İngiltere'nin başkenti Londra'da İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ile dün gerçekleştirdiği görüşmesine ilişkin İngiliz Financial Times gazetesine demeç veren Varoufakis, Yunanistan'ın 315 milyar avro seviyesindeki borcunun silinmesi talebinde bulunmayacaklarını söyledi. Varoufakis'in borçların silinmesi yerine kreditörlerden ellerindeki tahvilleri yenileriyle takas edilmesine dayalı yeni bir sistem önerdiği, iki çeşit planlanan yeni Yunan tahvillerinin bir çeşidinin büyümeye dayalı diğerinin ise süresiz tahvillerden olacağı belirtildi.

Varoufakis konuya ilişkin olarak, "Ortaklarımıza öncelikli bütçe fazlasından ve reform ajandasından oluşan bir kombinasyonu ortaya koyduğumuzu söyleyeceğiz. Ortaklarımıza 'ülkemizde reform yapmamıza yardımcı olun ve bunu gerçekleştirebilmemiz için bize biraz mali alan tanıyın' diyeceğim. Yoksa boğulacağız ve reformdan ziyade bozulacağız" ifadelerini kullandı.

"İYİ AVRUPALILAR OLMAK KONUSUNDA CİDDİYİZ"

YanisVaroufakis, "Ortaklarımız bizim radikal sol olmamıza ilişkin ne düşünürse düşünsün, reform konusunda ciddiyiz. İyi Avrupalılar olmak ve dinlemek konusunda ciddiyiz" dedi.

Yunanistan için uzun yıllardır devam eden kemer sıkma programının yeniden düşünülmesi ve değerlendirilmesi gerektiği çağrısında bulunan Varoufakis, dört aylık bir "köprü programı" ile ara finansman sağlayarak 1 Haziran'a kadar gerekli mali ihtiyacı sağlayabileceklerine inandığını belirtti.

İngiltere Maliye Bakanı George Osborne dün Varoufakis ile görüşmesinden sonra, ülkesinin borçlarına ilişkin müzakere sürecinde sorumlu davranma çağrısında bulunmuştu.

Londra'da dün yaklaşık 100 bankanın temsilcisi ile bir araya gelen Varoufakis, akşam saatlerinde ise Merill Lynch'in temsilcileriyle buluşmuştu.

Yunanistan'ın halihazırda gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 175'ine denk gelen 315 milyar avro borcu bulunuyor. 2012 yılındaki kreditörlerle yapılan görüşmelerde bu borcun bir kısmı yeniden yapılandırılmış olsa da Yunanistan'ın özellikle bu yılın ilk yarısında Troyka ile anlaşmaya varması ekonomik istikrarın devam ettirilebilmesi için hayati önemde görülüyor.