Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) 21. Olağan Kurultayı’nda, Ekim 2018’de yapılan seçimde Ersin Tatar ve Hüseyin Özgürgün ikinci tura kalmıştı…

Tatar ve Özgürgün UBP başkanı olabilmek için 3 Kasım 2018’de yapılacak ikinci turda yarışacaklardı.

Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün, Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu ve Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun genel başkanlık için ilk turda yarışmıştı…

Lefkoşa Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kurultayda 11 bin 898 parti üyesinden 7 bin 2’si sandığa giderek oy kullanmıştı…

6 sandıktan çıkan oyların 2 bin 592’sini Ersin Tatar, 2 bin 5’ini Hüseyin Özgürgün, bin 340’ını Faiz Sucuoğlu, bin 16’sını da Sunat Atun almıştı…

48 oy da geçersiz olmuştu…

Tatar yüzde 37, Özgürgün yüzde 28.6, Sucuoğlu yüzde 19.1 ve Atun yüzde 14.5 oy oranı elde etmişti…
 

-*-*-

UBP’nin 11. “Olağanüstü” Kurultayı geçtiğimiz Cumartesi günü yapıldı…

Toplam 6 bin 801 oy kullanıldı.

Faiz Sucuoğlu 2 bin 706, Hasan Taçoy 2 bin 102, Nazım Çavuşoğlu 691, Dursun Oğuz 688 ve Ünal Üstel 575 oy aldı. 39 oy geçersiz sayıldı.

Bu sonuca göre, adaylardan hiçbiri salt çoğunluğu alamadığı için ikinci turda en çok oyu alan Faiz Sucuoğlu ile Hasan Taçoy yarışacak.

Yaklaşık 12 bin delegesi olan UBP’de, olağanüstü kurultada Genel Başkanlık için Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, Mağusa Milletvekili Dursun Oğuz, Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu, İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu ve Girne Milletvekili Ünal Üstel yarıştı.

Faiz Sucuoğlu yüzde 41, Hasan Taçoy yüzde 32 oy oranına ulaştı…

Diğer üç adayın toplamı yüzde 27…

-*-*-

Özgürgün, 2018’de ikinci turdan çekildiğini açıklamıştı…

Neden?

Çünkü Tatar’dan 587 daha az oy almıştı…

İlk turda 2 bin 356 oy, Sucuoğlu ve Atun’a gitmişti…

İkinci turda bu 2 bin 356 oyun yaklaşık binini Tatar alsa, ki çok rahat alırdı; yarışı zaten kazanacaktı…

-*-*-

Şimdi ilk turda Sucuoğlu, Taçoy’dan 604 oy fazla aldı.

Matematik ortada…

İlk iki sıradaki adayların dışında kalanlara giden bin 800 civarında oy var…

Bu bin 800 kişinin tümü sandığa gitse, adaylar ilk turdaki oylarını da korusa; Taçoy’un kazanması için bu bin 800 oyun bin 200’ünü alması gerekecek hatta o rakam bile bile zor yetecek!

-*-*-

Kısacası; “bu bir demokrasi yarışıdır, elbette ikinci tura gideceğiz” demek de; “Faiz kardeşimiz artık genel başkanımızdır, tebrik ederim, yaşasın UBP” demek de Taçoy’un en doğal hakları arasındadır.

Ama dediğim gibi, matematik ortadadır!

Sucuoğlu, kazanmıştır…

Bu saatten ve bu sonuçtan sonra ikinci tura gitmek, hak olmakla birlikte abesle iştigal ve içinde bulunduğumuz acil dönemde “ciddi zaman kaybıdır”…

-*-*-

En başta Sucuoğlu olmak üzere; bu dönemde, yanardağın lavları üzerinde yürümekten çok daha zor bir göreve talip olan adayların tümünü gerçekten kutluyorum…

-*-*-

Şimdi Sucuoğlu’nu belki de siyasi tarihimizin en zor günleri bekliyor…

“Kazanırsam, koalisyon hükümeti olasılıklarını denerim; olmazsa erken seçimden kaçan olmaz” diye kısaltabileceğim sözler söylemişti…

-*-*-

Önce CTP ile görüşecek…

Eminim HP ile de deneyecek…

Ötekilerle koalisyona “matematik bilmi” pek fazla ihtimal vermiyor!

