Basın toplantısına Akdeniz'e düşen Paris-Kahire seferini yapan Mısır uçağına değinerek başlayan Zaharova, uçakta Rusya vatandaşı bulunmadığını bildirdi. Zaharova olayda hayatını kaybedenlerin ailelerini taziyelerini iletti.
Zaharova, 23-24 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek Dünya İnsani Zirvesi'nde Rusya'nın da temsil edileceğini belirtti. Rus yetkili, Rusya Acil Durumlar Bakan Yardımcısı başkanlığındaki bir heyetin İstanbul'a gideceğini bildirdi.
Moskova'nın Ankara'ya Kürt sorununun çözümünde barışçıl yöntemlere dönme çağrısı yaptığını ifade eden Rus sözcü, Türk yönetiminin Güneydoğu'daki kentlere gözlemci gönderilmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.
'NİZİP'TEKİ KAMPTA SURİYELİ ÇOCUKLAR CİNSEL ŞİDDET GÖRÜYOR'
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Gaziantep'in Nizip ilçesindeki sığınmacı kampında yaşanan çocuklara yönelik cinsel şiddet olaylarından rahatsızlık duyduklarını belirtti.
"Elde ettiğimiz bilgilere göre, Eylül 2015-Ocak 2016 döneminde 8-12 yaş aralığındaki en az 30 Suriyeli çocuk cinsel şiddet gördü. Yaşananlar ışığında, söz konusu kampları ziyaret eden bazı AB'li yetkililerin iyimser açıklamalarda bulunmasının son derece ilginç olduğunu düşünüyoruz" diyen Zaharova, Ankara'nın sığınmacılara yönelik tutumunu değiştirmesini istedi.
'TÜRKİYE-SURİYE SINIRINDA GÜVENLİ BÖLGE OLUŞTURULABİLİR'
Zaharova, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtlarının Suriye'nin kuzeyinde 'güvenli bölge' kurabileceklerini söyledi.
Suriye'nin kuzeyinde 'Kuzey Cephesi' veya 'Kuzey Ordusu' adında bir grup kurma çalışmalarının yürütüldüğüne dair bilgi edindiklerini söyleyen Zaharova, söz konusu grupta Halep'teki tüm hükümet karşıtları grupların birleştirilmesinin planlandığını bildirdi.
"Güvenli bölge içindeki gruplar terörist gruplara katılabilir. 'Dış kuratörler' kendine bağlı gruplara IŞİD'le savaşma hedefi koydu. Bölgedeki katılımcılar arasında ABD'nin hava, Türkiye'nin ise füze desteği sözü verdiği Ahrar-uş Şam, ve Ceyş'ül İslam gibi gruplar yer alıyor" diyen Zaharova, dış aktörlerin güvenli bölge üzerindeki kontrolü adı geçen yasadışı gruplarla işbirliği içinde sürdüreceğinin altını çizdi.
'EL NUSRA YAŞLI-ÇOCUK DEMEDEN ÖLDÜRÜYOR'
Suriye'deki gelişmelere değinen Zaharova, El Nusra üyesi teröristlerin Suriye'nin Hama kentine bağlı Zara kasabasında çok sayıda sivili katlettiğini vurguladı. Rus sözcü, "Yaşlılara ya da çocuklara karşı hiç merhametleri yok. Suriye'deki teröristlerin eylemleri haklı gösterilemez" dedi.
Viyana'daki 5. Suriye Uluslararası Destek Grubu toplantısının ardından Batı basınında Suriye'de 'B planı' olduğuna ilişkin haberler çıktığını anımsatan Zaharova, "Toplantıda B planı ile ilgili ciddi bir tartışma yapılmadı. Bakanlar Suriye'de B planı olamayacağını vurguladı" diye konuştu.
