Güne yükselişini sürdürerek başlayan dolar ve euro, günün ikinci yarısında yeni zirve seviyelere ulaştı.

Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası ve para politikasına yönelik açıklamalarıyla birlikte bu sabah dolar/TL, 4.35'li seviyelerden 4.3983'e kadar yükseldi ve tarihi zirvesini yeniledi. Euro da 5.2480 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.

Dünya'nın aktardığına göre, ardından yatay seyre dönen kurlarda, günün ikinci yarısında yeniden atak yaşandı. Moody's'in Türkiye'ye yönelik değerlendirmeleri sonrası yeniden tırmanışa geçen dolar/TL, 4.4624 zirvesine kadar çıktı. Euro/TL 5.3028, sterlin/TL 6.0330 ile rekor tazeledi.

MOODY'S: TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ İÇİN GÖRÜNÜM NEGATİF

Moody's, fonlama ve varlık kalitesi ile ilişkili aşağı yönlü risklerden kaynaklı olarak Türkiye'nin bankacılık sistemi için görünümün negatif olduğunu bildirmişti.

'BASKI YARATACAK'

Türk bankaları için faaliyet ortamının, yavaşlayan ekonomik büyümeyi etkisiz para politikasını ve yüksek işsizliği içeren faktörlerin bir araya gelmelerinden kaynaklı olarak zorlu olmaya devam edeceğini savunan Moody's, "Bu faktörler kredi talebini bastıracak ve kredi borçlularının borçlarını geri ödeme kapasiteleri üzerinde baskı yaratacak" demişti.

'BÜYÜME YAVAŞLAYACAK'

Moody's, Türk ekonomisinde 2017 yılında yüzde 7 olan büyümenin 2018 yılında yüzde 4'e ve 2019'da yüzde 3.5'e yavaşlayacağını tahmin etmişti.

Raporda, genel resmin Türkiye'ye yönelik bir dış şok riskinin hala oldukça düşük olmakla birlikte yükseldiğine işaret ettiğini savunan Moody's, "Bu, Türk bankacılık sistemini bir yatırımcı güveni kaybına daha duyarlı yapıyor" ifadelerini kullandı.

Moody's, zorlu faaliyet ortamından, bazı büyük kredi kullanıcıları arasındaki finansal zorluklar ve zayıflayan inşaat sektörü kaynaklı olarak bankaların varlık kalitelerinin büyük olasılıkla kötüleşeceğini ifade eden Moody's, "2017'de yüzde 3 olan sorunlu kredilerin 2018'de yüzde 4 civarına yükselmesi büyük olasılık" dedi.

Bununla birlikte Moody's, Türk Lirası değer kaybetmeye ve kredi büyümesi uluslararası sermaye yaratımının üzerinde olmaya devam etse bile bankaların sermaye seviyelerinin yeterli olmaya devam edeceğini de vurguladı.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan, bugün Bloomberg TV'ye yaptığı açıklamalarda faiz ve TCMB ile ilgili olarak şunları söylemişti:

"Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olur. Sebep netice ilişkisine baktığımız zaman faiz sebep enflasyon neticedir. Faizi aşağı çektiğimiz anda bütün maliyet girdileri aşağı inecektir. Tabii ki Merkez Bankası'nın bağımsızlığı söz konusu.TCMB bağımsız diye yürütmenin başının sinyallerini bir kenara koymaz. Şu anda Merkez Bankası ile bir ilişkimiz var, bundan sonra da aynı istikamette devam edecek. Ülke yönetiminde yeni değiliz, görevi yeni devralmıyoruz ki; 16 yıldır ülkeyi aralıksız yönetiyoruz."

Açıklamasının bir bölümünde para politikalarında daha aktif yer alacağını işaret eden Erdoğan, şunları söylemişti:

"Bir defa siz devlet başkanısınız. Halk para politikalarıyla ilgili konularda kimi sorumlu tutar? Bunu Başkan'a soracağına göre para politikalarında etkili olan bir Başkan görüntüsü vermeye mecburuz. Bu birilerini rahatsız edebilir, ama mecburuz. Vatandaşa hesap veren, devleti yönetendir. Türkiye'nin çıkarlarını korumak için bu adımları atacağız, ülkemizin çıkarları neyi gerektiriyorsa bunu yaparız."