Milletvekili Taçoy, 15 Temmuz 1974’te adadaki askeri darbe ve 2016’da Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin yıl dönümünde mesaj yayımladı.
15 Temmuz 1974 tarihin bir kara gün olarak hatırlandığına işaret eden Taçoy, “Ne mutlu bize ki, tarihin bu karanlık dönemecini Anavatan Türkiye’nin varlığı ile aydınlığa çıkan bir yola bağlayarak dönebildik” dedi.
Taçoy, 15 Temmuz’da yaşananların, Kıbrıs Türk halkının bugün savunduğu politikaların ve talep ettiği hakların ne kadar yerinde ve ne kadar hayati olduğunu anlatan bir tarihi dönemeç olduğuna işaret etti.
“15 Temmuz 1974’te gerçekleşen darbeyi kimse basit bir hareket olarak göremez, gösteremez. Bunu yapmak ve buna inanmak, insanlığa karşı işlenen ağır bir suçtur.” diyen Taçoy, Yunan Cuntası destekli Kanlı EOKA darbesinin Kıbrıs’taki Türk varlığının yok edilmesi ve Ada’nın Yunanistan’a ilhakı için yapılmış bir planın son halkası olduğunu belirtti.
Taçoy, üzerinde yaşanılan bu güzel Ada’nın bir daha 15 Temmuz gibi karanlık günler görmemesini dileyerek, şunları söyledi:
“Bizi bu noktadan geri adım attırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bir daha asla Kanlı Noellere ya da 15 Temmuz EOKA darbelerine dönmeyeceğiz. Bu Ada’nın eşit ortağı olarak, kendi toprağımızda, kendi devletimizde ve kendi demokrasimizde yolumuza devam edeceğiz.”
- “15 Temmuz milli iradenin ortaya koyduğu bir deklarasyondur”
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle de mesaj yayımlayan Taçoy, milli iradenin önemine işaret ederek, 15 Temmuz'un asla unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir gün olduğunu vurguladı.
Taçoy, “15 Temmuz 2016, esasta Türk halkının onurunu, gururunu temsil eden iradenin özgürlüğe ve demokrasiye karşı olan inancıyla başlatılan direnişlerin güçlü sesidir; milli iradenin ortaya koyduğu bir deklarasyondur.” dedi.
Türk milletinin birlik ve beraberliği bozmaya yönelik sinsi senaryoların bugün hala farklı şekillerde yazılmaya devam edildiğine dikkat çeken Taçoy, şunları kaydetti:
“Benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına fırsat vermemek için milli iradenin sesini her zaman hakim kılmalıyız. Çatlak seslere kulak vermeden, milletin aziz iradesi eşliğinde yola devam edilmesi şarttır.
Dün yaşananlara verilen güçlü cevap, yarınki muhtemel girişimlerde de aynı şekilde tekrarlanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Millet iradesinin sahip çıktığı bir yönetim ve milletin iradesini hakim kılan bir zihniyetin bugün yönetimde olması yarınlara yönelik en büyük güvencemizdir.”