Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarında 16'sı çocuk 51 sivil katledildi.

Saldırılarda sivillerin yanı sıra Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı birlikler hedef alındı.

ÖSO'ya bağlı Tecemu İzze'nin saha komutanlarından Abdulrahal Sahal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rusların Suriye'ye terör örgütü DAEŞ'le mücadele gerekçesiyle müdahale ettiğini fakat uluslararası kamuoyunun desteklediği ÖSO'ya saldırdığını" söyledi.

"Ruslar'ın DAEŞ'le mücadelede kapsamında hiçbir şey yapmadığını" söyleyen Sahal, "Rus ordusuna ait savaş uçaklarının uluslararası kamuoyunun destek verdiği ılımlı olarak tarif edilen muhalif grupların karargahlarına saldırdığını" bildirdi.

ABD'nin de her türlü destek verdiği Müşterek Operasyon Merkezi'ne (MOM) bağlı gruplara da hava saldırısı düzenleyen Rusya'nın Suriye'de Esed rejimini ayakta tutmak için Suriye'ye geldiğini ifade eden Sahal, şöyle devam etti:

“Esed rejimi 'Faşist' İran tarafından da her türlü desteklenmektedir. Rus savaş uçaklarının saldırısına maruz kalan ÖSO'ya bağlı Tecemul İzze'nin genel komutanı Cemil Salih'tir. Tecemu İzze ABD'nin etkin bir şekilde desteklediği operasyon merkezine bağlıdır. Bu grup ABD destekli olup MOM'a yani 'Ortak Operasyon Merkezine' bağlıdır. ABD MOM'u yönetiyor. Rusya MOM'a bağlı ABD destekli Tecemu İzze'ye saldırmasını anlayamadık. Kapalı kapıların arkasında nelerin olduğunu bilmiyoruz.

Rus Savunma Bakanlığı, bir video yayımladı ve saldırının İslami hareketlere bağlı grupların hedef alındığını ifade ettiler. Fakat Hama'nın Latamneh'te ÖSO'ya bağlı ılım muhalif gruplardan olan Tecemu İzze'ye bağlı karargahlar hedef alındı. İzze grubu ne İslami hareketler içerisinde yer alıyor ne de DAEŞ'le bağlantısı var. Putin, Rus halkını Duma Meclisi'ni aldatarak Suriye'ye müdahale etti. Duma Meclisi de hiç bir şeyi araştırmadan Putin'e Suriye'de Esed rejimine destek için izin verdi.”

Rus savaş uçaklarının Suriye'de yaptığı katliama karşı uluslararası kamuoyunun gözünü ve kulağını kapattığını söyleyen Sahal, Bu saldırılarla Rus savaş uçaklarının isabetli hedeflerini vurmadığı, uçakların hedeflerine rastgele saldırdığını kaydetti.

Rus savaş uçakları Esed'in uçaklarından daha çok sivil öldürdüğünü vurgulayan Sahal, "Rus savaş uçaklarının hedeflerinin isabetli vurmadığından dolayı çok sivil can kayıpları yaşandı. Rus savaş uçaklarının hava saldırılarında 16'sı çocuk 51 sivil yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin hepsinin sivil olduğunu da belgeledik. Rusya'nın saldırılarında hiçbir silahlı muhalif yaşamını yitirmedi. Ölenlerin hepsi sivildi. Rusların Hama'nın Latamneh beldesinde saldırıdığı bölgede Zeytin bahçelerinde kalan siviller öldü" dedi.

Rus savaş uçaklarının 3 yıl önce DAEŞ'in terk ettiğini bölgerelere saldırdığını, Hama ve kırsalında terör örgütü DAEŞ olmadığını ifade eden Sahal, şunları kaydetti:

“Rus yönetimi DAEŞ'in Suriye'de nerelerde olduğunu çok iyi biliyor. DAEŞ, Rakka ve Deyru'z Zor kentlerinde etkili. DAEŞ, ne Hama'da ne de Humus'un kuzey kesimlerinde yer alıyor. İdlib'te ve Akdeniz sahili kesiminde de DAEŞ yoktur. Rus Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları İdlib'te ABD'nin de destek verdiği Sukur el Cebel Tugayına ait bir eğitim kampına da saldırdı. Sukuru'l Cebel'de MOM'dan destek alan ılımlı muhalif gruplardandır. Rusya, terör örgütü DAEŞ yerine Suriye'de ılımlı muhalif gruplara saldırıyor. Rus uçakları Humus'un Telbise ilçesinde terör örgütü DAEŞ'le mücadele için özel olarak kurulan Ceyşu'l Tevhid ve Feyleku'ş Şam grubuna da saldırdı.”

Rusya kamuoyunun gözünü boyamak için Rakka ve Deyru'z Zor'da sözde DAEŞ merkezlerini vurduğunu söyleyen Sahul, Rusların gerçekleştirdiği saldırılarda dünyaya mahcup olduğu için Rakka ve Deyru'z Zor'da bazı yerleri vurduğunu aktardı.

Rus uçaklarının saldırılarında hiçbir DAEŞ merkezin vurmadığını belirten Sahal, Rusya'nın Suriye'de kesinlikle DAEŞ'le mücadele etmediğini söyledi.

Sahal, Rusya'nın, İdlib'in güneyi ile Hama'nın kuzeyindeki Sahl Gab ovasına kadar ilerleyen muhalif çatı birliği Fetih Ordusu'nun karşısında varlık gösteremeyen İran, Hizbullah milisleri ile rejime destek için geldiğini ifade etti.

