KIBRIS TMT MÜCAHİTLER DERNEĞİ BAŞKANI 20 TEMMUZ’U KUTLADI

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı.

Bora mesajda, “Bizlere bugünleri, canları ve kanları ile armağan eden aziz şehitlerimiz ile gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor ve büyük Türk ulusuna olan sarsılmaz inancımızı bir kez daha kıvançla yineliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bora mesajında “20 Temmuz 1974’te Anavatanımız Türk Silahlı Kuvvetleri, uluslararası antlaşmalardan doğan meşru ve de barışçı müdahaleyi yapmamış olsa idi bugün Kıbrıs’ta, Girit adasında olduğu gibi tek bir Türk kalmayacaktı” ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs’ta barışı korumakla görevli BM Barış Gücü’nin 11 yıl (1963 – 1974) Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırıları önleyemediğini, Kıbrıs Türk halkının mücadelesini çok zor ve müsait olmayan şartlara rağmen başarı ile sürdürdüğünü kaydeden Bora şöyle devam etti:

“15 Temmuz 1974 Rum ve Yunan ikilisinin Enosis darbesinin yarattığı ortamı gerek zamanlama gerekse alınan yerindeki önlemlerle uluslararası antlaşmalardan doğan müdahale hakkını Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Temmuz 1974’de Mücahitlerin katkıları ile yerine getirmeseydi, Kıbrıs Türk halkı topyekun katliamdan geçirilecekti. Müdahaleden sonra, 1975’te ilgili taraflar arasında barış için Nüfus Mübadele Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma gereğince Türkler Kuzey’e ve Rumlar da Güney’e yerleştirildi. 1977 Denktaş – Makarios ve 1979 Denktaş – Kyprianou Doruk Antlaşmaları ile iki bölgelilik teyit edildi”

Kıbrıs Türk halkının 11 yıl zulme ve yokluğa karşı direndiğini, boyun eğmedini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zamanında müdahalesi ile topyekûn Rum – Yunan katliamından kurtarıldığını yineleyen Bora, “Bugün Anavatan Türkiye’nin tanıdığı bağımsız bir devleti vardır. Kıbrıs Türk halkı Devletini sonsuza dek yaşatmak azmi ve kararlılığındadır” dedi.

Bora, “Barış için Kıbrıs Türk halkının varlığını ve özgürlüğünü sağlayan KKTC’nin yaşatılması, Rum yönetimi Yunanistan’a yakın olduğu gibi ve O’nun kadar KKTC’nin de Anavatanı Türkiye’ye yakın olduğu gerçeği ortadadır. Ama Anastasiadis ve diğer Rum yetkililerin Anavatanımız Türkiye ile olan koparılamaz bağlarımızı sonlandırmamızı istemekte ve Enosis’in yolunu açacak sıfır asker ve sıfır garantide ısrar etmektedirler. Halkımızın yeniden tehlikeler karşısında olduğunu görüyor ve bu tehlikelere karşı uyarmaktayız. Hazırlanan anlaşma taslaklarının ülkemizi kan gölüne dönüştürebileceği endişesi içerisindeyiz. Yeni bir görüşme süreci KKTC’nin tanınması ile mümkündür” ifadelerini kullandı.

* * *

DIŞ BASIN BİRLİĞİ MUTLU BARIŞ HAREKATI’NIN 44. YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLADI

Dış Basın Birliği, Kıbrıs Türkü’nü özgürlüğüne kavuşturan 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın 44. yıl dönümünü, Anavatan Türkiye’nin yaşamsal desteği ve güvencesi altında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarında huzur ve güven içerisinde kutladıklarını belirtti.

Birlik’ten yapılan açıklamada, harekatın 44. yıl dönümünü bir kez daha coşku ile kutladıkları ifade edilerek, Kıbrıs Türkü’nün 20 Temmuz’un anlam ve önemini iyice idrak ederek geleceğe güvenle bakması gerektiği kaydedildi.

Dış Basın Birliği, “20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatının yıldönümünü kutlarken, bu topraklar için canlarını veren Aziz Şehitlerimizi rahmetle anar, Gazilerimizi saygıyla selamlar, Türkiye Cumhuriyeti ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlılık duygularımızı ifade etmek isteriz” dedi.

