20’li yaşlarında bir genç, büyük bir olasılıkla kendi yaşamına kıydı...

Girne’de, denizde cansız bedeni bulundu...

Gazeteler, uyuşturucu ile sorunlu olduğunu yazdı...

-*-*-

Lefkoşa’da 50’li yaşlarının başında bir esnaf, yaşam sürdüğü apartmanın en üst katından düşüp yaşamını yitirdi.

Gazeteler, özel sorunlarının yanı sıra, maddi sıkıntılardan bahsetti...

-*-*-

Ülkede çok ciddi insan kaçakçılığı sorunu olduğunu herkes biliyor...

“Öğrenci” adı altında özellikle Afrikalı gençler ülkeye getiriliyor...

Bu öğrenciler, bir süre KKTC’de tutuluyor...

Ciddi paralar alınıyor, evlerde özel yemekler pişirip, bu kişilere her gün dağıtımı yapılıyor...

-*-*-

Sonra bu genç insanlar, bir şekilde yolunu bulup, Güney Kıbrıs’a geçiyor...

Çok çok güvenilir bir kaynak, ortada korkunç paralar döndüğünü ve bu insanların KKTC’den Güney’e çok rahat geçirildiğini iddia ediyor hatta öyle bir iddiası var ki; Dünya’nın en tehlikeli terör örgütlerinden birinin, KKTC’de “elemanları” olduğunu öne sürüyor...

-*-*-

14 yaşında bir erkek çocuk...

Belki de çıraktır, okula gitmiyordur...

Kim bilir!

Ve bir adam; bu çocuğa cinsel saldırıda bulunduğu için mahkemeye çıkarılıyor...

-*-*-

Ortalık uyuşturucu kaynıyor...

Her türden uyuşturucu satılıyor; polisimiz bir miktarını yakalıyor...

-*-*-

Çok açık bir şekilde, ciddi büyüklükte bir miktar uyuşturucu havaalanında yakalanırken, mesela paranoyak olmak lazım diyerek, acaba bu miktarın en az on katının, aynı anda başka taraftan içeri sokulduğu akla geliyor mu?

Bu konuda fikri olan var mı?

-*-*-

Yani, polisimiz 16,5 kilogram uyuşturucuyu kaçıran yedi kişiyi yakalamış da peki acaba o yedi kişiden gayrı, üç beş kişinin, 216,5 kilo getirmediği ne malum?

-*-*-

Son derece lüks apartmanlarda, son derece lüks arabalar park edilmiş durumda...

“Öğrenciyiz” diyen insanlar, bu apartmanların kirasını ödüyor ve nakit parayla o araçları satın alıyor!

-*-*-

Hiç bir şikayetim yok da, “vergi” mesela; alınıyor mu?

Bu gibi konularla ilgileniliyor mu?

-*-*-

Pandemi öncesi ve pandemi süresince, çok sayıda “usta” yani “iş bilen kişi” ülkeyi terk etti...

Ciddi anlamda inşaat ustası, demirci ustası, kaynak ustası ve benzeri insan Türkiye’ye döndü...

Ve çok ciddi sıkıntı yaşanıyor bu konuda...

İnşaatlar yarı yarıya durdu hatta belki de tamamı bitmiş durumda ama yarın başlarsa, ne olacak?

“Yeniden getiririz” mi diyorsunuz?

Peki, bu konuyla ilgilenen var mı?

-*-*-

Hani geçen gün de yazmıştık; ekonomi, turizm, uzaktan eğitim, üniversiteler, esnaf, eğlence sektörünün müzik ve sesçileri, sağlık falan gibi alanlarda çok ciddi sorunlar var...

Bunlara yukardaki sıkıntı cinslerini ekledim bir miktar...

-*-*-

Ve kafama takıldı, Türkiye’den ciddi para alınması, bulunması da gerekiyor değil mi?

Çünkü başka hiç bir yerden para gelmiyor!

Alabileceğimiz başka kapı yok bildiğim kadarıyla!

Bu konuyla uğraşan, Türkiye ile temas kuran var mı?

-*-*-

Bir basit soru daha sorayım, en büyük partinin genel başkanı bulunuyor mu?

“Vekaleten bir adet başkan var ve genel başkan olacak” diyorsunuz da Faiz Sucuoğlu bey sizinle aynı fikirde mi?

Olağanüstü kurultaylarınızın 11’incisinde fena darbelendiniz; şimdi 12’incide ters darbeyi size bu kez UBP üyesi vurur ve Faiz beyi seçerse, tüm planlarınız mahvolacak değil mi?

Peki, bu konuya bakan var mı?

-*-*-

En basit şekliyle sorayım; hükümet var mı?

Yaklaşık 2 aydan beridir hükümet yok; değil mi?

-*-*-

DP’de genel başkan, eski başkanla küs...

HP’de, eski genel başkan, herkese kırgın...

TDP, HP eski genel başkanına ağır eleştiride bulundu; bazı HP’liler, TDP’ye “haddinizi bilin” falan dedi...

Beş parti başkanı dün akşam yemek yedi.

UBP’nin vekil başkanı, ben gitmem dedi.

YDP’nin genel başkanı şehitlerin isimlerinin önemli yerlere verilmesi konusunda elbette duyarlı davranacaktı ama yaptığı açıklama, Dr. Fazıl Küçük’le ilgili “bayağı küçük düşürme” içermedi mi?

TDP’nin eski genel başkanı, TKP’yi kurmuştu; sonra YG’sini eklemişti şimdi TDP ile yeniden birleşmekten söz ederken Mağusa’ya dün çok yağmur yağdı ve sekiz arabayı Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı kurtardı!

Suya gömülmüşler!

-*-*-

Ve aklıma bu ahval ve şerait içerisinde; şu soru da geldi:

Acaba diyorum; değil 20 – 30 santimlik yağmur birikintisine; burnumuzun iki deliği seviyesine kadar “moka gömüldük”, bizi kim kurtaracak!

Veya “Asiye’yi kim kurtaracak?” sorusundan yola çıkarak, Güney Kıbrıs’taki Cyprus Mail’de bir yazarın, Kıbrıs’tan “Kyprulla” diye bahsediyor olmasından devam edip, şu soruyu eklemek istiyorum:

Kyprulla’nın sonu ne olacak?