Yemen'de devam eden siyasi belirsizliğin bugün Ensarullah Hareketi'nin (Husiler) diğer parti ve gruplara verdiği 3 günlük sürenin dolmasıyla hangi aşamaya geçeceği merakla bekleniyor.

Husilerin, verilen sürenin dolmasıyla birlikte nasıl bir yol izleyeceği ülke kamuoyunda merakla beklenirken, Islah Partisi üyeleri parti binasında toplanarak, Husilerle diyaloğun bitirilmesini istedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Cemal Bin Ömer önderliğinde yürütülen ''çözüm çabaları'' başarısız olunca, Husiler tarafından düzenlenen ''alternatif çözüm toplantıları'', BM toplantılarından ayrılan siyasi gruplara verilen 3 günlük süre kararı ile sonuçlanmıştı.

Husilerin, ''bir çözüm ile gelin aksi takdirde biz inisiyatifi elimize alacağız'' yaklaşımı ile karşı karşıya kalan siyasi grupların en önemlilerinden Islah Partisi, geçen 3 günlük sürede bu çağrıya uymayacağı izlenimi verdi.

Bugün yeniden toplanması beklenen Husilerin kararı, hem ülke basını hem de uluslararası basın tarafından yakından izleniyor.

CUMHURBAŞKANI OLMADAN GEÇEN 14 GÜN

Husilerin devlet yapısını sarsan müdahalesi ile istifa eden Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin ve Başbakan Halid Mahfuz Bahhah'ın yokluğunda geçen 14 gün ülkede ilginç bir siyasi durum meydana getirdi.

Hadi ve Bahhah'ın istifasının meclis tarafından henüz kabul edilmemesi ve meclisin hala toplanmamış olması, siyasi belirsizliği daha da derinleştiriyor. Gözler Husilerin atacağı yeni adımlarda olurken Hadi ve Bahhah'ın istifalarının kabulü ile anayasada belirlenen süreç başlayabilir.

Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı makamına meclis başkanının vekalet etmesi gerekiyor. Meclis başkanının idaresinde 60 gün içerisinde seçim tarihinin belirlenmesi ve 90 gün içerisinde de cumhurbaşkanlığı seçimine gidilmesi gerekiyor.

Husilerin, bu anayasal sürelerin başlamasıyla birlikte nasıl bir tavır sergileyeceği ve adaylar üzerinde nasıl bir ''baskı kuracağı da'' merak edilen konular arasında.

HUSİ KARŞITI GÖSTERİLER VE HUSİLERİN KARŞIT GRUPLARA MÜDAHALESİ

Ülke genelinde yaşanan bu siyasi belirsizliğin ''sorumlusu'' olarak gösterilen Husiler, karşıt gruplarca sık sık protesto ediliyor. Sana, İbb, Hudeyde ve Taiz kentlerinde Husi karşıtı gösteriler düzenleyen Yemen Devrim Gençliği'ne bağlı gruplar, Husileri ''darbecilikle'' suçluyor.

Sana'daki gösterilerde Husiler, muhalif grupları engelleyerek ''karşıt görüşlü gruplar''' üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. Sana'daki gösterilerde 4'ü kadın 12 kişi daha önce kaçırılmış ve ardından serbest bırakılmıştı.

Bugün de güneydeki Arhab bölgesinde 5 üniversite öğrencisinin Husi militanlarca kaçırıldığı belirtildi.

BEYDA'DA SÜREN KABİLE-HUSİ SAVAŞI

Öte yandan, Husilerin Sana'da elde ettiği siyasi kazanımları, ülkenin diğer önemli bölgelerine de yayma çabası, el-Beyda ve Marib gibi kentlerdeki kabile engeline takılıyor.

El Kaide desteğinin fazla olduğu Beyda kentinde kabileler ile Husiler arasındaki çatışmalarda bugün 3 kişinin öldüğü belirtildi. Her iki taraftan da can kayıplarının yaşandığı çatışmalar devam ediyor.

Yemen'de, Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla artan gerginlik, Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırmasıyla yeni boyut kazanmıştı.

Bu süreçte Halid Mahfuz Bahhah başkanlığındaki hükümet 22 Ocak'ta, "Husi Ensarullah Hareketi'nin yönetime müdahale ettiği" gerekçesiyle istifa etmişti. Bu gelişmenin ardından kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Hadi'nin sunduğu istifa reddedilmişti. Bölgede yaşanan olayların ardından siyasi tarafların, ülkedeki krize çözüm bulmak için başlattığı görüşmelerden henüz bir sonuç alınamamıştı.

Ensarullah Hareketi lideri Abdulmelik el-Husi'nin çağrısı üzerine geçen hafta cuma günü başkent Sana'da, "Geniş Katılımlı Ulusal Konferans" toplantıları başlatılmıştı.