* * *

20 TEMMUZ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMI… TÖRE: “UYANIK OLMAK, GELECEK NESİLLERE KKTC’Yİ SAĞLAM TESLİM ETMEK EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZDİR”

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, 20 Temmuz ruhunu daima canlı tutmak mecburiyetinde olduklarını söyleyerek, “Uyanık olmak gelecek nesillere KKTC’yi sağlam teslim etmek en önemli görevimizdir” dedi. 

Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda,20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın yıldönümünde mutlu ve gururlu olduklarını söyledi. 

“96 yıllık aradan sonra kavuştuğumuz milletimize ve kahraman Türk ordusuna sevgi ve bağımsızlığımız aynı heyecanla devam etmektedir” diyen Töre, Enosisin gerçekleşmesine ve Kıbrıs Türklerinin yok edilmesine ramak kala gerçekleştirilen 20 Temmuz Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluşunu sağladığını vurguladı.  

Töre mesajında şu ifadelere yer verdi: 

“Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün hiçbir işe yaramadığını 1964’ten 1974 yılına kadar yaşayarak öğrendik. Barışın sağlayıcısı ve koruyucusu Kıbrıs Türk ordusu bedenimizdeki can damarlarımızda dolaşan kandır.  Aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.”

* * *

ŞEHİT AİLELERİ VE MALUL GAZİLER DERNEĞİ 20 TEMMUZ BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMI İÇİN MESAJ YAYIMLADI

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan,  Kıbrıs Türk halkının unutulması mümkün olmayan dönemler yaşadığını kaydederek, “20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nın 44’üncü yıldönümünde gurur ve heyecan içindeyiz” dedi.
Halkın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlayan Benan, günle ilgili “Türkiye ile yılmadan verilen onurlu mücadele Kıbrıs Türk halkını kendi devleti ve bayrağı altında özgür, bağımsız bir yaşama kavuşturdu” vurgusunda bulundu.
Barış Harekatı’nın adanın tümüne barış getirdiğini kaydeden Gürsel Benan, “Başta Anavatan Türkiye olmak üzere Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelmesine emek verenler herkese minnettarız. Yurdumuzda insanca yaşayabilmemiz,bu topraklara tutunabilmemiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyoruz” ifadelerine yer verdi.

* * * 

SUCUOĞLU: "20 TEMMUZ 1974’TE KIBRIS TÜRKÜ’NÜN ÖZGÜRLÜK VE HUZUR GÜNLERİ BAŞLAMIŞTIR”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta insanca yaşama ve var olma hakkını korumak için 1963’ten 1974’e kadar zorlu mücadeleler verdiğini ve Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkü’nün özgürlük ve huzur günlerinin başladığını kaydetti.

Sucuoğlu, yayımladığı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı mesajında, Kıbrıs Türk halkı, geçen 44 yıllık süre içerisinde adada bir çözüm bulunması ve Türk ve Rum toplumlarının barış içinde yaşaması için büyük çabalar göstermesine rağmen Rum tarafının isteksizliği neticesinde tüm çabaların, sonuçsuz kaldığını belirtti. Faiz Sucuoğlu, “Uluslararası camia ise, Kıbrıs Türk halkının çözüm için ortaya koymuş olduğu tüm gayretleri görmesine rağmen insan haklarına aykırı ezici izolasyonları Kıbrıs Türk halkının üzerinde uygulamış ve uygulamaya devam etmektedir” dedi.
Faiz Sucuoğlu, “Karşımıza çıkan tüm engelleri elbirliğiyle çözebilecek güce sahip bir toplum olarak, Anavatan Türkiye’nin de desteği ile inanç ve kararlılıkla dün olduğu gibi bugün de ilerlemeye devam edecek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantörlüğünde oluşabilecek bir çözüm için uğraşacağız” ifadelerini kullandı.
Sucuoğlu, başta özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş olmak üzere 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı’na katılıp omuz omuza savaşan Mehmetçik ve Mücahitlere şükranlarını sundu, şehitleri andı ve Kıbrıs Türkü’nün Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı.

* * * 

ÖZERSAY: “BİZLERİN GÖREVİ 1974 ÖNCESİNE BENZER ACILARI BİR DAHA YAŞATMAMAKTIR”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 44. yıldönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlayan Özersay, “Kıbrıs Türk halkı 1974 öncesi karanlık günlere dönmeyi ve o acıları yeniden yaşamayı haklı olarak istemiyor. Bizlerin görevi de halkımıza 1974 öncesine benzer acıları bir daha yaşatmamaktır. Bu düşüncelerle bugüne değin Kıbrıs Türk halkı olarak kendi yurdumuzda insanca yaşayabilmemiz ve bu topraklarda tutunabilmemiz için verilen toplumsal mücadelede canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramını kutluyorum” ifadelerini kullandı. 

