“EKONOMİMİZİN % 5 BÜYÜME HIZINA İHTİYACI VAR”

Ülke ekonomisinin son yıllarda oldukça düşük bir hızda büyüme gösterdiğini belirten Ekonomist Vargın Varer, KKTC ekonomisinin yıllık % 5’in üzerinde bir büyüme hızına ihtiyacı olduğunu vurguladı.

“EKONOMİK ÖNLEM ALINMADI”

Bütçede disiplin sağlamanın dışında, ekonomide bir önlem alınmadığını işaret ederek, hükümetin ekonomik büyümeyi tetikleyebilmek için kamu yatırımlarını hızlandırması gerektiğinin altını çizen Ekonomist Varer, “Politika yapıcıların amacının, ekonomiyi hızlı büyüme patikasına koyabilecek politikaları geliştirerek hayat geçirmeleri olmalıdır” dedi.

“ÜLKEDE EKONOMİK KRİZ YOK”

Birçok kesimin memnuniyetsizliğinin, ülke ekonomisinin büyüme hızından kaynaklandığının da altını çizen Ekonomist Varer, ülkede bir ekonomik kriz yaşanmadığını, yaşanan durgunluk ve düşük düzeyli ekonomik büyümenin ekonomik kriz yanılgısına neden olduğunu anlattı.

Rana SARRO

Ülke ekonomisinin son yıllarda oldukça düşük bir hızda büyüme gösterdiğini belirten Ekonomist Vargın Varer, ortalama büyüme hızının yüzde 2 civarında olduğunu kaydetti. İşsizlik, bütçe açığı, kamu borç yükünün ve kesimlerin gelirinin tatmin edici düzeye gelebilmesinin ancak ekonominin büyüme hızının artmasıyla mümkün olabileceğini söyleyen Varer, KKTC ekonomisinin yıllık %5’in üzerinde bir büyüme hızına ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Birçok kesimin memnuniyetsizliğinin, ülke ekonomisinin büyüme hızından kaynaklandığının da altını çizen Ekonomist Varer, ülkede bir ekonomik kriz yaşanmadığını, yaşanan durgunluk ve düşük düzeyli ekonomik büyümenin ekonomik kriz yanılgısına neden olduğunu anlattı.

KKTC ekonomisinin, dış kaynaklı bir olumsuz gelişmeye maruz kalınmadığı sürece daha kötüye gideceğini düşünmediğini ifade eden Varer, ancak Türkiye ekonomisinde bir krizin KKTC ekonomisini kötüye götürebileceğini belirtti. Varer, iç kaynaklı nedenlere bağlı en büyük risk unsurunun ise devletin kamu borç yükü ve sosyal güvenlik açıkları olduğuna dikkat çekti.

“EKONOMİK ÖNLEM ALINMIYOR”

Bütçede disiplin sağlamanın dışında, ekonomide bir önlem alınmadığını işaret ederek, hükümetin ekonomik büyümeyi tetikleyebilmek için kamu yatırımlarını hızlandırması gerektiğinin altını çizen Ekonomist Varer, “hükümet ne kısa vadeli tedbirler alıyor, ne de yürürlükteki ekonomik programa rağmen yapısal reformları hayata geçirebiliyor. Oysa politika yapıcıların amacının, ekonomiyi hızlı büyüme patikasına koyabilecek politikaları geliştirerek hayat geçirmeleri olmalıdır” dedi. Varer, ekonominin bir unsuru olan ticarette de ekonomik kaynaklı sıkıntılar yaşandığını ve küçülmekle karşı karşıya kalındığını da kaydetti.

“EKONOMİNİN BÜYÜME HIZI ÇOK DÜŞÜK”

ÜLKEMİZ EKONOMİSİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

VARGIN VARER: “KKTC ekonomisi son üç yılda oldukça düşük bir hızda büyüyor. Ortalama büyüme hızı %2 civarında. Bu kadar düşük büyüme hızı kesimleri memnun etmekten oldukça uzaktır.Bu nedenle, birçok kesim memnuniyetsizliklerini sürekli dile getirmektedir. KKTC ekonomisinin yıllık %5’in üzerinde bir büyüme hızına ihtiyacı vardır. Bu sayede, kesimlerin geliri tatmin edici düzeyde artabilir, en önemli sorunların başında gelmekte olan işsizlik, büte açığı ve kamu borç yükünde iyileşme sağlanabilir. Ancak uygulanan makro ekonomik politikalarla birlikte dış pazarlara erişim sorunu gibi çevresel faktörler yüksek düzeydeki büyüme hızına erişilmesine engel teşkil etmektedir.”

EKONOMİK KRİZDEN ÜLKEMİZ NASIL ETKİLENİYOR?

VARGIN VARER: “Dünyada veya KKTC’de bir ekonomik krizden sözetmek doğru değildir. Gerek Türkiye gerekse AB ekonomisi olsun kriz yaşamıyor, ancak düşük bir ekonomik büyüme yaşıyor. Benzer konu KKTC için de geçerli, bir kriz yaşamıyoruz ancak durgunluk ve düşük düzeyli ekonomik büyüme yaşıyoruz. Hızlı büyüyemediğimiz için temel sorunlarımızı çözemediğimizden ötürü kriz yaşandığını sanıyoruz.”

