Bize çok cesur kararlar alabilecek bir hükümet lazım!

Evet, Haziran’da erken seçime de gidecek bir hükümet...

Ama öncesinde, bütçeyi onaylatacak, hesabı – kitabı iyi bilecek ve “tek kaynak kapısı” ile çok iyi geçinebilecek bir hükümet!

-*-*-

Ne yazık ki, içinde bulunduğumuz süreç hangi açıdan bakarsanız bakın, “batak” bir süreçtir.

-*-*-

Covid – 19 nedeniyle yaşanan sıkıntıların en ciddi etkilediği sektör, “lokomotif sektör” olarak adlandırdığımız ve “harekete ederken” çevresindeki sektörleri de kımıldatabilen sektörler olmuştur.

-*-*-

Ve kurulacak olan hükümetin, bu konuyla ilgili kafa yorması, bir şeyler yapması, kaçınılmazdır.

“İşleyen demir ışıldar”...

İşlemeyen bina dökülür!

Oteller, bir süre daha mevcut şekliyle devam ederse, önümüzdeki yılı zor atlatır.

Üniversiteler, ciddi işsizlik ve kalite sıkıntısı yaşar.

-*-*-

Ve eğer bu iki sektör ile birlikte, yan sektörler toparlayamazsa, 2021’in ortasına doğru hep birlikte dibi görürüz.

-*-*-

Bu dönem, hükümetsiz geçmemeli.

En kısa sürede, örneğin eğitimle çok yakından ilgilenecek ve “sıkıntılı” dönemde açılan arayı bir şekilde kapatacak tedbirler düşünülmelidir.

Eğitim, felaket derecede olumsuz etkilenmiştir; “uzaktan eğitim” denilen “çaresizlik”; normalden çok fazla çocuğun ileride büyük sıkıntı yaşamasına yol açabilecek ciddi eğitim açığı yaratmıştır.

-*-*-

Zaten çok sıkıntılı olduğumuz bir konuydu eğitim; salgın döneminde tam berbat oldu; yüzlerce, hatta binlerce yoksul çocuk, eğitimden neredeyse yüzde 100 oranında mağduriyet yaşadı

-*-*-

İçinde olduğumuz süreç, tarımsal üretimde çok ciddi bir planlama ve organizasyonu gerektirecek...

Portakalı, mandalinaydı, nardı, limondu, enginardı, patatesti, arpaydı, buğdaydı; bunların geçmişte olmadığı kadar özenle yetiştirilmesi, pazarlanması gerekiyor...

Narenciye örgütleri, patates üreticileri, ihracatçılar, Türkiye, Türkiye’deki büyük market zincirleri bir araya gelmeli...

Konuşulmalı, tartışılmalı...

-*-*-

Hayvancı ne yapacak?

Geçen gün bir hayvan üreticisi aradı...

Ve dedi ki; “... hiç kimse hayvan üreticilerinden 2.10 TL’ye satın alınan bir litre sütün borsada nasıl 8 TL’den satıldığını sormuyor... Kimse, üreticinin uzun zamandır ürettiğinin parasını tam alamadığını kimse konuşmuyor...” dedi...

İşte hükümet bunun için lazımdır.

Bu sorun konuşulmalıdır...

-*-*-

Yollar kaldı...

Ercan inşaatı durdu...

Ehliyet bile veremiyoruz...

-*-*-

Yollardaki araçların yarıdan fazlası sigortasız ve seyrüsefersiz...

Sürücülerin büyük çoğunluğu evet ehliyetsiz...

-*-*-

Yabancı suç örgütlerinin hem sayısı arttı, hem yapısı çok değişti...

İşsiz, kimsesiz kalan yüzlerce yabancı öğrencinin suça kaymaktan başka şansları yoktu ve gazetelerin ilk sayfaları, bu konunun acı haberleri ile doldu...

-*-*-

Alacak – verecek davaları çoğalmadıysa; bilin ki “Covid – 19” iltimasındandır...

Ama yeni yıla, bu konuda patlama yaşanacağı öngörüsüyle gireceğimiz gerçeğinden kimse koşarak ya da uçarak kaçamayacak!

-*-*-

Evet, bize hükümet lazım...

Çok cesur kararlar alabilecek hükümet...

-*-*-

Siyasi geleceği değil, toplumsal varlığı düşünecek hükümet...

Hamasi nutuk atmayı, saraylar yapmayı konuşan değil; vatandaşına ekmek yiyebileceği, eğitim alabileceği, sağlıklı kalabileceği, başını sokabileceği bir konut bulabileceği ortamı yaratabilen hükümet...

-*-*-

Ve bunların hemen ardından; Kıbrıs sorununun çözümünün, toplumsal tükenişi durdurmak olduğunu çok iyi anlayan; işkembeden milliyetçilik yapmamak gerektiğini çok iyi kavrayan bir hükümet...

-*-*-

Veeee belki de bütün bunların öncesinde; bu küçük topluma Covid – 19’la alakalı aşıyı en kısa süre içerisinde getirmeyi başarabilen bir hükümet...

Türkiye mi aracılık eder; Güney Kıbrıs’la mı bu iş çözülür, bilemem...

Ama “hamadalla” gibi oturup da Dünya aşılanırken, kimsesiz – öksüz garibanlar gibi üzülmeyecek başbakanların, bakanların oluşturduğu bir hükümet...

-*-*-

Kıbrıslı deyişiyle; ortalığı parçalayacak yırtık bir hükümet...

Sağ ve sol el hafif göbeğin altında birleştirilmiş, ceketler iliklenmiş, baş sağ yana hafifçe eğik, “buyurun efendim” demeyen bakanlardan ve başbakandan oluşan bir hükümet...

Daha zeki, daha kıvrak, daha iş bitirici; bürokratik hantallığın suratına tükürebilenlerden oluşan bir hükümet...

-*-*-

Bize bir hükümet lazım...

Kişisel hesap yapmayan insanlardan oluşan bir hükümet...

Cinsel ayrımcılık anlamıyla “almayın” ne olur ama “Adam gibi bir hükümet”...

“Bugüne kadar hiç görmediğimiz cinsten bir hükümet”...

Ne bileyim, “Hökümat gibi bir hükümet!”

-*-*-

Erken seçim mi?

Ne demiş Cem Karaca?

Bindik b alamete gedeyoz gıyamete / Amaneeinn... / Yerel ve genel seçim /
Seçin bakalım seçin / Ki dön baba dönelim / Aynı yere gelelim / Çete çeteye çatmış / Çete çete içinde /  Battık buruna kadar / Cafer getir peçete / Amanieyynn... / Bindik Bi Alamete Gedeyoz Gıyamete...”