Özersay, “20 Temmuz 1974’ün üzerinden 44 yıl geçmiş olmasına rağmen kendi kendimizi yönetmek, kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve kurumsallaşmak konusunda daha çok yol almalıyız” vurgusu da yaptı.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay yayımladığı mesajda şu ifadeleri kullandı: 
“Kıbrıs Türk halkı 1963-1974 yılları arasında mahrumiyeti, göçü, ölümü içeren çok zor bir dönemden geçmiş ancak ortaya koyduğu toplumsal dayanışma sonucunda kimliğini koruyarak varlığını sürdürmüştür. Bu sıkıntılı dönemin sonucunda faşist Yunan darbesi ile yeni bir tehlike ve tehdit ile karşı karşıya kalınmıştır. Böyle bir ortamda Garanti Antlaşması’nın verdiği hakka dayalı olarak gerçekleşen haklı askeri harekat sonucunda Türk halkının desteğini de yanında hisseden Kıbrıs Türk halkı, bir yandan toplumsal varlığını sürdürmeyi, diğer yandan ise Kıbrıs’ta olası bir çözümü bizim için son derece önemli olan iki kesimlilik temeline oturtacak bir zemini elde etmiştir.
20 Temmuz’u bu açıdan değerlendirmek gerekir; 20 Temmuz 1974, Kıbrıs’ta Enosis’i ve darbe rejiminin kökleşmesini engelleyen, Kıbrıslı Türkler açısından mahrumiyetin, göçün ve ölümlerin son bulduğu, yıllarca sığınmak zorunda bırakıldığı getto ortamlarından kurtulup, can ve mal güvenliğinin garanti altına alındığı ve aynı zamanda da özgürlük ortamının sağlandığı önemli bir dönüm noktasıdır.
Barış ve Özgürlük Bayramı etkinlikleri için adamızda bulunan başta Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine, Türk Silahlı Kuvvetlerini temsilen gelen tüm değerli konuklarımıza ve yabancı devlet konuk ve yetkililerine de hoşgeldiniz diyor, bu anlamlı günü bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyorum.”

* * * 

ULUSAL TÜRK KURULUŞLARI DÜNYA KONSEYİ 20 TEMMUZ MESAJI

Ulusal Türk Kuruluşları Dünya Konseyi Başkanı Hüseyin Macit Yusuf, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’yla Kıbrıs Türkü’nün asırlardır adada şehitler vererek, canla, kanla koruduğu Müslüman Türk varlığının sonsuza dek bağımsız ve egemen olarak yaşayacağını dünyaya ilan ettiğini belirtti. 
Yusuf, yayımladığı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı mesajında mukavemetçi Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinin taçlandırıldığı, özgürlüğe kavuşulan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın, Türk Milleti’ne ve onun kopmaz ve ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkına kutlu olmasını temenni etti. 
Emperyalist güçlerin desteklediği Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunan yapma emellerine, Megali İdea ve Enosis sevdasına bu anlamlı günde mücahit ve Mehmetçiğin büyük zaferiyle son verildiğini söyleyen Yusuf, bağımsız KKTC'nin temellerinin ve adada iki ayrı devlete dayalı çözümün coğrafi zeminin bu şanlı günde atıldığını kaydetti. 

Yusuf mesajında şu ifadelere yer verdi: 

“Kıbrıs'ta Türk varlığını hazmedemeyenler müzakere masasında bin bir ayak oyunuyla, Kıbrıs'ın tamamına sahip çıkıp, Kıbrıs Türkünü ve KKTC'yi yok etmek, Türk ordusunu adadan çıkarmak, Anavatan'ın garantörlüğüne son vermek ve Anavatanla olan bağlarımızı koparmak istemektedirler. Bunu yaparken de diplomasi, baskı, tehdit, adam satın alma, yalan ve dolan dahil her yolu mubah görmekten çekinmemektedirler. Şer planlarıyla ve Bizans oyunlarıyla Kıbrıs elimizden alınmak istenmektedir. Emperyalist planlarla Kıbrıs’ın Rum - Yunan yapılmasına asla müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir.”

