Irkçılık, ayrımcılık ne kadar kötü bir şey!

Bazen, bilmeden ve istemeden hepimiz yapıyoruz ama Batı’nın modern demokrasilerinde “bilmeden yapmak” veya “şakadan yapmak” da artık kabul görmüyor!

-*-*-

Sussex Düşesi Megan Markle, ilk çocukları doğacağında, Büyük Britanya İmparatorluğu’nun saraylarında oğlunun renginin koyu olup olmayacağının çok tartışıldığını anlattı…

Kraliyet, “Siyah tonda bir prenscik istemiyordu”…

İşin aslı buydu!

Irkçı mı bu insanlar?

Yani Kraliçe ve 99’luk kocası Philip’ten söz ediyorum!

-*-*-

“99’luk Philip!”…

Aslında bu ifade bile ayrımcılıktır…

Yaş ayrımcılığı yapmaktır.

Philip’in yaşının çok büyük olduğunun negatif ve aşağılayıcı tarzda vurgulanmasını içermektedir…

Peki ırkçı mı bu iki kişi?

Görüntü öyle diyor!

-*-*-

Hani, Megan kızımızın merhum kayınvalidesi Presnses Diana’yı da, Müslüman bir kişi olan Dodi al Fayed’ten hamile kaldığı için öldürtmüşler deniyor ya!

Neyse!

Girmeyelim film senaryosu dedikodularına!

-*-*-

Bu arada çok yeni bir bilgi öğrendim…

İngiliz Kilisesi’nin “İlk Piskoposu”nun kim olduğu ilginizi çeker mi?

Aristobulus of Britannia…

Veya Saint Aristibule the Old…

-*-*-

Aritobulus kardeşimiz bir Kıbrıslı…

Evet!

Bizim Ada’da doğdu…

Galler’de öldü.

Her İngiliz’e bunu hatırlatmak lazım…

“Sizin ilk piskoposunuz bizim köydendir” deyin çekinmeyin…

Çok daha ünlü de bir kardeşi var…

Apostolos Barnabas…

Evet, Barnabas ile Aristobulus kardeşmiş…

-*-*-

Prens Philip Yunan’dır.

Kraliçe Elizabeth aslında Alman’dır.

Ve hepsi bir yana, İngilizlerin şu andaki Başbakanı’nın dedesinin babası, Osmanlı’dır – Türk’tür!

-*-*-

“Türkiye’yi çok seviyorum” diyen Boris kardeşimizin dedesinin babası, Osmanlı İmparatorluğu'nun son Dahiliye Nazırı Ali Kemal’dır… Boris, Ali Kemal'in torunu Stanley Johnson'ın oğludur. Damat Ferit Paşa hükümetlerinde Maarif (Eğitim) ve Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığ) yapan Ali Kemal'ın babası Hacı Ahmet Rıza Efendi de 1813'te Çankırı'nın Kalfat köyünde doğmuştur...

-*-*-

Haaaa, bu arada hemen belirtelim, Ortodoks Hristiyanlığın yayılmasındaki en değerli din insanlarından biri olan Barnabas ve İngiltere’deki kilisenin ilk piskoposu olan kardeşi Aristobulus, aslında Yahudi’dir…

-*-*-

“Yahudi”!!!

Bu kelime de “ırkçılık ve aşağılama” içeriyor…

“Musevi” daha doğru bir ifadedir…

-*-*-

Bayağı karıştı değil mi?

O buradan girdi, bu buradan çıktı!

-*-*-

Finlandiya Başbakanı’nın iki annesi var!

Nasıl mı?

Annesi LGBTI’dır da ondan…

Finlandiya’nın kadın başbakanının annesinin eşi de kadındır…

-*-*-

“Bize”, “farklı” veya “garip” gelebilir…

Ama “bize ne!”

Veya “size ne!”…

Siz ülkenin kalitesine bakın…

Yöneticiliğin tertemiz oluşuna…

Hırsızlık, rüşvet, karanlık hiç bir şey yok!

Yalan da yok!

Sır hiç yok!

Siyaset şeffaf!

Hesap, kitap ortada!

-*-*-

Her şey insanlar için…

-*-*-

Ayrımcılık, çok geride kaldı; bizde de geride kalmalı…

“Toplumsal varlığımız tehlikededir!”…

Koru o varlığını!

Ama başka toplumlara düşman olma!