'SURİYE HÜKÜMETİ ATEŞKESİN UYGULANMASI İÇİN ÇABA GÖSTERİYOR'
Zaharova, Suriye'de 27 Şubat'ta başlayan ateşkesin sürdüğünü belirterek "Kısmi ihlaller yaşansa da ateşkes uygulanıyor. Ülkedeki durum, eskiden olduğu gibi gergin. Suriye hükümeti, ateşkes programının başarılı olması için gereken tüm çabayı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
'TALİBAN'A UYGULANAN YAPTIRIMLARDA ESNEKLİK GÖSTEREBİLİRİZ'
Rusya'nın Taliban'a uyguladığı yaptırımlar hakkında konuşan Zaharova, "Rusya, Afganistan'da müzakere sürecinin teşvik edilmesinde işbirliği yapmaya hazır. Bununla birlikte Afganistan'ın ulusal çıkarlarına aykırı bir durum oluşmazsa, Taliban'a yönelik yaptırımları basitleştirme konusunda esneklik gösterebiliriz" dedi.
'KARADAĞ'IN NATO ÜYELİĞİ RUSYA'NIN ÇIKARLARINI ETKİLİYOR'
Zaharova'nın gündeminde Karadağ'ın NATO'nun 29. üyesi olarak kabul edilmesi de vardı. Üyeliğin Karadağ halkının görüşleri alınmadan gerçekleştiğini ifade eden Zaharova, bu nedenle söz konusu üyeliğin suni olduğunu vurguladı.
Karadağ'ın üyeliğinin Rusya'nın çıkarlarını etkilediğini de kaydeden Zaharova, Moskova'nın bunu yanıtsız bırakmayacağının altını çizdi.
‘ANKARA’NIN DURUŞU ÖNYARGILI’
Türkiye yönetiminin Kırım’daki Tatarların durumuna ilişkin açıklamalarını değerlendiren Zaharova, “Kırım ve Kırım Tatarlarının durumuyla ilgili son açıklamalar bağlamında, Ankara’nın duruşunun önyargılı ve son derece politize edilmiş olduğu tamamen açık. Türkiye yönetiminin bu konudaki önyargısı, geneldeki Rusya karşıtı propagandasıyla doğru orantılı olarak artıyor” dedi.
‘KIBRIS’IN İŞGAL ALTINDA OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTERİM’
Ukrayna’daki krizin başından beri Türkiye’nin gerçek nedenleri görmezden gelerek Kırım’ın Rusya’yla birleşmesini ‘yasadışı ilhak’ olarak sınıflandırmayı tercih ettiğini belirten Zaharova, “Son zamanlar daha da ileriye gittiler ve ‘işgal’ dediler. Bunu kimden duyuyoruz? Kıbrıs’ın üçte birinin 40 yıldan fazla bir süredir işgal altında olduğunu hatırlatmak isterim. BM nezdinde halen kayıp, yani askeri işgalin kurbanları için arayışlar sürüyor. Yani siz böyle kelimeler kullanıyorsanız, kendinizden başlayın, belki size kulak veririz” diye konuştu.
‘ÖNCE KENDİ ÜLKELERİNİN TARİHİNE BAKSINLAR’
Ankara’nın 1944’teki Kırım Tatar sürgünü üzerine spekülasyon yapma çabalarına dikkat çeken Zaharova, “Kırım’ın Rusya’yla birleşmesinin ardından Rus yönetiminin attığı ilk adımın, Kırım Tatarları ve baskılara maruz kalan diğer halklar hakkında itibarın iadesi kararı olduğunu hatırlatmak isterim. Tam da bunun sayesinde Kırım Tatarlarının ve diğer halkların Kırım’dan sürülmesinin sonuçları aşamalı olarak ortadan kaldırılıyor” dedi.
Zaharova, “Türk yönetimine ve bu konu üzerine spekülasyonlar yapan diğer siyasilere, öncelikle kendi ülkelerinin tarihine ve Kırım’daki gerçek süreçlere bakmayı tavsiye ederim” diye konuşru.
