Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün eşi Dilek Özgürgün, Anda Kardeşe Vefa Derneği’nce kurulan ve kendisinin de katkı verdiği Hatay'ın Yayladağı ilçesi Yetim Çığlığı Merkezi'ndeki 300 Suriyeli yetim çocukla bayram coşkusunu yaşamak üzere Türkiye'ye geldi.

Özgürgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaş mağdurları için Türkiye'de yapılanları her zaman takip ettiğini belirterek "Bir anne olarak içgüdüsel olarak nerede bir yara varsa ona merhem olmaya çalışırız. Suriye'deki savaş da hepimizi derinden etkiledi." dedi.

AA'nın "Yavru Vatan'dan Yetimlere Vefa" başlığıyla verdiği habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın bu konudaki duyarlılıklarının kendilerine ışık tuttuğunu dile getiren Özgürgün, bu farkındalıkla Suriye'deki savaşın mağdurlarına çok farklı gözle bakmaya başladıklarını söyledi.

Sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki çalışmalarını yakından izlediğini, Anda Kardeşe Vefa Derneği ile de sosyal medya aracılığıyla tanıştığını ifade eden Özgürgün, "Anda'nın diğerlerinden biraz daha farklı çalışmalar yürüttüğünü gördüm. Bir kere 'yardım' değil 'vefa' sözcüğünü kullanıyorlar. Bu çok ilgimi çekti." dedi.

Derneğin, "Yetim Çığlığı Merkezi" olarak mağdur çocukların yaralarını iyileştirmek için çalıştığına işaret eden Özgürgün, Arap bir kız çocuğunun bu merkeze geldiğinde ve 2 yıl sonra yaptığı resimler arasındaki farklılık olduğunu aktardı. Özgürgün, Yayladağı'ndaki Yetim Çığlığı Merkezi'ni ziyareti sırasında bu çocukla da tanışacağına işaret etti.

Derneğin çalışmalarına bir süredir aktif katıldığını anlatan Özgürgün, şöyle konuştu:

"Yerinde görmek için ilk kez yarın saat 11.00'de Hatay Yayladağı'ndaki bu merkezi ziyaret edeceğim. Çocuklarla kaynaşmak bayram sevincini çocuklarla paylaşmak istiyorum. Onlara karınca kararınca hediyelerimiz olacak. Çocukların yüzlerinin gülmesi bütün amacımız. Oradaki geri dönüşümlerle eğitim ya da geleceklerini kurgulama anlamında neler yapılabileceği konusunda canla başla katkı vermeye devam edeceğim. Merkezimizde çocuklarla birlikte güzel bir bayram coşkusu yaşayacağız."

"EŞİM SONUNA KADAR DESTEK VERİYOR"

Eşi Hüseyin Özgürgün'ün yardım faaliyetlerine desteğine ilişkin bir soruya karşılık Özgürgün, "Tabii sonuna kadar destek veriyor. KKTC'de de biz bu şekildeki çalışmaları çok aktif şekilde yürütüyoruz. Engelli ve kimsesiz çocuklar için çalışıyoruz. Uyuşturucu Mücadele Komisyonu ile çok ciddi çalışmalarımız oldu." dedi.

Yardımın dili, dini, ırkı olmadığının altını çizen Özgürgün, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bizlere Rabb'imin lütfettiği makamları temsil eden insanlar, o makamları sadece bir yaraya merhem olmak için vesile olmak görmeliler. Biz bu felsefe ile yürüyoruz. Bu anlamda bu makamın bu yaraya merhem olmada bir katma değeri bir artısı varsa ne mutlu bana. Önce birey olarak sonra da temsil ettiğim makam olarak bu çalışmalara devam edeceğim."

2 BİN 400 GÖNÜLLÜ İLE YARDIM ELİ

Anda Kardeşe Vefa Derneği Genel Başkanı Okan Tosun ise 2 yıl önce Yayladağı'na gittiklerinde Türkmenlerle tanıştıklarını ve onlara bir vefa göstergesi olarak yardım tırı ulaştırdıklarını anlattı.

Daha çok sosyal medya üzerinden gönüllü faaliyetlere başladıklarını ve geçen yıl dernek statüsüne kavuştuklarını dile getiren Tosun, "Yaklaşık 2 bin 400 gönüllü ile savaş mağduru Suriyeli sivil ve çocuklara yardım eli uzatıyoruz. Anda, Göktürkçede kardeş anlamında kullanılıyor ve bu isim bizim için sloganlaştı. El uzattığımız insanlara vefanın gereğini yaptığımız için 'vefa' kelimesini sıklıkla kullanıyoruz." dedi.

İlk düzenledikleri yardım faaliyetinin Türkmendağı'na yönelik olduğuna dikkati çeken Tosun, bombardıman altındaki sivillere yönelik gıda ve kıyafet ihtiyaçlarını gidermek için çalışmaya başladıklarını söyledi.

Yardımları daha sonra Halep, El-Bab, Çobanbey, İdlib, Cerablus bölgelerine ulaştırdıklarını dile getiren Tosun, bu bölgelere AFAD ve Kızılay aracılığıyla 200'ün üzerinde "vefa tırı" gönderdiklerini bildirdi.

Genel olarak sivillere ve çocuklara yönelik çalıştıklarına işaret eden Tosun, şöyle konuştu:

"Türkmendağı'nda babalarını kaybetmiş 216 çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak üzere 'Yetim Çığlığı Sosyal Eğitim Merkezi' kurduk. Merkezde, Yayladağı'nda bulunan 95 Türkmen şehit ailesi hizmet alıyor. Burada okul sonrası çocukların eğlenebilecekleri, Türkçelerini daha da geliştirebilecekleri bir ortam oluşturuyoruz. Çocuklara daha farklı oyun ve hediyelerle gidiyoruz. Çocuklar, minibüslerde evlerden ve kamplardan alınarak bu merkeze getiriliyor. Çobanbey'de ise 55 yetimin olduğu bir yetimhanenin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Şu anda Altınözü Kaymakamlığı tarafından idaresi yapılan yetimler için bir merkezin kurulumunda öncü faaliyetler yürüttük."

Yalnızca Suriyeli savaş mağdurlarına değil, tüm mazlumlara yardım etmeye çalıştıklarını vurgulayan Tosun, Yayladağı Sınır Karakolu'nda ve ayrıca insani yardım kapılarında faaliyette olduklarını belirtti.

SOSYAL MEDYADA 30 BİN KİŞİ

AFAD, Kızılay gibi resmi kurumlarla ortak hareket ettiklerini ve ihtiyaçları belirledikten sonra sosyal medya üzerinden duyuru yapıp, birkaç gün içinde toparladıkları yardımı gönderdiklerini anlatan Tosun, "Sosyal medyada, 20-30 bin kişiye hitap ediyoruz. Özellikle Facebook'u etkin olarak kullanıyoruz. Twitter'da da güçlü hesapları olan dernek üyelerimiz var." dedi.

Tosun, ayrıca Kızılay üzerinden ihtiyaç sahiplerine 2 milyon 976 bin lira değerinde ayni yardım yaptıklarını söyledi.

Sosyal medyadaki paylaşımlarının KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün'ün eşi Dilek Özgürgün'ün de dikkatini çektiğini ve kendilerine ulaştığını kaydeden Tosun, "Kendisi bir iftar programımıza katıldı. İlk defa Yetim Çığlığı Merkezi'mizde kendisini ağırlayacağımız için mutluyuz." dedi.