Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komisyonu'ndan (HCN) yapılan açıklamada, "BM ekibiyle yapılan görüşmeler aracılığıyla karşı tarafın ciddiyetini test etmek için siyasi sürece katılmaya karar verdik" denildi.

Talep edilen garantilerin alınmasının ardından söz konusu karara varıldığına işaret edilen açıklamada, "Katılım kararı, tam yetkili geçici bir yönetim organı oluşturularak siyasi geçiş sürecinin tamamlanması gibi uluslararası yükümlülükler ile insani talepler doğrultusunda gerçekleşti" ifadesine yer verildi.

HCN'nin, "dost ve kardeş ülkelerden" destek aldığı belirtilen açıklamada, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil bin Ahmed el-Cubeyr'in de karara destek verdiği belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, "sivillere yönelik abluka kaldırılarak saldırıların durdurulması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardım geçişi başta olmak üzere BM'nin 2254 sayılı kararının tümüyle uygulanmasını desteklediği" kaydedilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kerry, ülkesinin, tam yürütme yetkisine sahip yönetim organı oluşturularak siyasi sürecin icra edilmesine destek verdiğini ifade etti. Dost ve kardeş ülkelerin dışişleri bakanlarının bu ve buna benzer destekleri, BM Genel Sekreteri'nin, 2254 sayılı kararın 12. ve 13. maddeleri başta olmak üzere insani yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin verdiği destek ve BM Suriye Özel Elçisi Staffan de Mistura'nın verdiği cevaba binaen bu karar alınmıştır."

Komisyon Sözcüsü Riyad Na'san Ağa da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye muhalefetinin ABD ve Suudi Arabistan başta olmak üzere dost ülkelerden başta "destek ve teşvik" olmak üzere önemli veriler aldığını ve bu nedenle Cenevre'ye gitmeye karar verildiğini söyledi.

Siyasi destek aldıklarını da vurgulayan Ağa, "Büyük devletler, HCN'nin bombardıman ve ablukanın kaldırılması taleplerinin takipçisi olacakları konusunda taahhüt verdi. Uluslararası toplum verdiği vaatlere bağlı kalırsa devam edeceğiz, eğer bağlı kalmazsa sorumluluk onların" diye konuştu.

Ağa, ayrıca HCN'nin tüm üyelerinin katılım kararını desteklediği bilgisini verdi.

Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu HCN, görüşmelere katılmak için BM'ye sundukları kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması talepleri kabul edilinceye kadar görüşmelere katılmayacağını açıklamıştı. Suriyeli muhaliflerin kurduğu HCN Koordinatörü ve eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab, önceki akşam CNN International'da yaptığı açıklamada, "Başarısızlığa mahkum konuşmalar yapmaya gitmek istemiyoruz. Gidip müzakerelere katılmak istiyoruz fakat uluslararası toplumun yükümlülüklerine uygun şekilde davranması gerekiyor" demişti.

Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım, 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayımlanan Cenevre Bildirisi, Suriye’de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını, kuşatma altındaki bölgelere insani yardım sokulmasını, tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyordu.

İlk girişimin ardından 22 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen Cenevre- 2 Konferansı'ndan da istenilen sonuç elde edilememişti.