Kıbrıs sorunuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Macit Yusuf, Rum Yönetimi’nin hakimiyetçi ve hegemonyacı emellerini gerçekleştirmek, Enosis yolunu yeniden açmak için entrika peşinde koştuğunu, uzlaşmaz tavrını sürdürdüğünü ve samimiyetten uzak davranışlar sergilediğini kaydetti.
Guterres çerçevesinin stratejik bir paket anlaşması önerisinin Kıbrıs Türkü’nün felaketi olduğu görüşünü ifade eden Yusuf, Türkiye’nin garantörlüğünün, tek yanlı müdahale hakkının ve adadaki askeri varlığının olmayacağı bir anlaşmayı kesinlikle reddettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yanlış yolda olduğunu ve derhal bundan dönmesi gerektiğini iddia eden Yusuf, “Meclis de bu konuda aldığı kararları çiğneyerek suç işlemekten vazgeçmelidir” görüşüne yer verdi.
Ulusal Türk Kuruluşları Dünya Konseyi Başkanı Hüseyin Macit Yusuf, Kıbrıs Türkü’nün kendi geleceğini belirleme hakkından taviz vermeyeceğini, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün de olmazsa olmazları olduğunu vurguladı.
“Federal çözüm modelinin tükendiğini, Rum lider Anastasiadis’in gerçek yüzünü fazlasıyla gösterdiğini” belirten Yusuf, “Bu dönemde, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile kazandığımız özgürlüğümüzü ve egemenliğimizi taçlandırarak kurduğumuz Devletimiz KKTC'nin tanınmasını istemek en doğal hakkımızdır. Bu amaçla dünya çapında büyük bir kampanya başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.

* * * 

UBP GENEL BAŞBAKANI ÖZGÜRGÜN: “GELECEĞİ GÜVENCE ALTINA ALAN BİR ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYORUZ”

Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başbakanı Hüseyin Özgürgün, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü’nün varoluş ve özgürlük mücadelesi açısından anlamlı ve önemli olduğunu belirtti.
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı dolayısıyla mesaj yayımladı. Özgürgün mesajında, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın, Kıbrıs Türkü’nün varoluş ve özgürlük mücadelesi açısından anlamlı ve önemli olduğunu söyledi.
Özgürgün, “Kıbrıs Türk halkı, bu coğrafyada kaderini değiştiren, 20 Temmuz Barış Harekatı’nın haklı gururunu yaşamaktadır, Ada’da 11 yıl tüm zorluklara göğüs gererek, yılmadan mücadele sürdüren Kıbrıs Türkü’nün, 20 Temmuz Barış Harekatı’yla çizilen hudutlar içerisinde kendi bağımsız devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurabilme başarısını göstermiştir” dedi.
Hüseyin Özgürgün, mesajında, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı, Kıbrıs Türk halkına daha mutlu, daha huzurlu ve daha güzel günler getirmesi dileğiyle kutlu olsun” ifadesini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının, 20 Temmuz Barış Harekatı’na gelinceye kadar yaşananları gelecek nesillere aktarması gerektiğine de değinen Özgürgün, bugünlere nasıl gelindiğini gelecek nesillerin bilmesi ve geleceklerini, tarihlerini bilerek inşa etmeleri gerektiğini söyledi.
Özgürgün, şöyle devam etti:
“Bizler bu mutlu günü coşkuyla kutlarken, dünyanın birçok noktasında başta çocuklar olmak üzere masum insanların acı çığlıkları yayılmaktadır. Ne acıdır ki tüm dünya, yaşanan insanlık dramına seyirci kalmakta, orantısız güç kullananların zulmü ve masum insanların katledilmesi karşısında mazeret üretmeye çalışmaktadır”
Özgürgün, “Kıbrıs Türkleri’nin 44 senedir barış ve huzur içerisinde yaşamasında başrol oynayan Anavatan Türkiye’ye minnet ve şükranlarımızı sunarken, Türkiye gibi güçlü devletin ve yüce Türk ulusunun ayrılmaz parçası olmanın onurunu, gururunu yaşıyoruz” dedi.