 

ÜLKE EKONOMİSİ SİZE GÖRE, DAHA İYİ Mİ, YOKSA HER GEÇEN GÜN KÖTÜYE Mİ GİTMEKTEDİR?

VARGIN VARER: “Bugünkü koşullar altında KKTC ekonomisinin dış kaynaklı bir olumsuz gelişmeye maruz kalmadığı sürece daha kötüye gideceğini düşünmüyorum. Mevcut durumda yıllık ortalama %2-3 arası bir büyüme hızı ile KKTC ekonomisi yoluna devam eder. Yalnız bu gidiş, yani düşük büyüme hızlı gidiş, ekonomiyi beklentilerin ötesine yani daha iyiye götürmez. Durağan bir yapıda devam eder. Ancak, özellikle Türkiye kaynaklı bir olumsuzluk (Türkiye ekonomisinde bir kriz gibi) KKTC ekonomisini kötüye götürür.

İç kaynaklı nedenlerle de kötüye gidiş olacağını sanmıyorum. Türkiyenin mali yardımları buna izin vermez. İç kaynaklı nedenlere bağlı en büyük risk unsurumuz kamu borç yükü ve sosyal güvenlik açıklarımızdır. Bu açıklar bir soruna yol açabilecek gibi duruyor, ancak Türkiye’nin mali yardımlarının, bunlardan kaynaklanacak krizin önüne geçeceğini düşünüyorum.”

ÜLKEMİZDE, HAYAT PAHALILIĞI ORANI İLE HALKIN ALIM GÜCÜ VE ASGARİ ÜCRET ORANTILI MIDIR?

VARGIN VARER: “Genelde alım gücünü asgari ücret ile karşılaştırmaya çalışıyoruz. Bu kanımca yanlış. KKTCde karşılaştırılması gereken gösterge ekonomideki ortalama ücret düzeyidir. Ortalama ücret düzeyinin ise alım gücünü karşılıyor olduğunu düşünüyorum. Aksi halde geçim sağlayabilmek için başka yerlere yoğun göç yaşanırdı. Ülkemizde bir miktar göç olsa dahi, yoğun göç olduğunu söyleyemeyiz.”

ÜLKEMİZ EKONOMİSİNDEN TİCARET NASIL ETKİLENİYOR?

VARGIN VARER: “Ticaret ekonominin bir unsuru. Ekonomi yavaş büyüyünce haliyle ticarette yavaş büyüyor. Temel sıkıntı da burada zaten. 2007 yılına kadar hızlı artan yoğun ticari faaliyetler yavaşlayınca, altyapısını ve faaliyetlerini hızlı büyüyen yoğun faaliyetlere göre kurmuş olan işletmeler düşük faaliyet ortamında sıkıntı yaşamaya başlıyor. Küçülmeye zorlanıyor. Bu durum ise hoş karşılanmıyor, şikâyetlere neden oluyor.”

ALINAN EKONOMİK ÖNLEMLER YETERLİ Mİ? DEVLETİN YETKİLİ MERCİLERİNİN ALMASI GEREKEN EKONOMİK TEDBİRLER NELER OLMALIDIR?

VARGIN VARER: “Bütçede disiplin sağlamanın dışında, ekonomide bir önlem alındığını düşünmüyorum. Burada sözkonusu olan ekonomik önemlerin yetersizliği değil, olmayışıdır. Ekonominin hızlı büyümesi bir ihtiyaç, bu ihtiyacı hem kısa vadede talep artırıcı tedbirlerle tetikleyebilir, uzun vadede ise yapısal reformlar ile rekabet gücünü artırmak suretiyle karşılayabilirsiniz. Ne önceki ne de mevcut hükümet ne kısa vadeli tedbirler alıyor, ne de yürürlükteki ekonomik programa rağmen yapısal reformları hayata geçirebiliyor. Oysa politika yapıcıların amacının ekonomiyi hızlı büyüme patikasına koyabilecek politikaları geliştirerek hayat geçirmeleri olmalıdır. Örneğin, kamu yatırımları büyüme hızı son yıllarda negatife dönmüş, yani reel olarak küçülüyor. Oysa hükümetin ekonomik büyümeyi tetikleyebilmek için kamu yatırımlarını hızlandırması gerekiyor. Türkiye hükümeti, cari bütçenize kaynak sağlamam ama yatırım bütçesine sıcak bakarım diyor. Bunu değerlendirmek ve bu dönemde kamu yatırımlarını hızlandırmak gerekiyor. Kamudaki yatırım artışı birçok faaliyet alanına da hareket getirecektir. Ancak, kamunun yapısı bu şekilde politikalar geliştirmekten çok uzaktadır. Kamu ancak günlük işlere bakabilmekte, politika yapıcı bir fonksiyona dönüşememektedir. Hal da bu olunca, küçük sorunlara çözüm bulma yoluna giderek, enerji ve kapasitesini verimsiz kullanmaktadır. En başta bunun düzeltilmesi gerekir.”