İngiltere Başbakanı Theresa May, katıldığı ilk "Başbakan'a Sorular" oturumunda göç konusuna değinerek, "Halk, Avrupa Birliği'den (AB) gelen serbest dolaşımın kontrolünü istiyor.

Bu, kusursuz olarak bizim çalışmada bulunacağımız bir konu." dedi.

Başbakanlık koltuğunu David Cameron'dan geçen hafta devralan May, İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'nda her hafta düzenlenen "Başbakan'a Sorular" oturumuna ilk defa başbakan olarak katıldı.

İngiltere'nin kadın lideri May, oturumda, ülkedeki konut krizi, ekonomi, işsizlik, eğitim ve AB ile ilişkiler konularına değindi. Ülkedeki gelişmelere ilişkin yaptığı net ve ciddi açıklamarıyla bilinen May'in, oturumda esprili dille muhalefet liderine cevap vermesi de dikkati çekti.

Oturumdaki ilk konuşmasına, liderliğindeki Muhafazakar Partili vekillerin sözlü desteğiyle başlayan May, açıklanan işsizlik rakamlarına değinerek, işsizliğin gerilemesinden duyduğu memnuniyeti bildirdi.

İngiliz vekillere, Avrupa turuna çıkacağını aktaran May, Almanya ve Fransa'daki liderlerle uluslararası konular ile ülkesinin AB'deki geleceğini görüşeceğini söyledi. May, halkın birlikten çıkma yönünde verdiği karara değinerek, "AB'den çıkıyor olmamız, Avrupa'dan ayrılıyoruz anlamına gelmiyor." dedi.

"AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZAT"

Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn de oturumda yaptığı konuşmasında May'i tebrik ederek, oturumun "ciddi konuların tartışıldığı bir yer olduğu konusunda başbakanın kendisiyle aynı fikirde olduğunu umduğunu" aktardı.

Corbyn, hükümetin yeterli konut inşa etmediğine ve ev fiyatlarının pahalılığına dikkati çekerek, ülkedeki konut krizi bağlamında hükümeti eleştirdi. Bunun üzerine May, yetkililerin çalışmalarını savunarak, hükümetin konut inşası sözünü yineledi.

Muhalefet liderinin, hükümetin kemer sıkma politikalarının halkı yoksullaştırdığı yönündeki sözleri üzerine de May, Corbyn'in kullandığı dili eleştirerek, "O buna 'kemer sıkma' diyor ben ise 'ayağını yorganına göre uzatmadır' diyorum." diye konuştu.

GÖÇ RAKAMLARI TARTIŞMASI

Oturumda söz alan bir vekil, hükümetin yılda ortalama 300 bin düzeyindeki net göçü 100 binin altına indirme vaadini yerine getiremediğine işaret ederek, May'in bu hedef doğrultusundaki çalışmalarına ilişkin bilgi istedi.

May de, geçen ay yapılan AB referandumunda halkın, hükümete göçmenlik konusunda çok net bir mesaj verdiğini söyleyerek, "Halk, AB'den gelen serbest dolaşımın kontrolünü istiyor. Bu, kusursuz olarak bizim çalışmada bulunacağımız bir konu. Ayrıca net göç rakamlarını da sürdürülebilir seviyelere indirmeye inancım kesinlikle aynen devam ediyor. Hükümet, net göçü on binli rakamlara indirebileceğimize inanıyor. Tabiki de bu seviyeye ulaşmak vakit alacak." dedi.

İSKOÇYA'NIN AB'DE KALMA TALEBİ

Öte yandan, İngiltere parlamentosundaki üçüncü büyük parti olan ve 54 milletvekili bulunan İskoç Ulusal Partisi'nden (SNP) gelen, İskoçya'nın AB'de kalma talebine yönelik bir başka soru üzerine May, İskoçya'nın kendisi ve Birleşik Krallık için önemini vurguladı.

Bölgeye geçen hafta yaptığı ziyarette İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı ve SNP lideri Nicola Sturgeon ile bir araya gelmekten duyduğunu memnuniyeti dile getiren May, "AB ile yapılacak müzakerelere ilişkin görüştük. Ortaya koyulan bazı fikirlerin çok uygulanabilir olmadığını düşündüğümü Sturgeon'a açıkça ilettim. Ancak, sunulacak fikirleri dinlemeye açığım." ifadesini kullandı.

İskoç lider Sturgeon, Birleşik Krallık'ın İskoçya'nın AB ile ilişkisinin korunmasını sağlamadan birlikten ayrılması halinde ikinci bir bağımsızlık referandumuna gidilebileceği yönünde uyarıda bulunmuştu.

Birleşik Krallık'ta 23 Haziran Perşembe günü yapılan referandumda halkın yüzde 52'si "AB'den çıkılması" yönünde oy kullanırken, İskoç halkının yüzde 62'si "AB'de kalalım" demişti.