“KIBRIS’TA BARIŞ VE HUZUR 20 TEMMUZ 1974’TEN BERİDİR VAR”
Kıbrıs’ta barış ve huzurun 20 Temmuz 1974’den bu yana var olduğunun altını çizen Özgürgün, “Bugün siyasi eşitlik ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine dayalı bir anlaşmadan yanayız. Ulusal Birlik Partisi olarak adada bulunacak kalıcı ve adil çözüm ancak iki halkın egemen eşitliği temelinde olmalıdır” ifadesini kullandı.
Özgürgün, “Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı bu yolda atacağı her adımı iyi değerlendirecek, bugünü kurtarmak yerine geleceği güvence altına alan, Ada’da gerçeklere dayanan, sağlam zeminde bir çözümün peşinde olacaktır” dedi.

* * * 

MDP: "TÜRK ORDUSU YEGANE GÜVENCEMİZDİR”

Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), Türk ordusunun, Kıbrıs Türk halkının yegane güvencesi olduğunu belirtti.
20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle mesaj yayımlayan MDP, Barış Harekatı’nın adaya barış getirmek için gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
Mesajda, “Adamızda barış ve güvenin sembolü olan Türk askerlerini selamlıyor, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı boyunca hayatını kaybeden tüm aziz şehitlerimizi de minnet ve rahmetle anıyoruz” denildi.

* * * 

EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ’NİN 20 TEMMUZ MESAJI...

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği, Kıbrıs Türkü’nün Ada üzerinde verdiği varoluş mücadelesinde çok acılar yaşadığını, milli davada kahraman Mücahitlerin Kıbrıs Türk halkını bugünlere taşıdığını vurguladı.
Derneğin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda,“44’üncü yıl dönümünün kutlandığı bu günde dileğimiz; yakın gelecekte Adamız üzerinde kabul edilebilir bir barışın tesis edilerek, her yönden güvenle bakabileceğimiz yarınlarımızın olmasıdır. Bu günlere gelmemizde canlarını feda eden tüm şehitlerimize tanrıdan rahmet diler kahraman gazilerimizi saygı ile anarız” denildi.

* * * 

ATCA: “20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI İLE ADAYA GERÇEK BARIŞ GELDİ”

Yurt Dışında Yaşayan Kıbrıslı Türkler Birliği (ATCA) KKTC Temsilcisi Kerem Hasan, Mutlu Barış Harekatı ile Kıbrıs adasına gerçek barış geldiğini, iki taraf arasında akan kanın durduğu gün olduğunu belirtti. 
Hasan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, kapsamlı çözüm için Kıbrıs Türk tarafı olarak iyi niyetli çabalara rağmen geçen yıl Temmuz ayında “son istasyon” olarak tarif edilen müzakere sürecinin, Rum tarafının bitmek bilmez aşırı istekleri karşısında çöktüğünü anımsattı.   
Kıbrıs Türk halkına insan hakları teslim edilip, yaşama hakkı yanı sıra, izolasyonlar ve tecritler altında yaşamaması ve bir çözüme mahkum edilmesi gerektiğini ifade eden Hasan, mesajında, şöyle devam etti:
“Doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan kendi kimliğimiz altında gençlerimizin spor müsabakalarına özgür bir şekilde katılabilmelerine neden karşı çıkıyor Rum tarafı? İyi niyetle bağdaşan tarafı nerededir diye sorulmasını istemekteyiz. Buna ek olarak, Annan Planına 2004 yılında halkımız yüzde 65 ‘evet’ deyip Rum tarafı yüzde 76 ‘hayır’ derken uluslararası aktörler tarafından verilen o sözler nerede kaldı diye sorulması gerekmektedir.”
Hasan, Avrupa Birliğinin Rum tarafını üye yapmasına eleştirilerde bulundu. 
Hasan, 1963-1974 yıllarının Kıbrıs Türk halkı için çok zor olduğuna dikkat çekerek o yıllardaki zorlukları anlattı.

1974 Barış Harekatı’nın hem Türk halkına, hem de Rum halkına barış ve demokrasiyi getirdiğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Hasan, Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlayarak, siyasilerin zorlukları giderecek plan ve projeleri acilen hayata geçirmesini ve Türkiye ile yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türk iş adamlarının ülkeye yatırım yapabilecek iklimi yaratıp teşvik edecek proaktif girişimlerini beklediklerini ekledi. 

