye konuştu.

Senatoda Cumhuriyetçilerin ikinci güçlü senatörü olarak değerlendirilen Teksas Senatörü John Cornyn ise "Ne yapıp ne yapmadığı konusunda eski bir KGB albayının sözünü dikkate almamız gerektiğini düşünmüyorum." ifadesini kullandı.

Amerikan istihbarat teşkilatına güvendiğini belirten Cornyn, Trump'ın Putin ile aralarında ne olduğunu bilmediğini ancak Başkanın, ABD'deki iddiaları kendi şahsına yönelik Hillary Clinton taraftarlarınca bir tür karalama çalışması olarak gördüğünü savundu. 

"BU İHANETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL"

Eski CIA Başkanı John Brennan da Twitter hesabından Trump'a tepki gösterdi. 

Brennan paylaşımında, "Donald Trump'ın Helsinki'deki basın toplantısında gösterdiği performans 'yüksek suçlar ve kabahat' eşiğine yükselmiş hatta geçmiştir. Bu ihanetten başka bir şey değil. Trump'ın yorumları sadece ahmakça değil aynı zamanda onun Putin'in cebinde olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetçi vatanseverler neredesiniz?" ifadesini kullandı. 

Trump, Brüksel ve Londra temaslarının ardında Putin ile bir araya gelmek üzere Helsinki'ye gitmişti.

RUS BASINI

Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gerçekleştirilen Putin-Trump zirvesi, Rus basını ve uzmanlar tarafından genel olarak olumlu karşılandı ancak iki ülke arasında canlanmaya başlayan ilişkilerin çok uzun sürmeyebileceği kuşkusuna da yer verildi.

Vedomosti gazetesi, zirve kapsamında baş başa ve heyetler arası görüşmelerin 4 saati aşkın bir sürede gerçekleştiğini vurguladı. Yüksek seviyede diyaloğun yeniden sağlandığı yönünde başlık atan gazete, uzmanların bu görüşmenin devamının garantisi olmadığı görüşüne yer verdi.

Kommersant ise "Barış anlaşmazlıkları" başlığıyla yayımladığı analiz haberinde, Putin ve Trump'ın zirve sonrasında ortak bildiri yayımlamadığına işaret etti. Rus tarafının ortak bildiriden yana olduğu kaydedilen analizde, Suriye konusunda Rusya'nın ABD'den farklı olarak kendi şartları bulunduğu aktarıldı.

ABD'nin İran ve Çin konusunda Rusya'yı yanına çekmeye çalıştığını öne süren Nezavisimaya Gazeta ise uzmanların, Trump'ın Putin'i "ticaret savaşında" yanında görmek istediğine dair yorumlar yaptığını okuyucularına duyurdu.

İzvestiya gazetesi yazarı Eduard Lozanskiy, hiç kimsenin bu temasta önemli bir atılım beklemediği halde zirvenin başarılı olarak nitelendirilebileceğini ifade etti. Lozanskiy, zirvede pek çok önemli somut konularda yol alındığı görüşünü de savundu.