Şimdi gelin bazı konuları iyice açalım...

“Kazansaydınız, kaybederdik” dedim dün...

Neden?

İçinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi pozisyonda, Türkiye dışında kaynağımız yok!

Bu yüzden!

-*-*-

Recep Tayyip Erdoğan’ın da siyasetçi olduğunu unuttuk; bodoslama daldık, O da bodoslama daldı...

Ve sizin yorumlarınıza göre de “O kazandı!”

Bu konuda itirazı olan var mı?

-*-*-

Haaaa bundan önceki seçimlere bodoslama dalınmamış mıydı?

Emekli subay ve assubay var bu konuda bana küfreden?

Hayatı boyunca, “Asil Türk milletinin namus ve şerefi...” diye başlayan cephe tekmillerini belki de biner defa Türkiyeli komutanlara karşı vermiş bu insanlar; görevleri başındayken neden isyan etmedi?

Neden istifa etmedi?

Neden aldıkları maaşları ve ikramiyeyi iade etmedi?

-*-*-

Öğretmenler ve memurlar var, seçim mağlubiyetini hiç kabullenememiş...

Sınıfta, öğrencilerine “Türkiye bu Ada’da işgalcidir, Türk Ordusu da işgalin ordusudur” diye ders anlatabilen tek bir öğretmen var mı?

-*-*-

Ve hepsinden önemlisi, gerçekten “maaşlarımız kesilsin, ama Türkiye’den katkı almayalım” diyen tek bir devlet çalışanı bulunuyor mu?

Yoksa, “maaşlarımızı bulacaksın kardeşim” noktasında mıyız?

-*-*-

Veya şunu sormak istiyorum, “Mesela Sayın Mustafa Akıncı, siyasi yaşantısının her hangi bir döneminde, Türkiye’ye ‘işgalci’ dedi mi?”...

Demediyse, neden demedi?

-*-*-

Veya iddia edildiği büyüklükte bir siyasi müdahaleyle seçimi kaybetmişse; neden “yemin törenine katıldı?”...

Neden taraftarlarına, “yakın sandıkları – haydi sokağa” diye çağrı yapmadı?

-*-*-

Yüksek Adliye Kurulu’na atadığı emekli yargıç, eski vekil ağabeyimiz istifa etmiş!

Neden?

Çünkü Türkiye seçimlere müdahale etmiş!

-*-*-

Türkiye, 1958’den beri Kıbrıs Türk toplumunu siyaseten yönetmiyor muydu?

İlk kez mi “liderlik, devlet başkanlığı veya cumhurbaşkanlığı” seçimine müdahale edildi?

Aynı eski vekil – emekli yargıç büyüğümüz, neden Afrika – Avrupa gazetesine saldıranlar beş on gün içinde serbest kaldıklarında istifa etmemişti?

O zaman müdahalenin şiddeti hafifti de şimdi mi ağırlaştı?

Az müdahale edilirse istifa etmeyiz ama çok müdahale edilirse ederiz mi?

Bir ölçüsü mü var bu işin?

Mesela üniformalı generaller müdahale ederse, onlar Atatürkçü’dür helal olsun mu?

Şimdiki müdahale, “şeriat” mıdır?

-*-*-

Evet, şu anda Türkiye’nin vereceği maddi desteğe ihtiyacımız var!

Ve evet, o desteği alamazsak, maaşlarınız önümüzdeki yıl kesilecek!

Bu konuda hemfikir miyiz?

Şikayetiniz var mı?

Kesilsin mi?

Özel sektöre bir şey de yok!

Özel sektör toptan battı!

Kesilecek olan sizin maaşlardı sadece!

-*-*-

Siz, seçim kazanacaksınız diye; bunca yıldır yaşadığımız her türlü onursuzluğun; sadece bu seçimde yaşandığını iddia edemezsiniz!

-*-*-

Çok iddialı bir seçimdi ve kaybettiniz...

Ve kabullenemiyorsunuz!

Yenilgi yaşadınız!

Hazmedemiyorsunuz!

-*-*-

Türkiye şu anda vermezse, 2021’de açlık dahil her türlü kaosu, karmaşayı, sıkıntıyı yaşarız dediğim için “ben dönek veya değişen” oluyorum ama siz aynı Türkiye’nin ödediği maaşı almaya yıllardır hiç ses çıkarmadan devam ediyorsunuz!

Çünkü bu hakkınız!

-*-*-

40 sene Türk askeri olarak görev yaptınız; Türkiyeli komutanlardan emir aldınız, gık demediniz...

1958’deki TMT kuruluşundan on yıl önce başlayacak şekilde neredeyse tüm  köylerinizin isimleri değiştirildi, “hop” demediniz...

“Türkçe konuşamayan” zavallı köylüler gözünüzün önünde dövüldü, sesinizi çıkarmadınız!

-*-*-

1974 sonrasında, her türlü ganimet dağıtıldı, şikayet bile etmediniz...

Kurallara uydunuz, emirlere itaat ettiniz, hiç sesiniz çıkmadı...

-*-*-

Ve biliyor musunuz; evet siz, yok saydığınız bu devlete memur, öğretmen ama ondan önce subay olurken; “Kıbrıs sorunu işgal ve istila sorunudur” dediğim için, devletinizin kapısından içeri girmeyi bırakın; önüne oturmama bile izin vermediler!

-*-*-

Arşivleri karıştırın; bu ülkede, “işgal ve istila” kelimelerini kullanarak yazı yazan kaç kişi var ve bunlardan kaçıncısı Serhat İncirli’dir!

-*-*-

Siz, bu devlete memur, polis, öğretmen, asker olup da her emre itaat ederken, “satılmadınız” ama şimdi sizin gibi düşünmediğimi sandığınızdan da değil; sadece seçim mağlubiyetinden dolayı, her Allah’ın günü küfredeceksiniz, aşağılayacaksınız ha!

-*-*-

Hadi oradan!

-*-*-

Siz bu ülkenin mahvolmasının en barizlerisiniz...

Üzgünüm!

-*-*-

Ne zaman ikinci işe, özel derse karşı çıktınız?

Ne zaman hiç çalışmayan ama maaş alan biri bu meslekten atılsın diye kavga verdiniz?

KTÖS’ün bu konudaki bir kaç girişimi dışında hiç bir çaba yoktur!

-*-*-

Haaaa, mutsuz musunuz?

Çünkü Türkiye seçimlere müdahale etti ha!

Öyleyse, neden sadece klavye kahramanlığı yapıyorsunuz?

Neden hep birden, hemen şimdi, görev bırakmıyorsunuz?

Neden sokakta değilsiniz?

-*-*-

Size göre, “Serhat eski Serhat değil, satıldı veya döndü”!

Bu mudur?

Gerçekten buysa, siz tümden ve de çoktaaaaan bitmiştiniz!

Üzgünüm ama yeter be kardeşim artık!

-*-*-

Polise de versek olmuyor; yazsak da!

-*-*-

Bu arada amcanın biri demiş ki, Serhat İncirli dün tv programında, Maraş’a gannavuri ekilmesini savunmuş ve Faiz Sucuoğlu’na soru sormuş...

Amcam dinlediğini da anlamadı...

Cannabis ekimini, sanayi, sağlık ve keyif açısından değerlendirilmesini yıllardır savunuyorum.

Amcam, “Maraş’a ekelim” diye anlamış; altına da bir yığın kişi, “vay soysuz vay, skandal, ayıp” gibi ifadeler sıralamış...

İnnallahım menessabirin miydi yoksa lamronases gapsis miydi neydi?

Ondan yani!

Amma usandırdınız ha!