* * * 

ERHÜRMAN: “ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİN BAŞINDA KIBRIS RUM HALKINI YÖNETENLERİN STATÜKOYU KORUMAK İSTEMESİ GELİYOR”

Başbakan Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununun çözümünün önündeki engellerin başında, Kıbrıs Rum halkını yönetenlerin adayı Kıbrıslı Türklerle birlikte yönetmek ve adanın olanaklarını Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istememeleri ve statüko korunarak geçecek zamanın kendi lehlerine olduğu düşüncesini taşımalarının geldiğini belirtti.

Erhürman, oysa statüko korunarak geçen zamanın yalnızca Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da kaybettirdiğine dikkat çekerek bir an önce bunun bilincine varılması gerektiğini vurguladı. 
Başbakan Erhürman, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, 15 Temmuz faşist Yunan darbesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin Garanti Antlaşması’ndan kaynaklanan yetkilerini kullanarak gerçekleştirdiği 20 Temmuz Barış Harekatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu kaydetti.

Bu tarihten sonra toplumlararası görüşmelerin zemininin netleştiğini ve Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs sorununun bu zeminde, kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüme ulaştırılması için her dönemde üzerine düşeni yaptığını vurgulayan Erhürman, bununla birlikte Kıbrıs Türk halkının samimi ve yoğun çabalarına rağmen Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözülemediğini, bunun bedeli de halkın omuzlarına yüklenmeye çalışıldığını belirtti. 
Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığını en zor koşullarda dahi koruyup sürdürdüğünü ifade eden Başbakan Erhürman, “Bundan böyle de her koşulda koruyup sürdürmeye devam edecektir. Bu çerçevede halkımız, bir yandan adil ve kalıcı bir çözüm talebini ve bu yöndeki uğraşını kararlılıkla sürdürürken, diğer yandan da varoluş mücadelesinin son derece önemli unsurları olan sosyal ve ekonomik kalkınma ve uluslararası alanda var olma konularında yılmadan çalışmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Başbakan Erhürman, Kıbrıs sorununun kapsamlı, adil ve kalıcı bir biçimde çözümü hedefine ulaşılmasının önündeki engellerin başında, Kıbrıs Rum halkını yönetenlerin adayı Kıbrıslı Türklerle birlikte yönetmek ve adanın olanaklarını Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istememeleri ve statüko korunarak geçecek zamanın kendi lehlerine olduğu düşüncesini taşımalarının geldiğini belirtti.
“Oysa statüko korunarak geçen zaman yalnızca Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı Rumlara da kaybettirmektedir ve bir an önce bunun bilincine varılması gerekir. Kıbrıs Türk halkı bu adadaki iki eşit kurucu unsurdan biridir ve varoluş mücadelesi bu zeminde devam edecektir” diyen Erhürman, halkın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutladı, şehitlere Tanrı’dan rahmet, gazilere sağlıklı yarınlar diledi.

* * * 

KTSO: “TÜRKİYE’NİN ETKİN VE FİLLİ GARANTİSİNİN DEVAMI BİZLER İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR”

Kıbrıs Türk Sanayi Odası(KTSO) Başkanı Candan Avunduk, Türkiye’nin etkin ve filli garantisinin Kıbrıslı Türkler için vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyledi.

Avunduk, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Türkiye’nin 1974’de garantörlük hakkını kullanarak, mücahidin de desteğiyle Kıbrıs Türkünü özgürlüğüne, üzerinde güven içinde yaşayabileceği bir coğrafyaya kavuşturduğunu söyledi.

Avunduk, “Kıbrıs Türk Barış Harekatı Kıbrıs Türk halkı için tarihi dönüm noktasıdır; Karanlıktan aydınlığa, esaretten özgürlüğe geçiştir” dedi.

Adadaki gerçekler doğrultusunda Kıbrıs’ta her iki tarafın da yararına olacak bir anlaşmaya varılmasını temenni ettiklerini belirten Avunduk, “Ancak kimse, varılacak herhangi bir antlaşmada Kıbrıs Türk Halkı’ndan Barış Harekatı ile ulaştığı güvenlik ve özgürlük ortamından vazgeçmesini ve kendisini  sosyal ve ekonomik yönden çökertecek yaklaşımları kabul etmesini beklememelidir. Türkiye’nin etkin ve filli garantisinin devamı bizler için vazgeçilmezdir, yegane güven kaynağıdır” dedi.

Avunduk, Türk Silahlı Kuvvetleri,  mücahitleri ve gazileri şükranla andıklarını kaydetti.

* * *