Türkiye Raportörü Kati Piri, Avrupa Birliği'nin (AB) sığınmacılar krizinde maddi destek sağlaması gerektiğini belirterek, "Eğer sığınmacılara ve Türkiye'ye yardım etmek istiyorsak, Avrupa'nın da ödeme yapması gerekiyor" dedi.

AA muhabirine konuşan Hollandalı Sosyalist AP Üyesi Piri, Türkiye'de 1 Kasım seçiminde ulaşılan yüksek katılım oranını övdü . Piri, "Yüzde 85'in üzerindeki seçimlere katılım oranı, halkın oylarının önemli olduğuna inandığını gösteriyor. Bu her demokrasi için çok önemli" dedi.

Tek parti hükümetinin sığınmacılar krizinin çözümüne yönelik görüşmeleri hızlandıracağını belirten Piri, "Bence bu konuda, hem AB'nin hem Türkiye'nin kendileri açısından önemli olanları elde etmesi durumunda başarı sağlanabilir. Bu çerçevede Türkiye'ye çok daha önceden maddi destek sağlanmalıydı" şeklinde konuştu.

AP Türkiye Raportörü Piri, "Sığınmacıları tutması için Türkiye'ye ödeme yapmak bir çözüm değil. Aynı zamanda bu, Türkiye açısından adil de değil" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin sığınmacılar için 7,6 milyar avro harcadığına işaret eden Piri, "Eğer sığınmacılara evlerine daha yakın kalmaları için yardım etmek istiyorsak, sığınmacı baskısı altındaki Türkiye'ye ve Türk toplumuna yardım etmek istiyorsak, daha iyi tesisler istiyorsak ona göre hareket etmeliyiz. Bu da basitçe Avrupa'nın ödeme yapması anlamına geliyor" diye konuştu.

"ÜYELİK MÜZAKERELERİNİN HIZLANDIRILMASI KIBRIS'TA ÇÖZÜME BAĞLI"

Kati Piri, Türkiye'nin AB katılım müzakereleri konusunda, "Üyelik görüşmeleri iki yolla hızlanabilir. İlki, Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılmasına bağlı. Bu konuda umut var gibi. AB Konseyi'nde çok sayıda fasıl veto edilmiş durumda. Kıbrıs'ta çözümle beraber bunlar açılabilir ve Türkiye'nin AB sürecinde bir ivme olur. Diğeri ise Türkiye'deki gelişmelere bağlı. Avrupa Parlamentosu her zaman yargı ve basın özgürlüğü gibi konulara ilişkin fasılların açılması taraftarı oldu. Bu konularda olumlu gelişmeler, üyelik sürecinin hızlanmasına yardımcı olacaktır" dedi.

VİZE MUAFİYETİ

Türkiye'nin teknik gereklilikleri yerine getirdiği sürece vizelerin kaldırılması taraftarı olduğunu belirten Piri, "Bu, aynı zamanda Türk vatandaşlarının Avrupa'ya yakınlaşması konusunda daha somut bir sonuç ortaya koyacaktır. AB açısından ise geri kabul büyük önem taşıyor. Bu da Türkiye üzerinden AB'ye ekonomik gerekçelerle gelenlerin Türkiye'ye gönderilmesi demek" ifadesini kullandı.

AB KATILIM MÜZAKERELERİ

Türkiye, 2005 yılında başlayan AB katılım müzakereleri sürecinde, çıkarılan siyasi engeller nedeniyle bugüne kadar müzakerelere konu 33 fasıldan 14'ünü açarken sadece bir faslı kapatabildi.

Ancak AB, Suriyeli sığınmacıların Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçişinin düzenli hale getirilmesi için son zamanlarda Türk tarafıyla temaslara hız verdi. Bu süreçte Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde yeni fasılların açılması da tartışılmaya başlandı. Brüksel'de 15 Ekim'de toplanan AB zirvesinin sonuç bildirgesinde "katılım sürecinin, müzakerelerde ilerleme sağlanması hedefiyle yeniden canlandırılmasına gerek duyulduğu" vurgulandı.

Türkiye AB'ye, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılması çağrısı yapıyor.

Ekonomik ve parasal politikalar, açılmaya en uygun fasıl olarak öne çıkıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel 18 Ekim'deki İstanbul ziyaretinde ekonomik ve parasal politikalar faslının açılmasını desteklediğini söylemişti. Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde Fransa'nın açılışını veto ettiği ekonomik ve parasal politikalar faslı üzerindeki blokajı, mevcut Cumhurbaşkanı François Hollande kaldıracaklarını açıklamıştı.

Katılım müzakerelerinde Kıbrıs Rum kesimi en az 6 faslın açılmasını tek yanlı olarak veto ediyor. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ni yeni AB üyelerine genişleten EK Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla AB üyeleri 2006 yılında 8 faslı dondurma kararı almıştı. Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde, üyelikle doğrudan bağlantılı oldukları gerekçesiyle 5 faslı veto edeceğini duyuran Fransa, ekonomik ve parasal politikalar faslında geri adım atsa da kalan 4 fasılla ilgili tutumunu henüz netleştirmedi.

Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde ilerlemesi, çıkarılan siyasi engeller nedeniyle neredeyse imkansız hale gelse de, üyeliğe hazırlanmayı sürdüren Ankara, Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere AB üyesi ülkeler tarafından tek yanlı kararlarla uygulanan vetoların kaldırılmasını bekliyor.