-*-*-

Annemin annesi ebe Raziye…

Baf’ın Tera köyü ve civarındaki Rum – Türk köylerin ebelerinden biriydi…

Başpiskopos Hrisostomos?

1941 yılında, Baf’ın Tala köyünde doğdu ki rahmetlik dedeme göre, “o köyde, o dönemde doğanların hepsini nenem doğurttu”…

AKEL eski milletvekili ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Takis Hadjigeorgiou’nun ebesi de nenemdi… Hatta Takis bu konuda kitap bile yazdı. Annemi ve dayılarımı kardeşi kabul ediyordu… Çünkü nenem, aynı günlerde en küçük dayımı doğurmuştu ve bir süre Takis’e de süt analığı yapmıştı.

-*-*-

Hani bazen Başpiskopos’a benim de çok küfredesim geliyor…

Irkçıdır…

Ayrımcıdır…

Bir din adamına yakışmayacak kadar da faşisttir…

Ama asla “ebesini…” demeyin sakın…

-*-*-

Haaaa, çok defalar yazdım; baba tarafından nenemin nenesi de Florenza’dır…

Kimi yeğenlerim “Lorenza”der…

Bir – kaç kişiden de “Florendia” diye işitmişimdir…

Kızımın adı da Florenza’dır…

Florenza Deniz…

Florenza nenemin nenesi, Deniz ise hepimizin “Deniz Gezmiş”i…

-*-*-

Haaaa, dedemin dedesi, Lefkoşa’nın Engomi bölgesinden…

Hasan İncirli…

Engomi’nin Türkçe adı “İncirli”dir…

Bir “İncirli” köyü de Pergama’nın yanında vardır…

Dedemin dedesinin babası, zamanında zengin bir tüccarmış…

Dedemin dedesi babasıyla kapışmış…

Eşeklere, katırlara ve develere bazı züccaciye eşyaları yükleyip, Dillirga üzerinden Baf’a gidip satacakmış…

Lutro köyünden geçerken, bir genç kadına aşık olmuş…

O’nun da adı “Lena”…

Lena?

-*-*-

Lena, o bölgedeki Mouskos ailesinden…

Mouskos’ların soyunun “Kafkasya” olduğunu yazmıştı merhum Kutlu Adalı…

Bu Mouskos’lardan “Yusuf” olanı, Amadyez ve Kurutepe bölgesine yani bugünkü Yeşilırmak’ın tepelerindeki köylere yerleşmişti.

Lena, Lutrolu Mouskos ailesindendi…

Dedemin dedesinden sonra başka bir adamla daha evlendi.

Bir yığın da çocuğu, torunu oldu…

Haaa Mosukos ailesi mi?

İki kardeş, Dillirga’dan Panayia’ya göç etti diye biliniyor… En azından dedem öyle biliyor ve anlatıyordu…

Panayialı en ünlü Mouskos kim?

Mihail Hristodulu Mouskos!

Kim mi?

O’nu da siz bulun!

Bu konuda yazılacak çok hikayemiz var…

Mesela Haralambous Mouskos kimdir?

-*-*-

Bunları neden mi yazıyorum?

Biri bir taraftan diyor ki, Türkiye kökümüzü kurutacak, soyumuz tükenecek, Ada’da Elen bırakmayacak…

Hadeeeee.

Öteki, öte taraftan diyor ki, Türksüz bir Kıbrıs olmayacak…

Hobbbbaaaa…

-*-*-

Be arkadaşlar, canlarım, kardeşlerim; Megan Merkle’in annesi Doria Loyce Ragland bir Afrikalıdır…

Bırakın Kraliçe uğraşsın…

Biz uğraşmayalım Türklükle, Elenlikle, Musevilikle, renkle, dinle, cinsel yönelimle…

Yani zavallı Kraliçe Elizabeth ne ve İngilizler ne yapsın?

İlk piskoposları Musevi bir Kıbrıslı…

Şimdiki Başbakanlarıı, Kemalist Türklerin Kurtuluş Savaşı’nın hemen bitiminde linç edip öldürdüğü Osmanlı’nın son bakanının torunu!

-*-*-

Yani Mahsun Kırmızıgül demişti hani, “hepimiz kardeşiz”…

Evet, hepimiz de kardeşiz ve insanız…

Ülkemizi de hayda hayda rahatlıkla paylaşırız; aşımızı da…