Sehl Gab'ta Curin beldesindeki İran, Hizbullah askeri eğittiğini anlatan Sahal, "Burası Lazkiye ve sahil için çok önemli. Buranın düşmesi halinde sahil kapısı muhaliflere açılır. Rejim ve Rusya şimdi burayı kaybetmek istemiyor. İran ve Hizbullah Suriye'de muhalifler karşısında bir varlık gösteremedi. Bir çok cephede yenilgiye uğradılar" ifadelerini kullandı.

Ruslar hava saldırılarıyla hiçbirşey başaramayacağını ve onları havadan değil karadan görmek istediklerini söyleyen Sahal, "ÖSO 4 yıldan bu yana sahada iyi bir deneyim kazandı. Maneviyatımız moralimiz yüksektir. Biz vatanımız için savaşıyoruz. Onlar ise çıkarları için. Rus hava saldırılarına karşı muhalif birlikler Lazkiye'deki Rus askeri üssü Himeymim'e roketlerle saldırıyor" dedi.

Sahal, muhalif birliklerin, Cebel Ekrad ile Türkmen Dağında bulunan Rus askerinin bulunduğu yerlere havan ve cehennem toplarıyla saldırması sonucu 12 Rus askerin öldüğünü, 40 askerin de yaralandığını bildirdi.

Sahal, “Ruslar söz konusu dağların zirvelerinde yer alıyorlar. Biz uluslararası kamuoyundan uçaklara karşı koyacak füze ve askeri mühimmat istiyoruz. Uluslar arası kamuoyu Suriye halkını ölüme terk etmemeli. Suriye'nin dostları Suriye halkının yanında olmalı. Rusya nasıl rejimin yanındaysa Suriye'nin dostları da Suriye halkının yanında olmalı. Biz dostlarımızı sahada değil, onlardan yardım bekliyoruz” diye konuştu.

“DAEŞ İRAN VE RUSYA'NIN DESTEKLEDİĞİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”

DAEŞ rejimin kurduğu İran ve Rusya'nın da desteklediği bir terör örgütü olduğunu ifade eden Sahal, şu ifadelere yer verdi:

“DAEŞ istihbarat birimlerinin oynadığı bir terör örgütüdür. Rejim, İran ve Rusya kurduğu terör örgütüne nasıl saldırabilir. DAEŞ, Suriye devriminin kalbine saplanmış bir hançerdir. DAEŞ devrime hiçbir şey katmadığı gibi her yeri yakıp yıktı. Rusya Suriye'ye DAEŞ'le mücadele için değil, ılımlı muhaliflerle mücadele için geldi. İran, rejimin İdlib'te kaybettiği yerleri geri almak için sahaya indi fakat başarılı olmayınca bu kez Ruslar sahaya indiler. Fetih ordusu ülkenin kuzeybatısında ilerlerken güneyde de Güney cephesine bağlı birlikler Doğu Guta'ya doğru ilerledi. Rejim artık girdiği her cephede yenilgiye uğruyordu. Rusya rejimi ayakta tutmak için Suriye'de olaylara müdahalede bulundu. Ruslar Esed kurtarmak için gereken maddi yardımı İran'dan aldı.”

RUSYA, ÇOK TARAFLI SAVAŞTA TÜM MUHALİFLERİ HEDEF ALIYOR

Suriye'yi 44 yıldır yöneten Esed ailesinin baskıcı politikalarına karşı 15 Mart 2011'de başlayan barışçıl protesto gösterileri, yönetim tarafından kanlı şekilde bastırılmaya çalışılmıştı. Sivillere karşı silahlı müdahaleyi kabul etmeyen çok sayıda askerin ordudan ayrılması sonucu 2011 Temmuz'unda Özgür Suriye Ordusu ÖSO kurulmuş, olaylar Esed güçleriyle ÖSO arasında çatışmalara dönüşmüştü. Lübnan merkezli Hizbullah örgütü de Esed güçlerine yardım amacıyla Suriye'ye girmişti. Aynı süreçte silahlı Kürt gruplar Afrin ve Haseke kırsalını kontrol etmeye başladı.

ÖSO'nun yanı sıra 2012 yılında Ahraru'ş Şam, Ceyşu'l İslam, Nusra Cephesi gibi diğer muhalif silahlı grupların kurulmasının ardından Esed rejimi ülkenin kuzey, güney, doğu ve orta kesimlerindeki hakimiyetini büyük oranda kaybetti.

İslami Cephe, Şam Cephesi ve Fetih Ordusu gibi çatı yapılanmalar altında birleşen İslami çizgideki silahlı oluşumların yanı sıra ABD'nin MOM aracılığıyla desteklediği bazı ÖSO'ya bağlı bazı gruplar da Rusya'nın hava saldırılarına maruz kalıyor.

Ülkenin Akdeniz sahil şeridi ile Şam, Halep, Hama ve Humus'un kent merkezlerini halen elinde tutan Esed yönetimi, Haseke'de PYD güçleriyle ittifak halinde hareket ediyor. Terör örgütü DAEŞ'in 2013'te sahneye çıkarak muhaliflere karşı savaşarak Rakka, Deyru'z-Zor ve Halep kırsalını ele geçirmesinin ardından ülkede çok taraflı bir iç savaş yaşanıyor.

İdlib kırsalı, Şam ve Halep banliyöleri ve güneydeki Dera bölgesinin büyük kısmını elinde tutan muhalif silahlı gruplar hem Esed güçleriyle hem de DAEŞ ile mücadele ediyor. Muhaliflere saldırılar düzenleyen DAEŞ ise PYD gibi Kürt gruplara karşı da savaşıyor.

Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki koalisyon güçleri ise terör ile mücadele amacıyla DAEŞ hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenliyor.

DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle Suriye'ye müdahale eden Rusya ise saldırılarını DAEŞ hedeflerinden çok İslami çizgideki muhalif oluşumlara ve ÖSO kapsamındaki gruplara yoğunlaştırıyor.