Kıbrıs’ın Kandu köyünden Emine hanım ile Antigualı Rodney Richards eniştemizin 1986 yılında Londra’da doğan oğulları, Türkiye’nin eski milli futbolcularından Colin Kazım Richards'ı bilmeyenimiz yoktur sanırım…

Kazim Kazim olarak da bilinen Colin Kazim Richards, şu anda İngiltere’de Championship takımlarından Derby County’de forma giyiyor…

Takımının Cumartesi günü Millwall'un konuğu olduğu maça, Covid-19 önlemleri nedeniyle mart ayından bu yana ilk kez seyirci alındı…

Yaklaşık iki bin Millwall taraftarı maçın daha başında İngiltere’de çok ciddi anlamda bir skandala neden oldu.

ABD vatandaşı George Floyd'un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesine tepki olarak başlatılan "Black Lives Matter" hareketine destek vermek için maçların başında yapılan diz çökme uygulaması, Millwall’un ciddi anlamda ırkçı ve de faşist dazlak taraftarınca ıslıklandı.

Derby County forması giyen Colin Kazım ise ayağa kalkarak yumruğunu yukarı kaldırdı…

Binlerce kişi, dün medyada veya sosyal medyada Kazim’a destek yağdırdı, ırkçılığı kınadı…

-*-*-

Irkçılık, Dünya’da çaresi olmayan hastalıkların en büyüğüdür...

Irkçılık, “senden olmadığına inandığını” dışlamaktır...

-*-*-

Irkçılık, “insan sevgisi” olmaması halidir.

Yurtseverlikle alakası yoktur.

Siyasette genellikle “milliyetçilik”, “aşırı milliyetçilik” ve “faşizm” ifadeleri ile açıklanabilir.

-*-*-

İngiltere’de ve AB’de resmi anlamıyla “hastalık” olarak değil, büyük bir suç olarak kabul edilir.

Millwall’un yıllardır var olan ve bilinen ırkçı dazlak kafalılarına mutlaka ceza gelecektir.

-*-*-

Bizim ülkemizde, “ırkçı” olmak, neredeyse “itibar” kabul edilmektedir ne yazık ki!

Hatta “ırkçı olmamak”, bu ülkede “yaşam hakkına sahip olmamak”tır neredeyse...

-*-*-

Rumlardan nefret edeceksiniz...

LGBTI bireylerden de...

Afrikalı kardeşlerimizden de...

Mültecilerden de...

Kısacası, “sizden” olmayan herkesi dışlayacaksınız...

-*-*-

Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyeceksiniz...

Veya isteyecekseniz bile, sınırları ırkçı kafatasçılar tarafından belirlenmiş ölçülerle isteyeceksiniz...

-*-*-

Irkçı değilseniz, işiniz olmayacak...

Aşınız olmayacak...

Kaçacaksınız bu ülkeden...

-*-*-

Irkçı değilseniz, profesyonel anlamda ağzınızla kuş bile tutsanız, belli başlı görevlere gelemeyeceksiniz...

-*-*-

Bu konularda köşe başları hep tutulmuştur...

Örgütlenme gayet iyidir ve anında size saldırılır; size görev vermeye kalkanlara da!

-*-*-

Dünya’nın başka ülkelerinde durum farklı mı?

Kesinlikle değil!

Milwall’un dazlak Neo-Nazileri neyse, Güney Kıbrıs’ta Apoel’in "Portokalloi"leri de aynidir...

Ne yazık ki “isimlerini ve renklerini en güzel meyve portakaldan almış olan” bu zeka özürlüler, “Kıbrıslı” olmayı reddederler... Sadece “Elen” olduklarını düşünürler...

Herkese saldırırlar...

Uyuşturucu bağımlılıkları yüksektir.

Ve tamamı ELAM adlı Neo – Nazi örgütün içindedir.

Türklerin düşmanıdırlar, LGBTI bireylerin de, Afrikalıların da, mültecilerin de...

-*-*-

Bizde, bu ırkçı hasta insanların yanında, bir de ırkçılıktan ya da milliyetçilikten para kazanan farklı bir cins vardır.

Bunlar çok daha tehlikelidir.

“Çok inançlı, çok milliyetçi, çok aşırı ırkçı olduklarını” öne koyarak; aslında bu işin ticaretini yaparlar.

Ciddi paralar kazanırlar.

-*-*-

Çok da örgütlüdürler...

Türkiye’de yakınları vardır; ahbapları vardır...

Hatta inanmayacaksınız belki ama Güney’de bile...

-*-*-

Bunlar için şu andaki statüko, gelir elde ettikleri bir kapıdır.

Ama mesela diyorum; olur da yarın Kıbrıs sorunu çözülür ve imkansız ama komünist AKEL iktidarın en güçlü ortağıdır; hepsi, bir anda o partinin yıllardan beri taraftarıymış gibi davranabilirler...

Yani ne ilginçtir ki; bunların ırkçılıkları ve faşistlikleri bile sahtedir!

-*-*-

Ne mi yapmak lazım?

Colin Kazım Richards’ın yaptığı gibi, bunların bunca yıldır esir aldığı siyasetimiz içerisinden bir yürekli kişi ayağa kalkıp, yumruğunu gösterebilmelidir.

Ve o yumruğu gösterene de hepimiz destek verebilmeliyiz.

Bize bir adet Colin Kazım lazım!