ABD'nin anlaşmadan çekilme kararına ilk tepki, anlaşmanın tarafı İran'dan geldi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin 2015'te imzalanan anlaşmada kalmaya devam edeceğini söyledi. Ruhani, nükleer anlaşma kapsamında yanlış bir şey yapmadıklarını ve ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

AVRUPA TRUMP'IN KARARINA TEPKİLİ

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, kararın Trump tarafından duyurulmasının hemen ardından ilk değerlendirme yapanlardan oldu.

Sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Tusk, "ABD Başkanı Donald Trump'ın İran nükleer anlaşması ve ticarete ilişkin politikalarına karşı AB birlik içinde hareket edecek." ifadesini kullandı.

AB liderlerinin 17 Mayıs'ta Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da bir araya geleceğini hatırlatan Tusk, İran nükleer anlaşması ve ticaret konularının zirvede gündeme geleceği bilgisini paylaştı.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de İtalya'nın başkenti Roma'daki Avrupa Komisyonu Temsilciliği'nde düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump'ın İran’la nükleer anlaşmadan çekilmesi açıklamasını esefle karşıladıklarını belirtti.

Mogherini, İran'a hitaben "Taahhütlerinize bağlı kalın, biz de kendi taahhütlerimize bağlı kalacağız. Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız." ifadelerini kullandı.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Twitter’dan yayımladığı mesajda, “ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesinden derin üzüntü duyuyorum.” ifadesine yer verdi. “İngiltere, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (JCPOA) kuvvetle bağlı olmayı sürdürüyor.” ifadesini kullanan Johnson, ülkesinin Almanya, Fransa ve diğer ortakları ile bu anlaşmayı korumak için çalışacağını kaydetti.

İngiltere Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise Başbakan Theresa May'in Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Macron ile bu akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi. Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran açıklamasını görüşen liderlerin, İran nükleer anlaşmasına bağlılıklarını sürdürme konusunda görüş birliğine vardığı kaydedildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, "Fransa, İngiltere ve Almanya Trump'ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararından dolayı üzüntü duyuyor. Nükleer silahların yayılmasını engelleme sistemi tehlike altında." ifadesini kullandı.

ÜÇ ÜLKEDEN ORTAK BİLDİRİ

İngiltere, Fransa ve Almanya, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesine ilişkin ortak bildiri yayımlayarak, anlaşmanın ortak güvenlikleri için önemini koruduğunu açıkladı.

İngiltere Başbakanı Theresa May, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini İran nükleer anlaşmasından çekmesine ilişkin ortak bildiri yayımladı.

"Fransa, Almanya ve İngiltere liderleri Başkan Trump’ın ABD’yi Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan (JCPOA) çekme kararını üzüntü ve kaygıyla not ediyor” ifadesi kullanılan bildiride, “Hep birlikte biz JCPOA’ya devam eden bağlılığımızı vurguluyoruz. Bu anlaşma ortak güvenliğimiz için önemini koruyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.

BM ENDİŞESİNİ DİLE GETİRDİ, NATO KAPSAMLI SİYASİ ÇÖZÜM ÇAĞRISI YAPTI

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de yazılı bir açıklama yaparak, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymaya başlayacak olmasından derin endişe duyduğunu belirtti.

Anlaşmanın taraflarına taahhütlerini yerine getirme ve tüm üye devletlere de nükleer anlaşmaya destek verme çağrısında bulunan Guterres, İran ile varılan nükleer anlaşmanın nükleer silahsızlanma ve diplomaside büyük başarı olduğunu ve uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağladığını vurguladı.

NATO, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının ardından tüm taraflara kapsamlı siyasi çözüm için çalışma çağrısında bulundu.

AA muhabirine konuya ilişkin açıklama yapan NATO Sözcüsü Oana Lungescu, NATO'nun 2015 yılında İran nükleer anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını ve tam olarak uygulanması gerektiği konusunda çağrıda bulunduğunu hatırlattı.

TÜRKİYE KARARI "TALİHSİZ BİR ADIM" DİYE NİTELEDİ

ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilme kararını Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi, istikrarsızlığa ve yeni çatışmalara sebep olacak bir karardır." ifadeleri ile değerlendirdi.

Çok taraflı anlaşmanın diğer ülkelerle devam edeceğini vurgulayan Kalın, "Türkiye, nükleer silahların her türüne karşı olan kararlı tutumunu sürdürecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanlığı, yazılı açıklama yaparak ABD'nin İran ile nükleer anlaşmadan çekilme kararını "talihsiz bir adım" olarak değerlendirdi.

RUSYA, TRUMP'IN KARARINA TEPKİLİ

Rusya, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararını “derin hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İran nükleer anlaşmasının çok taraflı olduğu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 nolu kararı ile onaylandığı hatırlatıldı. Rusya’nın anlaşmaya katılımcı diğer ülkeler ve İran ile etkin bir şekilde ikili iş birliği ile siyasi diyaloğu sürdürmeye açık olduğu vurgulandı.

ABD'YE İLK DESTEK İSRAİL'DEN

Trump'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi kararı İsrail’de büyük memnuniyetle karşılandı.

İsrail basın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesini, İsrail’in güvenliğini sağlamak için önemli bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Başbakan Netanyahu’nun ABD’nin nükleer anlaşma ile ilgili kararını “cesur adım” olarak değerlendirdiği kaydedildi.

Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de ABD Başkanı Trump'ın, İran nükleer anlaşmasından ayrılması ve 2015'te askıya alınan İran'a yönelik ekonomik yaptırımların en güçlü şekilde yeniden hayata geçirilmesi kararını desteklediklerini açıkladı.

İRAN NÜKLEER ANLAŞMASI

İran'ın nükleer silah üretmesini sağlayacak çalışmalar yaptığı iddialarının ardından İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya) ve Almanya, İsviçre'deki uzun müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te, Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasına dair bir anlaşma yaptı. Anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girdi.

Anlaşma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) yetkililerine, İran'ın nükleer güç tesislerinde denetim yapma hakkı sağladı. UAEA yetkilileri, anlaşma sayesinde santrifüjlerin üretimi, depolanması ve montajıyla ilgili tesislere erişim yetkisine sahip oldu.

Anlaşmayla Tahran yönetimi, çalışmalarını, nükleer güç tesisinde kullanılabilecek yüzde 3 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum üretme kapasitesinde sınırlandırma ve 20 bin olan santrifüj sayısını 10 yıl boyunca 5 bin 60 ile sınırlı tutma sözü verdi. Nükleer silah üretiminde kullanılan uranyumun ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmesi gerekiyor.

İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlama sözüne karşılık Batılı ülkeler, İran'ın ekonomisini etkileyen yaptırımları kaldırma sözü verdi. İran, ülke dışındaki 100 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarına erişim hakkını, dünya pazarlarına petrol satma imkanını ele geçirdi.

Ancak ABD Başkanı Trump, İran ile yapılan anlaşmaya karşı çıktı. Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Trump, İran'ın balistik füze programını kapsamaması ve üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına dönmesine imkan veren hükümler içermesi nedeniyle anlaşmayı "kusurlu" olarak niteledi.