Doğu Akdeniz Politik'in haberine göre söz konusu mektupta, “Geçtiğimiz yıl boyunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar, Kıbrıs’a iki devletli bir çözüme – adanın kalıcı bir şekilde bölünmesine – desteklerini açıkça dile getirdiler. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Varosha’nın (Maraş) statüsünü değiştirme girişimi, çözüm müzakerelerinin yeniden başlatılmasına ilgisizliğini gösteriyor ve Kıbrıs’a “iki devletli” bir çözümü teşvik girişimleri BM’nin yasalarını ihlal ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kıbrıs’a karşı daha fazla saldırganlığa karşı uyarmaya ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tehdit edilen egemenliğine karşı Türkiye’nin cezai ve ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacağına dair net bir mesaj göndermenizi rica ediyoruz“ ifadeleri kullanıldı.

“TÜRKİYE’YE KARŞI HAREKETE GEÇİLMESİ GEREKİYOR“

Mektupta, Türkiye’nin Maraş ile ilgili geri adım atmadığına dikkat çekilerek, “Türkiye’ye yönelik basit bir söylem ya da eleştiri artık yeterli değil, derhal harekete geçilmesi gerekiyor. ABD’nin ve uluslararası toplumun, Türkiye’nin Kıbrıs’a karşı daha fazla yasadışı eylemini önlemek için ihtiyati tedbirler alması elzemdir. Durum böyle devam ederse, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ta “iki devletli” bir çözüm aramaya devam edecek ve bu da Kıbrıs halkı için bir felaket olacaktır. Birleşmiş Milletler’i Varosha (Maraş) üzerindeki yargı yetkisini kullanmaya çağırıyoruz“ açıklaması yer aldı.

ABD’nin 1975’te Türkiye’ye yönelik uyguladığı silah ambargosuna değinilen mektupta, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “iki devletli” bir çözümü teşvik ederek Varosha’nın (Maraş) statüsünü değiştirme çabaları, Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’ı işgal etmesi gibi Kıbrıs’ın egemenliğine yönelik büyük bir tehdit oluşturacak. Türkiye, 1974’te Kıbrıs’ı işgal ettiğinde, Dışişleri Bakanı Henry Kissinger Türkiye’yi yatıştırma arzusuyla krizi düzeltebilecek herhangi bir adım atmayı reddetti. Kongre, sizin gibi (Biden) senatörlerin desteğiyle, Bay Kissinger’ın itirazlarına rağmen, Şubat 1975’te Türkiye’ye silah ambargosu uyguladı. ABD, Kıbrıs konusunda 1974’te olduğu gibi aynı hataya girişmemelidir“ denildi.

“TÜRKİYE, KIBRIS’TAN TÜM ASKERLERİNİ GERİ ÇEKMELİDİR“

Son olarak, Türkiye’nin Kıbrıs’tan askerlerini çekmesi gerektiği belirtilen mektupta, “1974 işgali sırasında el konulan atalarımızın toprakları ve mülkleri üzerindeki iddialarının göz ardı edilmemesini sağlamalıyız. Türkiye’ye, Kıbrıs’tan son askerini çekmedikçe, uluslararası toplumun tam üyesi olarak tanınmayacağının mesajını vermeliyiz. ABD Başkanı’na yıllardır birleşik, özgür ve barışçıl bir Kıbrıs’ın ateşli bir destekçisi olduğunu hatırlatarak, Kıbrıs’ı ABD dış politikasında daha yüksek bir politika önceliği haline getirmek için eşsiz bir konumda olduğunu söylemekteyiz“ ifadeleri yer aldı.