Son bir kaç güne kadar hükümetin başarılı olmasını savundum...

Desteklediğimden falan değil; ne yazık ki başka çaremiz yoktu...

-*-*-

Dr. Ali Pilli’yi en başından beri savunuyorum...

İyi niyetinden hala şüphe etmiyorum ama “başarılı oldu” demeye dilim varmıyor...

Hatta “vazgeç artık doktorum” deme noktasına geldim, geliyorum yani...

-*-*-

Düne kadar, “aşıyı halledin, bakın Brexit var, belki bir şeyler yaparsınız, siz kukla değilsiniz, kukla olmadığınızı da ispat edin” diye, tabiri caizse, “yalvardım”...

-*-*-

Ve dün, Meclis’teki “başkanlık seçimini izledikten sonra; aklıma ne geldi biliyor musunuz?

Keşke, Merit Grup ve Les Ambassadeurs Hotel & Casino’nun “kapattık” demesi yerine, hükümet “kapattık” deseydi...

-*-*-

Siyaseten tam anlamıyla çökmüş durumdayız...

UBP, tam bir dağınıklık, tam bir fiyasko yaşıyor...

-*-*-

Aşı 15 Ocak’ta gelecekmiş!

Güney’de 15 Ocak’ta ikinci aşılar yapılacak insanlara...

“Eşit iki devlet değiliz”in, “aşıcası” diyelim isterseniz!

Yani Türk dilinde, size göre, “egemen eşit iki devlet” diyorsunuz ya; bu aşı meselesi bize gösterdi ki, “en azından aşı dilinde”, “eşit” değilmişiz!

-*-*-

Resmiye Canaltay, UBP’li bir vekildir...

Partinin 19 vekili vardır...

Canaltay, bu 19 vekilin 11’i tarafından Meclis Başkanlığı’na aday gösterilmiştir...

Ve dün 19 vekilin en az 6 tanesi, kendisine oy vermemiştir.

-*-*-

“Demokrasi” mi diyorsunuz?

Kabul ettim!

Ama siz de bu “demokrasi” dediğiniz karmaşıklığın, partinizi soktuğu “zavallı” durumu sanırım görmektesiniz!

Bu partide istifa etmesi gereken o kadar çok vekil var ki!

Üzgünüm ama öyle!

Faiz bey en başta...

Hasan Taçoy ikinci sırada...

Ve bence Resmiye Canaltay da istifa etmeli...

Ve hepsinden önemlisi, dünkü rezaletin dosyasında, “sorumlu kişi” başlıklı yere, kesinlikle Hamza Ersan Saner yazılır...

Bence, Saner de istifa etmeli...

Evet, genel başkanlıktan da, vekillikten de, UBP’den de...

-*-*-

Başka yok mu?

Yani Oğuzhan Hasipoğlu zaten dışişleri bakanlığını almadığı gün çekilmeliydi diye düşünüyorum...

-*-*-

Demokrasi mi?

Hadi canlarım; yemeyin bizi!

-*-*-

Gelin daha daha siyasi yorum yapalım:

Mesela sağlık meselesine bakalım...

Pandemi süresince “sağlık ve ekonomi birlikte götürülmeli”ydi...

Özellikle Sağlık Bakanı, “önce sağlık” dedi ama şu andaki gidişat, “önce sağlık – sadece sağlık” olayının ciddi tehlike içerisinde olduğunu gösteriyor...

Mevcut salgın durumu çok endişe vericidir.

İpin ucunun kaçma ihtimali son derece yüksektir.

Yani her şeyden vazgeçtik ve sadece sağlığa yüklendik ama o da elden gitmek üzeredir!

-*-*-

Siyasi bir hata daha...

Her yer kapalıyken sadece casinoları açık tutmanın açıklanabilecek tarafı yoktur.

“Bir çok karar, siyasi baskılarla alınmıştır”; bu da o karmaşık ve taviz dolu kararlardan biridir.

-*-*-

Oysa, madem ki kapanacaktık, 15 Aralık 2020’de tam anlamıyla sokağa çıkma yasağı ilan ederdiniz, 31 Aralık 2020 akşamı sokaklarda kutlardık yeni yılı...

-*-*-

Şimdi ne diyor Sağlık Bakanı:

“... KKTC vatandaşlarının yılbaşı akşamı kumarhaneye gideceklerini düşünemedik...”

Nasıl yani?

Sevgili Bakan, “Do you live in Mars?”

Sayın Pilli; nerede yaşıyorsun?

Allah aşkına...

-*-*-

Mevcut hükümet, Güney Kıbrıs’tan aşılarımızı istemeye korkuyor biliyor muydunuz?

Evet, korkuyorlar!

Kimden mi korkuyorlar?

Kardeşim, ELAM’dan ya da EOKA’cılardan değil tabii ki!

“Rum’dan aşı mı alıyorsunuz uleyn!” diye tepki verilmesinden korkuyorlar!

Ama sonra kalkıp, “önce sağlık” diyorlar!

Fiyasko!

-*-*-

İşinize geldiğinde, daha doğrusu “Mavi Vatan” falan diye kükrediğinizde; “Haklarımız var o devlette” diye neden gofdorozlanıyorsunuz?

Hakkınız varsa, neden gidip aşılarımızı alıp, hepimize bir – iki haftada yapmıyorsunuz?

-*-*-

Şimdi ne mi olur?

Bir tahminde bulunayım; “... Derviş Eroğlu bile bir daha UBP’ye oy vermez” dersem; ne diyeceksiniz?

Bu günden itibaren, UBP’nin büyük çoğunluğu “şaşkın ördek moduna” girecek; geriye kalanlar ise “kart horoz” olarak işe yaramaksızın oturacak.

Hakaret etmiyorum!

Lütfen o yandan almayın!

Parti, disiplinini yitirmiştir; genel başkanlık yarışının fiyaskoyla sonlandırıldığı akşam; UBP yüzde 40’lardaki oy oranının yarıdan çok fazlasını kesinlikle kaybetmiştir...

-*-*-

Haaa bir de Başbakan Ersan Saner eminim öyle demek istememiştir ama demiştir ki; “... Pul ve harçlara zam yaptık; kamu çalışanlarının maaşlarını ödeyeceğiz!”...

Keşke bu konudaki açıklamayı da Ali Pilli yapsaydı!

Ne diyor Dr. Pilli?

“... Önümüzdeki günlerde, yarın veya daha öbür gün bir açıklama yapacağım!"

-*-*-

Asıl olan gerçek ne midir?

KKTC’de gerçek ortadadır!

Gerçek acıdır!

Biber de acıdır!

O zaman KKTC’de biber gerçektir!

“Önümüzdeki günlerde, yarın veya daha öbür gün; belki bir gün, Heybeli’de mehtaba çıkıp, telgrafın tellerine kuşları kondurup; biberlerin acısını yazacağım!”

Ne diyeyim?

Ne diyeyim?

Ne yazayım?