UBP, DP, YDP’ye TDP’nin katılması olasılığından söz ediyorum; “imkansız” gibi duruyor…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlardan sonra, TDP’nin bu tür bir koalisyona girmesini hayal bile etmiyorum…

-*-*-

Faiz Sucuoğlu, koalisyon hükümeti kuramazsa, görev CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a da verilir diye düşünüyorum…

Bir önceki “dörtlü formül” yeniden denenir mi?

Bu ülkede siyasi sürprizlere alışığız, her şey olabilir!

-*-*-

Ancak açık söylemek gerekirse; en mantıklı ve en doğru “koalisyon formülü”; CTP veya HP ya da her ikisi ile birlikte kurulacak güçlü bir ortaklıktır…

-*-*-

CTP’nin güçlü bir muhalefet olması ve Tatar – Kudret Özersay ortaklığının; Sucuoğlu – Özersay ortaklığı ile devamı “ideal” görüntü şeklindedir…

-*-*-

Birlikte takip edeceğiz…

İş Dünyası, TC kanadı, sendikalar, toplum ve gazeteciler elbette baskı oluşturacak; görüşlerini bildirecektir…

Ona göre de ya yeni bir hükümet şekillenecek; ya da yeni bir seçime gidilecektir…

-*-*-

Ancak unutulmaması gerekenler söz konusudur…

Sağlam işlere imza atacak, sağlam bir hükümete çok itiyaç vardır…

Bütçe’nin tartışılması acildir…

Maliye Bakanlığı bütçeyi hazır hale getirdi; yeni oluşum bunu sahiplenmek ve en iyi şekilde savunmak zorundadır…

“Türkiye’den başka maddi kaynak yok”; bu gerçekten hareketle, ilişkiler mükemmel seviyeye çekilmelidir.

-*-*-

Sağlık; sorunludur, salgın hala büyük hem de çok büyük tehdittir…

Ama bunun da ötesinde, ekonomi göçmüş durumdadır…

Binlerle ifade edilen işsiz insan vardır…

İş yerleri kapanmıştır…

Turizm ölmüştür…

Esnaf kepenkleri indirmiştir…

-*-*-

Devlet geliri ciddi anlamda azalmıştır…

Küçülme kaçınılmazdır ama nasıl küçülme olacağı ayrı bir kavga sebebidir çünkü işin içinde 100 binden fazla “devlet maaşı” söz konusudur…

Küçülme, devlet maaşlarını da kapsayacaksa; sendikaların buna tepkisinin ne olacağı çok iyi hesaplanmalıdır…

-*-*-

Ve bir yıl içinde, UBP’nin bu kez “Olağan” Kurultayı vardır…

Yani Sucuoğlu, bu bir yılı ya çok başarılı bir şekilde tamamlayacak, olağan kurultayda ezici bir çoğunlukla yeniden seçilecektir; ya da tarihi felaketin son başbakanı olarak partilisinin karşısına son derece zayıf bir şekilde geçecektir…

-*-*-

Şu yorumla yazımı tamamlamak istiyorum…

Ersin Tatar, siyasi tarihimizin, “Kıbrıslı deyişiyle”, “en ballı” ismidir; cumhurbaşkanlığına seçilmiştir ve son zamanların en büyük felaketinin altından nasıl kalkacağına dair kafasını kaşımak zorunda dahi değildir…

Faiz Sucuoğlu, siyasi tarihimizin en şansız döneminde sorumluluk almak üzeredir…

2018’de başlattığı zorlu bir genel başkanlık mücadelesini, zaferle tamamlamıştır ama “kızgın lavların üzerinde yalın ayak yürüyebilecek midir?”…

Göreceğiz…

Başarı dileklerimle…

Ve şunu da söylemek zorundayım; Faiz Sucuoğlu’na bu çok zor dönemde “sırf muhalefet olsun” ya da “sırf gıcıklık olsun” diye “köstek olmak”; takınılacak en alçakça tavırdır… Ve bu tavır, “demokrasi var kardeşim”le açıklanabilecek bir şey de değildir…